Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ergenekon > ‘Duyar cinayetinin perde arkasında Ertosun var’

‘Duyar cinayetinin perde arkasında Ertosun var’  

Karagümrük çetesi üyesi Vedat Ergin, Duyar cinayetinin arkasında dönemin Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Ertosun’un olduğunu öne sürdü.

Ergeneon sanığı Engin Aydın ile görüntülenen ve son dakikada getirdiği ‘Ergenekon, KCK ve faili meçhul savcıları değiştirilsin’ teklifiyle HSYK çalışmalarını kilitleyen üye Ali Suat Ertosun ile ilgili iddialar sürüyor. Karagümrük çetesi üyesi Vedat Ergin, Sabancı suikasti sanığı Mustafa Duyar cinayetinin arkasındaki ismin HSYK üyesi ve dönemin Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Ertosun olduğunu öne sürdü.

‘DEVLET BİZE DUYAR’I ÖLDÜRTTÜ’

Vedat Ergin, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği 26 sayfalık dilekçede, Uşak Cezaevi’ndeki isyan sırasında kardeşi Nuri Ergin’in uyuşturucu etkisi altında “Devlet bize Mustafa Duyar’ı öldürttü. Veli Küçük’e sorun” dediğini iddia etti. Vedat Ergin, Sabancı suikasti sanığı Mustafa Duyar ve Ertosun’un ilişkilerine yönelik de şok iddialarda bulundu. Ergin, savcılığa verdiği dilekçede şu ifadeleri kullandı: “Mustafa Duyar’ı öldüren Sami Tokur kardeşim, o zamanlar Kırklareli Cezaevi’nde yanımdaydı. Aralarında Mustafa Duyar’ın da  bulunduğu 8 kişiyle birlikte peş peşe Afyon Cezaevi’ne sevk edildi. Neticede Mustafa Duyar, Afyon Cezaevi’nde kardeşim Sami Tokur tarafından öldürüldü. Selçuk Parsadan ise yaralandı...”

Israrla bizi Uşak’ta tuttu

Ertosun’un, kendilerine yönelik suikastı bildiğini savunan Ergin, şu iddiada bulundu: İstanbul’da 40 davamız varken, bizi kiralığın bol olduğu Uşak Cezaevi’ne yolladı. Eskişehir Cezaevi’nde bize yapılan eylem ve Kartal Cezaevi’ndeki gelişmeler bilinirken, Ertosun beni ve abimi Uşak’tan yollamadı. Ertosun, Uşak Cezaevi’nde bize suikast yapılacağını biliyordu.

Star, 26.07.09

‘Mustafa Duyar benim talimatımla öldürüldü’

Nuri Ergin, ‘Basın açıklamamdır’ diye başlayan 6 sayfalık mektubunu, kaldığı cezaevi yönetiminden izin alarak avukatı İzmir Barosu üyesi Ergün Bademci'ye gönderip, basın mensuplarına iletmesini istedi. Ergin, mektubunda şunları yazdı: “Hasmımız olan Allattin Çakıcı'yla aramızdaki olaylardan dolayı yargılanmakta olduğumuz İstanbul 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'ne kardeşim Vedat ile karar duruşmasına götürüldük. Kurtlar Vadisi dizisinin ‘Polat Alemdar’ karakterindeki Necati Şaşmaz ve dizinin yapımcısı olan abisi Raci Şaşmaz'a söylemiş olduğum, sizlerin önündeki tehditli sözlerimden sonra, bazı yanlı medya tarafından yanlış yorumlarla haberler yapıldı. Gazetelerde benim bu sözlerimin üzerine irtica başlıklı bir haberde, ‘Kurtlar Vadisi dizisi kirletilmek mi isteniyor’ diye yazı yazıldı. Bir başkasında ise Şaşmaz kardeşlere söylediğim tehditli sözlerim başka yere çekilerek, benim dizinin yeni sezonunda girecek olan ‘Gladyo’ filmine olan tepkimden, sinirlenip bu yüzden onları tehdit ettiğim yazılmıştır. Ben 46 yaşında, kardeşim Vedat Ergin 36 yaşındadır. Bizim hayatımız boyunca ne Gladyo'yla, ne MİT'le, ne JİTEM'le, ne polisle ne bir cemaaatle, ne bir partiyle hiçbir işimiz olmaz, asla ve asla olamaz. Eğer biz bir suç işlemişsek polis görevini yapar, bunun dışında yukarıda belirttiğim hiçbir teşkilatla işimiz olmaz. Bizi tanıyan şerefli tüm insanlar ve bu alemin şerefli tüm delikanları da bunu çok iyi bilir. Ancak bir takım medya kuruluşlarınca hakkımızda, altını çizerek söylüyorum, özelikle bizim üzerimize tezgahlar kurularak devamlı iftiralar atılmaktadır. Dolayısıyla Kurtlar Vadisi dizisindeki Şaşmaz kardeşler hakkındaki düşüncelerimize bu aşamada nokta koyduğumuzun bilinmesini istiyoruz,” ‘

