Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ergenekon > HSYK'yı kilitleyen üyeyle ilgili şok gerçeği Can Dündar yazdı

HSYK'yı kilitleyen üyeyle ilgili şok gerçeği Can Dündar yazdı  

Egenekon savcılarını hedef alan ve HSYK'nın hakim ve savcı atamalarını tıkayan "korsan teklif"in sahibi Ali Suat Ertosun'la ilgili çarpıcı bir bilgi ortaya çıktı. Gazeteci Can Dündar, Ertorsun'un, Ceza ve Tevkif Evleri Müdürlüğü sırasında, Sabancı suikastinin kilit ismi Mustafa Duyar'ın basına konuşmasını engelleyen kişi olduğunu yazdı.

Can Dündar, Milliyet'teki bugünkü köşe yazısında, son günlerin en çok tartışılan ismi HSYK üyesi Ali Suat Ertosun'la ilgili şoke edici bir gerçeği açıkladı. Dündar "konuşmak istiyorum" diye kendisine mesaj yollayan Sabancı suikastinin kilit ismi Mustafa Duyar'la görüşmesinin Ertosun tarafından engellediğini yazdı. Duyar, Can Dündar'la konuşması engellendiken 2 hafta sonra cezaevinde öldürüldü.

Dündar, olayların gelişimini özetlwe şöyle aktardı. Mustafa Duyar'ın Sabancı cinayetiyle ilgili açıklamalarda bulunma istediğini öğrenince, Dündar, dönemin adalaet bakanı Hasan Denizkurdu'nda görüşme için izin ister. Bakan, gerekli izni verir. Ancak, dönemin Ceza ve Tevkif Evleri Müdürü Ali Suat Ertosun, bunun mevzuata aykırı olduğu iddiasıyla görüşmenin gerçelşemesini engeller. İki hafta sonra, Karagümrük Çetesi olarak bilinen Nuri ve  Vedat Ergin kardeşler Duyar'ın bulunduğu cezaevine nakledilirler ve Mustafa Duyar öldürülür.

Can Dündar'ın kaleminden olayların gelişimi şöyle:

"Hafızam 10 yıl önceye götürüyor beni...
1999 başı...
O zaman ATV’deyim. Sabah’ta yazıyorum.
Sabancı suikastıyla ilgili “içerden” bir bilgi geliyor:
“Bu iş karanlık... Duyar biliyor. Konuşmak istiyor.”
Gerçekten de cinayetin tetikçisi olarak bilinen Mustafa Duyar, bildiklerini anlatmak için “itirafçı” olmak istemiş; ama bu talebi, “geç kaldığı” gerekçesiyle reddedilmişti.
Acaba yargıya anlatamadığını bize anlatır mıydı?
Dönemin Adalet Bakanı Hasan Denizkurdu’nu aradım. “Duyar’ın söyleyeceklerinin yargıya yardımcı
olabileceğine” ikna oldu.
“Ama kendisinin de oluru gerekir” dedi.
Yazılı olarak başvurduk, Duyar olur verdi, bakanlıktan izin çıktı.
Kamerayı kapıp Afyon Cezaevi’ne gitmek üzereydik ki, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun’a takıldık. Bakan’ın iznine rağmen röportaja olur vermiyor, mevzuata aykırı olacağını söylüyordu.
Gidemedik.
* * *
Bizim yerimize başkaları gitti Duyar’ın “ziyaret”ine...
Bizi oyalayan bakanlık bürokrasisi, “Karagümrük çetesi”nin Afyon Cezaevi’ne nakline izin vermişti. Bu çete, 2 hafta sonra, Duyar’ı cezaevinde öldürüp susturdu.
Ardından susturulma sırası, Duyar’ı öldüren Karagümrük çetesinin liderlerine geldi. Ama onlar direndiler. Ve cezaevinde isyan çıkardılar.
O isyanda Karagümrük çetesinin lideri Nuri Ergin kameralara;
“Bu devlet bana Mustafa Duyar’ı öldürttü” diye haykırıyordu.
Bir başka pencereden kardeşi Vedat Ergin bağırıyordu:
“Veli Küçük’ü arayın; beni sorun. Başka da bir şey demiyorum.”
Nuri Ergin, isyanla ilgili davada ise şöyle demişti:
“Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz, Sabancı suikastıyla ilgili bir şeyler oraya çıkarmak istiyorsa Ali Suat Ertosun’un neden Mustafa Duyar’a yakınlık gösterdiğini sorgulasın.”
Yoksa devletin, sanıldığından da derin olduğuna mı hükmetmeli?

Star, 23.07.09


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.