Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > Almanya yeni Avrupalılara alışıyor

Almanya yeni Avrupalılara alışıyor
Kriz, AB’nin yeni üyelerinden Almanya’ya göçü hızlandırdı. Göçmen işgücüyle Almanlar arasındaki gelir farkı henüz kapanmış olmasa da azalıyor.

Avrupa Birliği’nin 2004'teki yeni genişleme dalgası ile sınırlarının genişlemesi, Almanya’ya ciddi seviyede işgücü göçü yaşanmasına neden oldu. 2008'deki küresel finansal kriz bu ülkelerden gelen göçü hızlandırdı. Federal Göçmen ve Mülteci Dairesi’nin verilerine bakıldığında Avrupa’nın genişlemesinden sonraki dönemde ülkeye gelen yıllık göçmen sayısının 390 bin civarında olduğu ancak 2010'da ciddi bir artışla 475 bine çıktığı görülüyor. 2010'da yaşanan bu artışta Avrupa Birliği’nin yeni üyelerinden gelen göçlerin büyük etkisi var. 2010'da Almanya'ya göç hızı artan ilk üç ülke Malta, Yunanistan ve Kıbrıs oldu. Romanya ve Bulgaristan’ın da üyelik süreci bu ülkelerden Almanya’ya gelen göçmenlerin sayısının artmasında önemli rol oynadı. Federal Göçmen ve Mülteci Dairesi'nin verilerine göre, 2011'de Almanya'ya gelen göçmenlerin yüzde 17'si Polonyalı, yüzde 10'u Rumen, yüzde 5,5'u ise Bulgar.

Göçmenlere ücret asimilasyonu
 

Almanya Emek Çalışmaları Enstitüsü bünyesinde Klaus Zimmermann ve Benjamin Elsner tarafından hazırlanan çalışma, Almanya'nın işgücü piyasasındaki kısıtlamalara rağmen yukarıdaki rakamlarla paralel olarak Avrupa Birliği’nin yeni ülkelerinden gelen göçmenlerin sayısının arttığını gösteriyor. Almanya’ya bu ülkelerden gelen göçmenler arasında eğitimlilerin sayısında da artış görülüyor. Çalışmanın ortaya koyduğu sonuçlar, Almanya’dan bu ülkelere yapılan dönüşlerin de ciddi düzeyde azaldığını gösteriyor.

Araştırmanın ilginç sonuçlarından bir de Avrupa Birliği’nin yeni ülkelerinden gelen göçmenlerin Almanlardan daha az ücret alıyor olması. Araştırmacılar göçmenlerin maaşlarında bir düzelme olmasına rağmen halen Almanlarla aynı maaş düzeyine erişemediğini ortaya koyuyor. Araştırmaya göre Almanya'ya gelen göçmenler, Almanya'daki yerlilerin aylık gelirinin ortalama yüzde 75'i kadar gelir elde edebiliyor. 2001-2003 döneminde göçmenlerin Almanların ortalama aylık gelirinin yüzde 60’ı kadar kazandığı düşünüldüğünde bir iyileşme söz konusu. Araştırmacılar bu durumu ücret asimilasyonu olarak değerlendiriyor. Ancak aradaki fark hala kapanmış değil.

“2014'e kadar Bulgar ve Romenlere izin yok”

Çalışmayı kaleme alan araştırmacılardan Benjamin Elsner, araştırmanın detaylarını ve Almanya’daki emek piyasasındaki kısıtlamaların geleceğini Deutsche Welle Türkçe’ye şu şekilde değerlendirdi: “Almanya’nın 2004’te Avrupa Birliği’ne yeni katılan sekiz ülkeye uyguladığı çalışma kısıtlaması 2011 yılında sona erdi. Birliğe bu yeni üyelerden sonra katılan Romanya ve Bulgaristan’a uygulanan kısıtlamalar ise 2014'e kadar devam edecek.
 

Söz konusu kısıtlama ücretlilerle ilgili. Kendi işini yapan ya da işi olmayan göçmenler genişleme sürecinden sonra Almanya’ya kolaylıkla yerleşebildi. Bu çalışmada da ortaya koyduğumuz gibi AB'nin genişlemesinin ardından Alman istihdam piyasasında başlatılan istisnai uygulamalar ekonomik bakımdan faydalı olmadı. Ben halen bu çalışma kısıtları için ekonomik bir neden göremiyorum. Mamafih politik nedenleri olabilir. Birçok Alman göçün Almanya’da işsizliği artıracağını ve sosyal sıkıntı yaratacağını düşünüyor”

Peki ya Türkler?

Benjamin Elsner, yeni Avrupa’nın Almanya’ya göç ettiği bu dönemde Türklerin göç hareketlerini ise şöyle yorumladı: “Son 10 yılda Türklerin Almanya’ya göçü azalıyor. Bununla birlikte 2006’dan bu yana Almanya’dan Türkiye’ye dönüşler de hızlandı. Türkler Almanya’nın geleneksel göçmen topluluklarından sayılır. Ancak son dönemlerde Polonya, Romanya ve Bulgaristan ile karşılaştırıldığında Türklerdeki göç hareketlerinin çok küçük düzeyde olduğu görülüyor. Türkiye, AB’ye üye olduğu takdirde bu hareketin artabileceğini kesinlikle söyleyebilmek zor. En azından hali hazırdaki temayül Türkiye'den Almanya yönündeki göçte hareketlenme olacağını göstermiyor.”

dw.de, 22.01.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.