Gündem
Gündem > Ergenekon > Parmaksız’dan bir andıç dahaParmaksız’dan bir andıç dahaAdı andıçlarla özdeşleşen Parmaksız Zeki kod adlı Şemdin Sakık, Ergenekon duruşmasında Taraf’ı hedef gösterdiErgenekon davasında “Deniz” kod adıyla ifade veren gizli tanığın PKK’nın eski komutanlarından Şemdin Sakık olduğu ortaya çıktı. Öcalan’ın imajını düzelttiSakık, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in, Bekaa’yı ziyaretinde “gazeteci kimliği ile geldim” dediğini belirterek, bu görüşmenin Öcalan’a lider imajı verdiğini söyledi. Sakık, “Öcalan, o güne kadar pos bıyığı, sesi, ifadeleriyle köylü görümünü ile tanınıyor olmasına rağmen Doğu Periçek ile yayınlanan fotoğrafları sayesinde, elinde çiçek, yüzünde gülücük hoş bir önder kişilik olarak kamuoyuna yansıtıldı. Öcalan, bir lider imajıyla sunularak kabul ettirilmeye çalışıldı” ifadelerini kullandı. Öcalan’ın, Perinçek’le ilişkinin zayıflamasının ardından devreye Yalçın Küçük’ün girdiğini anlatan Sakık, “Doğu Perinçek’in Abdullah Öcalan ile ilişkisi ne ise Yalçın Küçük’ün ilişkisi daha fazlaydı. Bize silahlı eğitim veriyordu. İkinci başkanımız mı diye düşünüyorduk” dedi. Sakık, “Abdullah Öcalan bize Yalçın Küçük’ün Türkler için bir şans, örgüt için Allah’ın lütfu olduğunu söylerdi” ifadelerini kullandı. Sakık, Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın ölümüyle ilgili şunları anlattı: “Bahtiyar Aydın cinayetini örgütün üzerine attılar. Lice’de helikopterden iner inmez vuruldu. O zaman Lice yakınlarındaydım. Etrafımız kuşatılmıştı. Adeta bitiş seviyesindeydik. Telsizler vardı. Askerin telsizleri de vardı. Birbirimizi dinler ona göre hareketlerimizi planlardık. Bir anda telsizden ‘paşa vuruldu’ diye bir anons geçti. Telsizden Lice’deki dağlık grubu aradım. Yapmadıklarını söylediler. Askerin telsizine girerek bizim ilgimizin olmadığını söyledim. Bir tuğgenerali vursak bunu dünyaya yayınlarız. ‘Örgütün burada herhangi bir rolü yoktur’, dedim. Bu olay üzerine operasyonu sona erdirdiler. Bunun sayesinde ben o zaman kurtuldum. Olay üzerime yıkıldı. Direkt olarak ben sorumlu tutuldum. Bu olay aydınlatılmadı. Paşayı devletin içinde bir ekip vurdu. Şüphem yok. Paşayı devlet vurdu.” Yeşil, düşen Casa’daydıUçaktaki iki kişinin adının çizili olduğunu iddia eden Sakık, “O uçakta ölenlerden birisi Mahmut Yıldırım’mış. Bir devlet bu kadar olayın faili olan bir kişinin yaşayıp yaşamadığını bilmiyorsa, o artık devlet değildir” dedi. Sakık, Kuzey Irak’tan kendisini getiren beş kişilik ekibin başında da Yeşil’in bulunduğunu ifade ederek, “Demek ki bu Yıldırım 1998 yılında da kullanılan bir insandı. Bir kişi ‘düşman’ denen adamı getiriyor, JİTEM, MİT, Emniyet’in haberi yok. Bana, kimin getirdiğini sordular. ‘Başıma bir iş gelir’ diye söylemedim” diye konuştu. Deniz neler anlatmıştıŞemdin Sakık’ın Ergenekon’un ikinci iddianamesinde “gizli tanık Deniz” adıyla verdiği ifadelerde Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın öldürülmesinden Bingöl’de 33 askerin şehit edilmesine kadar birçok olay yer almıştı. Gizli tanık Deniz, 1993 yılında Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın PKK değil, Devlet tarafından öldürüldüğünü, yine aynı yıl Bingöl’de 33 askerin öldürülmesinden Doktor Süleyman kod adlı Sait Çürükkaya’nın sorumlu olduğunu, Öcalan adına avukatlarının savaş kararı verdiğini ifadelerinde belirtmişti. 