Gündem

 

Gazetenin yükselen piyasalar editorü Jonathan Wheatley imzalı yazıda, kararın bir dengeleme girişimine benzediği belirtiliyor.

Yazıda, faiz oranlarının düşmesiyle liranın daha az çekici hale getirileceği, zorunlu karşılıkları artırarak da bağlantılı rahatlamanın sağlanacağı ileri sürülüyor ve "biraz da şansın yardımıyla enflasyonu dürtüklemeden para biriminin zayıflatılabileceği" ifadesine yer veriliyor.

Bunun "örnek bir para birimi savaşı" olduğunun da vurgulandığı yazıda, ama aynı zamanda "keşke herşey böyle kolay olsaydı" denilerek işlerin yolunda gitmeyebileceğine de dikkat çekiliyor.

Capital Economics'ten William Jackson konuyla ilgili değerlendirmesinde, sorunun salı günü alınan kararlar paketinin piyasa faizleri ya da kur oranları üzerindeki etkisinin ne olacağını bilmenin imkansız olmasından kaynaklandığını söyledi.

Bankanın politika faizini değiştirmediği ama faiz oranları koridorunu daraltıp, gecelik borç verme faiz oranını yüzde 9'dan yüzde 8.75'e, gecelik borçlanma oranını da yüzde 5'ten yüzde 4.75'e çektiği hatırlatıldı ve bunun büyük ihtimalle uygulamada hiçbirşeyi değiştirmeyeceği ileri sürüldü.

Jackson, piyasa faiz oranlarının aylardır yüzde 5.5 ile yüzde 5.75 arasında istikrarlı bir şekilde seyrettiğini hatırlattı ve bankanın aralık ayında yaptığı politika faiz oranındaki indirimden de etkilenmediğini belirtti.

Yazıda, Merkez Bankası'nın küresel ekonomide devam etmekte olan belirsizlikler nedeniyle para politikasını esnek tuttuğu hatırlatılıyor ve bankanın karar vermeden önce beklediğine dikkat çekilerek, bu "iyi bir plan" değerlendirmesi yapılıyor.

 

cnnturk.com, 23.01.2013