Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ekonomik Gündem > Sıra Almanya'da mı?

Sıra Almanya'da mı?

2012 yılını ihracat rekoruyla kapatan Almanya’nın hızı bu yıl kesilecek. Ekonomistlere göre, Almanya rekabet gücü ve üretim maliyeti açısından dezavantaja düşecek.

 

Yeni yıl, yeni umut ve beklentileri de beraberinde getirdi. Euro krizi söz konusu olduğundaysa işin içine korku da giriyor. Gerçi krizin tansiyonu biraz düştü. Ancak 2013 krizin sona erdiği yıl olmayacak. Her yılın başlarında tahminlerini açıklayan ekonomi uzmanlarının hemen hepsi bu görüşü paylaşıyor.
Yılbaşı tatilinin getirdiği huzur ve sükûndan mı, zorlaşan şartlara alışmış olmaktan mı, yoksa Euro krizi gerçekten vahim olmaktan çıktığından mı? Alman Ekonomik Araştırma Enstitüsü’nün konjonktür araştırmaları uzmanı Ferdinand Fichtner rahatlamanın yanıltıcı olabileceğini ve siyasi otoritenin neler olup biteceğini beklemeyi tercih ettiğini söylüyor. Fichtner, bankacılık izleme sistemi, Avrupa entegrasyon süreci ve mali pakt gibi reform projelerinin durma noktasına geldiği görüşünde.
Bu aşamada yapılabilecek en büyük hatanın rutine dönmek olacağını belirten Fichtner, finans piyasalarındaki gerginliğin azaldığını ancak bunun krizin atlatıldığı anlamına gelmediğini ve ortak para bölgesindeki borç krizinin bütün bölge ülkelerinin başına iş açmasından endişe ettiğini söyledi.

Büyüme hızı günü kurtarmaya yetmeyecek
Euro Bölgesi'ndeki krizin dünya ekonomisinin en önemli ayak bağı olduğunu kimse inkâr etmiyor. Ortak para bölgesi ekonomisi 2012 yılında yüzde 0,4 oranında daraldı. Bu yıl da konjonktürün canlanması beklenmiyor. Kriz ülkelerinde talebin gerilemesi Almanya’yı da etkilemeye başladı. Ekonomik araştırma enstitülerinin Alman ekonomisinin bu yılki büyüme hızı tahminleri yüzde 0,8 ile yüzde 0,9 arasında değişiyor. Alman Makroekonomi ve Konjonktür Araştırmaları Enstitüsü Direktörü Gustav Horn, Alman ekonomisinin bu yıl yatay seyir göstereceğini ama Euro Bölgesi’ndeki krizin Almanya’yı etkilememesinin mümkün olmadığını belirtti ve ekledi: “Almanya'da, sürekli olarak Euro krizinin dışında kalınabileceği şeklinde yaygın bir kanaat var. Son yıllarda aşağı yukarı öyle de oldu. Almanya’nın ekonomik büyüme hızı katiyen yüzde 1’in üzerine çıkmaz. Piyasa doygunluğa eriştiği için bu orandaki büyümenin istihdama katkısı olamaz. Alman ekonomisi uzun vadede bu durumu kaldıramaz.”
Alman Dış Ticaret Birliği Başkanı Anton Börner, Euro krizinin en erken 2016 yılına kadar süreceğini tahmin ediyor. Börner, Avrupa Merkez Bankası’nın kriz ülkelerinden sınırsız tahvil alımıyla ilgili kararından sonra krizin tırmanacağını sanmadığını ancak Alman ekonomisini bekleyen başka problemlerin de olduğunu söyledi. Börner Almanya'nın karşılaşabileceği sorunları şöyle özetledi:
“Başta Çin olmak üzere, Almanya’nın karşısına dev rakipler çıkıyor. Almanya’nın dünya lideri olduğu en güçlü branşlarında bile rüzgârı karşıdan almaya başladık. ABD bile enerji maliyetleri ve yatırım yeri olma özelliği açısından üstünlük kazanmaya başladı. Federal Hükümet uyarılarımızı, işadamlarının hep yakındıkları ama sonunda bir şey olmadığı, şeklindeki sözlerle geçiştiriyor. Ama olumsuzluklar istatistiklere yansıdığında iş işten geçmiş oluyor.”

Çanlar Almanya için çalıyor
Artan enerji ve işgücü maliyetleri yüzünden Almanya’nın rekabet gücünü kaybetmekte olduğunu belirten Dış Ticaret Birliği Başkanı, toptancılıkta her on Alman şirketinden birinin dış rekabete yenik düştüğünü söylüyor. Gerçekten de ABD’de enerji yüzde 70 daha ucuz. Üstelik nüfusu da arttığı için genç nesil sıkıntısı yok. Anton Börner, enerjiyi yoğun olarak kullanan Alman şirketlerinin üretim tesislerini ABD’ye nakledebileceklerine dikkat çekti. Almanya'nın maliyet riskiyle başa çıkmasının zor olduğunu belirten Dış Ticaret Birliği Başkanı, siyasi otoritenin Almanya'nın aleyhine işleyen bu dinamik gelişmenin muhtemel sonuçlarını idrak edebildiğinden şüpheli olduğunu sözlerine ekledi.
Almanya’nın yatırım yeri olma kalitesini düşüren bir dizi faktör var. Bunların başında aşırı düzenleyicilik geliyor. Bürokratik engellerin kaldırılıp vergi sisteminin basitleştirileceğine dair vaatlerin federalizm ve siyasi ideoloji karmaşasında unutulup gittiğini ifade eden Alman Dış Ticaret Birliği Başkanı Anton Börner, Güney Avrupa’nın kriz ülkelerine kemer sıktırtan Berlin yönetiminin Almanya’da daha fazla sosyal yardım dağıtmasının doğru olmayacağını da savundu.
 
 
dw.de, 12.01.2013

 



Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.