28 Şubat’ta askerler kullanmıştıGeçmişte PKK’nın önemli isimlerinden biri olan “Parmaksız Zeki” kod adlı Şemdin Sakık, 1998 yılında örgütten kaçarak Mesud Barzani’nin Kürdistan Demokrat Partisi’ne (KDP) teslim oldu. Türkiye’ye teslim edilmesinin ardından tutuklanan Sakık, hakkındaki idam kararının müebbete çevrilmesinden sonra Diyarbakır Cezaevi’ne gönderildi. Sakık, Ergenekon’dan 28 Şubat soruşturmalarına kadar birçok konuda ifade verdi. Sakık mahkemede Taraf’ı andıçladı28 Şubat’ta adı andıçla özdeşleşen Şemdin Sakık, andıçlamaya devam ediyor. Geçen ağustosta Yeni Akit gazetesine gönderdiği mektupla Hasan Cemal, Cengiz Çandar, Ahmet Altan ve Yasemin Çongar’ı hedef gösteren Sakık, dün de mahkemede, “Taraf gazetesinin örgüt bülteni mi yoksa ulusal bir gazete mi olduğu anlaşılmamaktadır. Öcalan’ın her sözü manşetten veriliyor. 2007’den günümüze kadar süren şiddette her kişinin isminin altında Taraf gazetesi vardır” diye konuştu. Şemdin Sakık, şunları kaydetti: “Açlık grevlerinin ölüm grevlerine dönüşebileceğini söyledim. PKK şiddetinin bir boyutunu da böyle algılamamız gerekiyor. Elbette inkâr edilen hakların bunda rolü var. Bu günlere getirilmesinde dış güçlerin, Amerika, komşu ülkelerin hep vardı. Bunların rolü kadar solcu geçinen, liberal solcu etiketi takanlar, Altan’lar buna girer. Bunların hepsinin bir biçimde bu şiddetin sürmesinde katkısı vardır. Bunlar benim yorumum değildir.” “Amaç örgütün askerî gücünü kullanmak”Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, Sakık’a, sanıklardan Doğu Perinçek’in, PKK lideri Abdullah Öcalan ile Bekaa Vadisi’nde çektirdiği fotoğrafları göstererek, bunlarla ilgili bilgisi olup olmadığını sordu. Fotoğrafların, örgütün spor ve eğitim yaptığı alanda çekildiğini belirten Sakık, Perinçek ile Öcalan’ın görüşmelerinin gece geç saatlere kadar sürdüğünü, görüşmelerin baş başa yapıldığını, kendisinin içeri alınmadığını anlattı. Sakık, Pekgüzel’in sorusuna devamla, davada isimleri hiçbir şekilde geçmeyen Taraf yöneticileri ile diğer gazetecileri açıkça hedef göstererek yanıt verdi. Birand: O güvenilir biri değilŞemdin Sakık’ın gizli tanık Deniz olduğunu açıklaması çeşitli tepkilere neden oldu
Şemdin Sakık’ın gizli tanık Deniz olduğunu açıklaması çeşitli tepkilere neden oldu. Emekli Orgeneral İlker Başbuğ, “Eli kanlı bir teröristin Türkiye Cumhuriyeti Mahkemesi’nde dinlenen bir tanık olması”nı eleştirirken, emekli Org. Tuncer Kılınç, Şemdin Sakık’ın dürüst biri olduğunu söyledi. Tarafların avukatları ise “gizli tanık” uygulamasını eleştirdi. Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız. |