VELİ KÜÇÜK'TEN TALİMAT ALMADIK’

Ergenekon adı verilen davayla ilgili tutuklu ve tutuksuz sanıklardan çok yanlı medya tarafından kendisi ve kardeşi Vedat Ergin hakkında birçok asılsız haberler yapıldığını öne süren Nuri Ergin mektubuna şöyle devam etti: “Afyon Cezaevi'nde, benim talimatımla öldürülen DHKP-C'li Mustafa Duyar'ı, Veli Küçük'ün talimatıyla gerçekleştirdiğimiz yazıldı, çizildi. Bunların hepsi külliyen yalan, hiçbir doğruluk payı yoktur. Bana ve kardeşim Vedat'a, Allah'ın hiçbir kulunun emir ve talimat vermeyeceğini bu ülkede yaşayan tüm şerefli insanlar ve bu alemin tüm delikanlıları bilir. Ne Veli Küçük'ü, ne talimatı. Bu asılsız yalan haberleri bir takım şer odaklarının özellikle yaptırdığını biliyoruz. Bunların yaptırdığı haberlere kargalar bile güler. Bizim Savcı Zekeriya Öz'e 22 Mayıs 2008'de vermiş olduğumuz ifademiz, yüce yargının tutanaklarında mevcuttur. Veli Küçük'le ilgili en ufak bir suçlayıcı ifademiz olup ortaya çıkartmayan herkesi namert ilan ediyoruz. Veli Küçük, Ergenekon davasındaki ifadesinde mahkeme heyetine bizi savcıların yönlendirdiğini söylemiş. Veli Küçük'ün, bu söylediklerini gazetelerde okudum. Bu sözler eğer doğruysa Veli Küçük'e aitse, o savcılar kimmiş. Bizi kim yönlendirebilirmiş, kendisi onurlu ve şerefli bir şekilde bunu açıklasın ayıptır. Giymiş olduğu şerefli üniformasına saygımız olmasa, sözlerine karşılık ağır kırıcı konuşuruz. Herkesin kilosundan ağır bizlerde cezalar var. Allah'ın hiçbir kuluna onurumuzdan gururumuzdan ödün vermeyiz. Herkesin gerçekle bağdaşmayan, arkamızdan söz söylemesi ayıp, yakışmıyor. Ergenekon davasında bizlerinde dinlenmesi yönünde bazı sanıkların avukatlarının talebi olmuş. Gerekirse, mahkeme çağırırsa gelip bildiklerimizi söyleriz.” ‘

MUSTAFA DUYAR'I BEN ÖLDÜRTTÜM’

Mustafa Duyar'ın öldürülmesi olayı ile bazı kişilerin çok ilgilendiğini belirten Nuri Ergin, bu konu ile ilgili Savcı Zekeriya Öz'e her şeyi anlattığını kaydederek, mektubunun son bölümünde şöyle dedi: “Ben İstanbul 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi heyetine geçtiğimiz 8 Haziran'da dedim ki; ‘Sayın Savcı Zekeriya Öz'e sizin aracılığınızla sesleniyorum. Mustafa Duyar'ın öldürülmesi olayıyla çok ilgileniyorsa, rahmetli Özdemir Sabancı'yı öldürdükten sonra, bir erimizi şehit ettikten sonra, bulunmuş olduğu Kırklareli E Tipi Cezaevi'nden dışarıya çıkarıp, hangi şer odakları, neyin mükafatı olarak villalarda alem yaptırdıysalar, bunları araştırıp ortaya çıkarsın’ dedim. Duruşmada, Cezaevleri Eski Genel Müdürü Ali Suat Ertosun'la ilgili bir söz söylemedim. Bunlar hep saptırılarak yazıldı. Ayrıca Mustafa Duyar'ın yatmış olduğu cezaevinde aynı tahrilerde ne ben ne de kardeşim yatmadık, bu da yalandır. Doğru olan Mustafa Duyar'ın, Afyon Cezaevi'nde, kardeşliğinden, kader arkadaşlığından, onur ve gurur duyduğumuz kardeşimiz Sami Tokur'un, benim talimatımla öldürmesidir. Gerçekler budur böyle bilinmelidir.”

Milliyet, 26.07.09


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.