Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ergenekon > Taburda toplu mezar iddiası

Taburda toplu mezar

1994’te Şemdinli Derecik İç Güvenlik Taburu’nda askerlik yapan bir er taburdaki toplu mezarın krokisini Diyarbakır Başsavcılığı’na gönderdi

Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde 1994-1995 yıllarında askerlik yapan bir er, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdiği ihbar mektubunda, gözaltına alınan 12 korucunun öldürülerek Derecik İçkale Güvenlik Taburu’na gömüldüğünü iddia etti.

Eski asker, korucuların gömüldüğü yeri gösteren bir krokiyi de ihbar mektubuyla birlikte gönderdi.
“12 korucunun JİTEM tarafından öldürülmesini içime sindiremiyorum, bu vahşeti herkesin bilmesini istiyorum” diyerek savcılığa ihbarda bulunan eski er, Hakkari Şemdinli Derecik İç Güvenlik Taburu’nda tanık olduğu olayları Taraf’a anlattı.


Beş sakallı geldi ve...

Afyon’lu olduğunu ve 1994-1995 yıllarında Şemdinli’nin Derecik mezrasında askerlik yaptığını belirten eski er, şubat ya da mart aylarında görev yaptığı tabura 4-5 bıyıklı ve sakallı kişinin geldiğini söyledi:


“Bu kişilerin JİTEM elemanı olduğunu duydum. Bunlar geldikten bir gün sonra, bir grup asker ve o dönem Şemdinli Derecik İç Güvenlik Taburu Komutanı olan Kurmay Yarbay Ali Çamurcu’yla birlikte, Başaklı köyünden 12 köy korucusunu alıp getirdiler.”


Taburda kurşuna dizdiler

PKK’ya yardım ettikleri gerekçesiyle dört gün boyunca koruculara her türlü işkence yapıldığını ileri süren er şöyle devam etti: “Bunlara sürekli ‘Siz PKK’lıymışsınız, suçunuzu itiraf edin’ diye bağırıyorlardı. Korucular ise PKK’lı olmadıklarını ve onlara karşı savaştığını söyleyip durdular.

Daha sonra tabur komutanı, koruculardan bir tanesini cephanelik diye kazılan yaklaşık 80 metrekarelik bir çukurda kurşuna dizerek öldürdü. Geri kalan korucuları da beş günlük işkenceden sonra kurşuna dizdiler. Tabur’da bulunan büyük çukura gömdüler. Bu olaydan sonra JİTEM’ci şahıslar ortadan kayboldu.”


İnceleme başlıyor

İhbar mektubunu doğrulayan Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Durdu Kavak, olayın meydana geldiği Hakkari’nin Van Cumhuriyet Savcılığı bölgesi kapsamında olduğu için mektubu buraya gönderdiğini söyledi. Van Cumhuriyet Başsavcıvekili Bahadır Sakıoğlu ise ihbar mektubunun henüz kendilerine ulaşmadığını, ulaşır ulaşmaz inceleme başlatacaklarını ifade etti.


O yarbay tanıdık çıktı

12 korucunun öldürüldüğü yönündeki iddialara adı karışan dönemin Şemdinli Derecik İç Güvenlik Taburu Komutanı Kurmay Yarbay Ali Çamurcu, daha önce de bir köylünün öldürülmesi, bir köylünün de kaybedilmesiyle gündeme gelmişti. 24 Temmuz 1996’daki olayla ilgili Çamurcu hakkında fezleke hazırlayan Hakkari Cumhuriyet Savcılığı, “Taammüden adam öldürmek, gasp, gebe kadının çocuk düşürmesine neden olmak, köy boşaltmak ve araba yakmak” suçlamalarında bulunmuştu. Ancak Çamurcu’nun yargılanmasına izin verilmemişti.
12 korucunun öldürüldüğü öne sürülen dönemde Şemdinli Sınır Tabur Komutanı ise Erdal Sarızeybek’ti.


Temizöz’ün infaz timi

Güneydoğu’daki faili meçhul cinayetler nedeniyle hakkında dokuz kez müebbet hapis istenen Kayseri İl Jandarma Alay Komutanı Cemal Temizöz’e bağlı olarak çalışan dört uzman çavuşun açık kimliklerine ulaşılamıyor. Jandarma, savcılığın talebine rağmen, kod isim kullandıkları gerekçesiyle uzman çavuşların açık kimliklerini ve fotoğraflarını göndermedi.

Ancak uzman çavuşlardan Yavuz’un Yozgatlı, Selim’in Karslı, Cabbar’ın Ankaralı, trafik kazasında ölen Tuna’nın ise Erzurumlu olduğu öğrenildi. Dört uzman çavuş 20 kişinin öldürülmesinden sorumlu tutuluyor.

Gizli tanıklar, “Tükenmez Kalem” ve “Sokak Lambası” dört uzman çavuşun eşgallerini şöyle tarif etti:

Tuna: Erzurumlu, 170 cm boylarında dolgun vücutlu, düz siyah saçlı, kalın dudaklı, normal burunlu, normal kulaklı, saçını yana doğru tarayan, beyaz tenli, düzgün şiveli, kahverengi gözlü birisiydi. Hatta hemen hemen her saniye boğazını temizlemek için öksürür gibi yapardı. 1995’li yıllarda Cizre-Nusaybin arasındaki karayolunda trafik kazasında hayatını kaybetti.

Yavuz: Yozgatlı, 165 cm boylarında, hafif iri kafalı, alnının yan kısımları açık, dolgun vücutlu, sarı bıyıklı, hafif sarı saçlı, öne doğru eğilerek yürüyen, burnu kemerli büyük, ince dudaklı, gözleri hafif mavi ama tam mavi değil, saçını geriye doğru tarayan, beyaz tenli, o zamanlar bir oğlu vardı, normal kulaklı.

Selim: Karslı, 170 cm boylarında, ince zayıf düz siyah saçlı, gözleri kahverengi, esmer tenli, ince dudaklı, Kars bölge şivesi ile konuşur.

Cabbar: Ankaralı, 165 cm boylarında, hatırladığım kadarıyla Ankarada Çinçin veya Yenidoğan semtine yakın bir yerde büyümüş. Beyaz tenli, seyrek sakal ve bıyıklı, düz siyah saçlı. Saçını geriye tarar, normal kilolu insanlardandı.

Taraf, 18.07.09


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.