Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > Güney’in yükselişi açlığı azaltıyor

Güney’in yükselişi açlığı azaltıyor

BİRLEŞMİŞ Milletler (BM) Kalkınma Programı’nın 2013 İnsanı Gelişme Raporu açıklandı. Ana teması ‘Güney’in Yükselişi’ olan raporda dünya çapında aşırı yoksulların oranının 1990’da yüzde 43 iken 2008’de yüzde 22’ye gerilediği ortaya konuyor.

BM Kalkınma Programı’nın ‘2013 İnsanı Gelişme Raporu’ dün Meksika’da açıklandı. İnsanların yaşam kalitesini ve standartlarını belirleyen rapor önemli. 

UNDP’nin bu son raporunun ana teması ‘Güney’in Yükselişi’. Öteden beri ‘Zengin Kuzey’ ve “Yoksul Güney” ayırımı yapılırdı. İşte bu“Yoksul Güney” yani Afrika, Asya, Güney Amerika yoksulluğu azaltıyor, orta sınıfını güçlendiriyor. UNDP de zaten raporunda “Güney’in yükselişi, hızı ve kapsamı açısından daha önce görülmemiş düzeyde” diyor. Güney, yüzyıllardan beri ilk kez ekonomik büyümenin ve toplumsal değişimin itici gücü olmuş. Raporu kaleme alanlardan Khalid Malik “Sanayi devrimi belki 100 milyon kişiyi ilgilendiren bir gelişmeydi ama bu milyarlarca kişinin hikâyesi” diye yazmış.

 

500 MİLYON KİŞİ KURTULDU

Dünya çapında aşırı yoksulların oranı 1990’da yüzde 43 iken 2008’de yüzde 22’ye gerilemiş. Sadece Çin’de 500 milyon kişi yoksulluktan kurtulmuş. Güney’in gümbür gümbür geldiğinin bir başka kanıtı şu: 2020’den itibaren Güney’in en büyük üç ekonomisi Brezilya, Çin ve Hindistan’ın toplam üretimlerinin ABD, Almanya, İngiltere, Kanada, Fransa, İtalya’nın toplam üretimlerini geçeceği hesaplanıyor. Japonya’nın esamisi bile yok ve elveda G7’ler. Raporun en çarpıcı tespitlerinden biri ise şu:

Küresel kuruluşlar henüz bu tarihi değişimin hızını yakalayamadı. Dünyanın en büyük 2.ekonomisi ve en büyük döviz rezervine sahip Çin’in DünyaBankası’ndaki payı yüzde 3.3. Fransa’nın payı yüzde 4.4.

HİNDİSTAN ÇİN’İ GEÇİYOR

Çin’den “dünyanın en kalabalık” ülkesi ünvanını almaya hazırlanan Hindistan’ın BM Güvenlik Konseyi’nde daimi üyeliği yok.

1 milyarlık nüfusuyla Afrika ise uluslar arası kuruluşlarda yeterince temsil edilmiyor. Oysa bu çoğrafyalarda, sosyal sorunlara zengin Kuzey ülkelerine de örnek olabilecek yenilikçi çözümler üretiliyor. Örneğin New York Belediye Başkanı Michael Bloomberg, kendi şehrindeki yoksulluğu azaltmak için Meksika’daki bazı programları nasıl incelediğini anlatmış raporda. 187 ülke ve bölgeyi kapsayan rapordaki “İnsani Gelişme Endeksi” (İGE) verilerine göre, yaşam kalitesinin en iyi olduğu ülkelerin başında Norveç, Avustralya, ABD geliyor. Kongo ve Nijer ise en düşük endekse sahip ülkeler.

Türkiye’yi milli geliri sürüklüyor

PEKİ Türkiye’nin durumu nedir? Raporda, 187 ülke ve bölge arasında 90. sıradayız ve İGE değeri 0.722 Bir önceki raporda 92. sıradaydık ancak görüşlerine başvurduğum uzmanlara göre, endeks verilerini hesaplama yöntemi değişmiş olduğundan karşılaştırma yapmak doğru değil. OECD ülkeleri ve AB ülkeleri arasında ise son sıradayız. Ekonomide Türkiye kadar başarılı olmayan Romanya ve Bulgaristan’ın İGE değerleri bizden daha iyi zira sosyal göstergeleri daha iyi. Aşağıdaki tabloda görüleceği gibi, Türkiye Mısır, Endonezya, Güney Kore gibi ülkelerin grubunda değerlendiriyor. Türkiye, Güney Kore’den sonra milli geliri en yüksek ülke. Eğitimde aynı başarıyı yakalayamamış. Dolayısıyla uzmanlara göre, İnsani Gelişme Raporu’nda Türkiye’yi sürükleyen milli gelir. Eğitim, sağlık, sürdürülebilir çevre veriler geriden geliyor. Cinsiyet eşitsizliğinde iyileşme var. “Bölgesel eşitsizlik” ise Türkiye’nin yumuşak karnı. Zaten “bölgesel eşitsizlik” hesaba katıldığında İnsani Gelişme Endeksi değeri 0.560’ya düşüyor. Sonuç: Nobel ödüllü Hintli ekonomist Amartya Sen’in dediği gibi, önemli olan bireyin yaşadığı hayatın kalitesi, malları ya da geliri değil.

Gila Benmayor, Hürriyet

15.03.2013

 


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.