Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > Frene bastıkça cari açık küçülüyor

Frene bastıkça cari açık küçülüyor

Merkez Bankası’nın politikaları başarılı oldu. Frene basılınca, cari açık küçüldü. Küçülüyor. 2011’in ilk 11 ayında 70.3 milyar dolar olan cari acık, 2012’nin 11 ayında 45.2 milyar dolara geriledi. 2011 yılında cari açık milli gelirin (772 milyar dolar) yüzde 10’u dolayına çıkmıştı ama ekonomi yüzde 8.5 oranında büyümüştü. 2011 yılında cari açığın milli gelirin (Tahmin: 780-799 milyar dolar) yüzde 7’si dolayında kalacağı  (Tahmin: 55 milyar dolar) tahmin ediliyor. Buna karşılık da ekonominin büyümesinin yüzde 3’ün altında kalacağı  anlaşılıyor.
Cari açık (döviz açığı) bizde neden büyüyor? Çünkü, (1) Ucuz döviz, üreticinin ve tüketicinin de daha çok ithal malı kullanmasının önünü açıyor. (2) Faizin ucuzlaması, kredi imkanlarının genişlemesi ithal mallarına talebi besliyor, büyütüyor.
Merkez Bankası’nın politikaları başarılı olunca, frene basılınca ne oldu? (1) Parasal ve mali disiplin ile, ekonomide talebi besleyen parasal kaynaklar kısıldı. (2) Parasal kaynaklar kısılınca önce tüketicinin döviz harcamasına yol açan talebi daraldı. Tüketicinin talebi daralınca yatırım ve üretim de yavaşladığından yatırımcının ve üreticinin döviz harcamaları da azaldı. (3) Sonuç olarak ithalat azaldı. Dış ticaret açığı ve nihayet cari açık (döviz açığı) küçüldü.


Ucuz döviz, ucuz faiz
Geriye dönelim: (1) Cari açığı büyüten ana etken ne idi? Tüketicinin ucuz ithalata bağımlılığı ve daha önemlisi üreticinin ucuz ithal girdi kullanma alışkanlığı. (2) Bu bağımlılığın ve alışkanlığın arkasında ne vardı? Ucuz döviz, ucuz faiz vardı.
Önümüze bakalım: (1) Bir yılda neler değişti? Döviz bir yıl önceye göre daha bol ve daha ucuz. Faiz bir yıl önceye göre daha da aşağılarda dolanıyor. (2) Üretimde ucuz dövize dayalı ithal girdi kullanımında bir değişiklik olmadı. Açık anlatım ile tarımda, sanayide, ithal girdi yerine yerli girdi kullanımı gerçekleşemedi.


2013’te neler olacak?
İyi de bu tabloda 2013 yılı ve daha sonraki yıllarda cari açık ne olacak? Büyüme ne olacak?
(1) Döviz fiyatı ucuz olduğuna, faiz daha da ucuzlayacağına göre, tüketicinin ve üreticinin de potansiyel ithalat talebinde bir değişiklik olmamış demektir. Fren gevşetildiğinde tüketicinin de üreticinin de ithalat talebi patlayacaktır. (2 ) Cari açığı indiği çizgide korumanın tek yolu frene basmaya devam edilmesidir. (3) Frene basmak demek büyümenin de düşük kalmasıdır. (4) Düşük büyüme işsizlik, fakirlik anlamına gelir.
Yok mudur bu kısır döngüden çıkışın bir yolu? Vardır ama “acıtır”!. Hele hele seçim dönemi öncesi uygulanamaz. Çıkış yolu, (1) Tarım ve sanayi üretiminde, ithal girdiden yerli üretime dönüşü gerektirir. Döviz bol ve ucuz oldukça bu kendiliğinden olmaz. (2) Tüketicinin ithal maldan yerli ürüne dönüşünü gerektirir. Döviz bol ve ucuz oldukça bu kendiliğinden olmaz.
Güçlü, sürdürülebilir üretim yapısının oluşması ve gelişmesi “gerçekçi döviz kuru”na bağlıdır. Tüketici ve üretici, ülkede “gerçekçi döviz kuru” politikasının devamlı olarak uygulanacağına inanacak ki, tüketimde ithal malından ve üretimde ithal girdiden yerliye dönüş gerçekleşebilsin. Yapısal değişim mümkün olabilsin.
Bu temel politika değişikliği olmadıkça frene basılarak, ithalat talebi kısılarak cari açığın küçültülmesi mümkün olur ama... Sonunda da büyümeden vazgeçilmiş olur.

Güngör Uras, Milliyet

15.01.2013


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.