Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ergenekon > Haberal raporunu yargıdan gizleyen 5 profesör artık sanık

Haberal raporunu yargıdan gizleyen 5 profesör artık sanık
Ergenekon sanığı Mehmet Haberal'ın sağlık raporunun mahkemeden gizlenmesiyle ilgili iddianame kabul edildi. 5 profesör, 1 hemşire ve Haberal'ın 2 refakatçisinden oluşan sanıklar için 7,5 ile 15'er yıl arasında hapis cezası istendi.

İddianamede, İstanbul Kardiyoloji Enstitüsü tarafından hazırlanan ve Haberal'ın taburcu edilmesini öngören heyet raporunun Yargıtay'dan bile gizlendiğine dikkat çekildi. Haberal'ı tahliye etmedikleri için suçlanan hakimler, Yargıtay'da tazminata çarptırılmıştı.

Özel yetkili İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nin oybirliğiyle kabul ettiği 58 sayfalık iddianamede, Prof. Dr. Erhan Kansız, Prof. Dr. Cengiz Çeliker, Prof. Dr. Zerrin Yiğit, Prof. Dr. Hatice Sezer Karcier, Prof. Dr. Nazmi Gültekin, hemşire Songül Arı ve refakatçiler Muhammet Hüsrev ile Erkan Özhun sanık olarak yer alıyor. İddianamede, sanıkların 'Ergenekon terör örgütüne yardım etmek' suçundan 7,5 ile 15'er yıl arasında hapis cezasına çarptırılması isteniyor.

İddianamede, Mehmet Haberal'ın gözaltına alınması ve ardından yaşanan süreç ayrıntılı olarak aktarılıyor. İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü'nde tedavi gördüğü süreçte, 16 Ekim 2009 tarihinde verilen ve sanığın taburcu edilmesinde bir sakınca olmadığı belirtilen heyet raporunun adli mercilerden gizlendiği aktarılıyor. Yaşananlar şu şekilde anlatılıyor: "Sanık, 17 Nisan 2009 tarihinde İstanbul Kardiyoloji Enstitüsü'nde tedavi altına alındıktan sonra 11 Mart 2011 tarihine kadar yaklaşık iki yıl yatarak tedavi olmuştur. Sanığın tedavi görmeye başlamasından bir süre sonra taburcu edilmesine yönelik heyet raporu düzenlendiği, ancak bu raporun işleme konulmadığı gibi yargılamanın devam ettiği İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne de gönderilmediği, adli mercilerden saklandığı tespit edilmiştir. Bu rapordan sonra farklı tarihlerde şüphelinin yatarak tedavisinin hayati önemi haiz olduğunu gösterir raporlar düzenlendiği, sanık hakkında düzenlenen raporların bir kısmının sanık müdafileri aracılığı ile mahkemeye ulaştırıldığı anlaşılmıştır."

"Yapılan inceleme neticesinde sanık Mehmet Haberal'ın tedavisinde görev alan bazı doktorların sanığın taburcu olmasına yönelik düzenlenen 16 Ekim 2009 tarihli raporu gizlediği, taburcu edilme kararını geçiştirerek yerine getirmediği belirlenmiştir. Raporun kamuoyunda duyulmasından sonra bu raporun geçersiz olduğu yönünde yeni raporlar ile sanığın Adli Tıp'a sevkini engellemeye çalışır raporlar düzenlediği, hazırlanan raporların sanık avukatlarının başvuruları sonrasında hazırlandığı anlaşılmıştır. Sanık Mehmet Haberal hakkında tedavi gördüğü kurumca düzenlenen raporlar iki kez Adli Tıp Kurumu heyetince incelenmiş, neticede sanığın yatarak tedavisine gerek duyulmadığı belirtilmiştir. Sonrasında sanık taburcu edilerek cezaevine konulmuştur."

TEDAVİNİN SONUCUNU BİLİYORdu

Enstitü tarafından hazırlanan ve mahkemeden gizlenen raporun, Mehmet Haberal'ın taburcu edilmesi anlamına geldiği aktarılıyor. Bu sebeple konuyla ilgili Cumhuriyet Savcılığı'nın da bilgilendirildiği belirtiliyor. Raporun cuma gününe denk gelmesi sebebiyle taburcu işleminin gerçekleştirilmediği, normal şartlarda pazartesi günü derhal yerine getirilmesi gereken işlemlerinin pazartesi günü de yapılmadığı ifade ediliyor. Salı günü sanığın sıhhi kurula sevkini isteyen raporun düzenlenmesiyle taburcu işlemlerinin tamamen göz ardı edildiği kaydediliyor. İddianamede, Mehmet Haberal'a gerekli olan ICD tedavisinin bu konunun uzmanı olan tanık Cengizhan Türkoğlu tarafından teklif edildiği, bu yönde tedavi uygulandığında Haberal'ın hastanede kalmasına gerek olmayacağı ifade ediliyor. Haberal'ın tedavinin sonuçlarını bildiği için kendisine önerilen tedaviyi kabul etmediği, dolayısıyla hastanede yatarak tedavi olma yönteminden istifade ettiği aktarılıyor.

Zaman, 15.06.2012


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.