Gündem
Gündem > Ergenekon > Askerî savcı, Yarbay Mustafa Dönmez için 12 yıl hapis istediİkinci ‘elinin ürünü’ ve Yarbay’a 12 yıl hapisJandarma, Zirve Vadisi silahlarını gösteren krokinin Ergenekon tutuklusu Yarbay Dönmez’e ait olduğunu, ‘eli ürünü’ raporuyla belgeledi. Jandarma, ‘Toplumla Mücadele Planı’ndaki imza için de ‘Albay Çiçek’in eli ürünü’ demişti. Askeri savcı Dönmez’in 12 yıl hapsini istedi İKİ AYRI KRİMİNAL İNCELEME İddianamede silahların gömüldüğü adresi gösteren el yazması krokilerin Jandarma ve polis tarafından ayrı ayrı yapılan kriminal inceleme sonucuna göre şüpheli Yarbay Dönmez’e ait olduğu belirtildi. İddianamenin 6. sayfasında krokiyle ilgili ‘Şahsa has itiadı hususiyetler ile kaligrafig ve grafolojik özellikler yönünden uygunluk ve benzerlik belirlenmekle, bahse konu el yazılarının Dönmez’in eli mahsulü olduğu kanaatine varıldığı’ denildi. Emniyet’in kriminal raporu ise iddianamede ‘Krokideki yazıların şüpheli Mustafa Dönmez’in el ürünü olduğu’ ifadesiyle yer aldı. 20 EL BOMBASI KARA KUVVETLERİ’NİN Genelkurmay Askeri Savcısı Albay Yavuz Şentürk’ün hazırladığı iddianamede Dönmez’in Sapanca’daki evinde ele geçen krokiden hareketle Ankara Zir Vadisi’ndeki kazılarda bulunan MKE yapımı 20 el bombasının ise 1981 ve 1984’te Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na, 450 merminin de KKK’ya 1997’de teslim edildiği kaydedildi. İddianamede silahlarla ilgili şu bilgilere yer verildi:
Cephane krokisi Dönmez’in
Yarbay Dönmez’in evinde ve Zir Vadisi’nde bulunan cephaneliğin Kara Kuvvetleri için üretildiği, mühimmatın yerini gösteren krokiyi de kendisinin çizdiği kesinleşti
Star, 20.06.09 İşte Albay Çiçek'in imzası Taraf Gazetesi'nde yayınlanan ve Türkiye'yi ayağa kaldıran demokrasiye komplo planıyla ilgili haberin üzerinden bir hafta geçti. Türkiye günlerdir skandal belgedeki Kıdemli Kurmay Albay Dursun Çiçek'e ait olduğu iddia edilen imza gerçek mi sahte mi tartışmasını yapıyor. Askerî savcılık, Genelkurmay Harekât Dairesi tarafından hazırlandığı iddia edilen belgedeki imzayla ilgili olarak soruşturma açarken, kamuoyu kriminal incelemenin sonucuna kilitlenmiş durumda. Zaman, tartışmalara son noktayı koyacak önemli bir belgeye ulaştı. Albay Çiçek'in, 17 Ocak 2002'de Çukurova Üniversitesi'nde doktora yapmak için müracaat ettiği sırada kullandığı imza ve el yazısını buldu. İşletme Anabilim Dalı'nda doktora yapan Çiçek'in, üniversitede resmî evraklara attığı imzalarla skandal eylem planının altında yer alan imza büyük benzerlik gösteriyor. Doktora programına müracaat formunda, "Önümüzdeki 10 yıl için kariyer hedefleriniz nelerdir?" sorusuna Çiçek şu cevabı veriyor: "Öncelikle amiral olarak TSK'da hizmetime devam etmek, bu mümkün olmadığı takdirde üst düzey yönetici olarak görev yapmak." 2001– 2004 tarihleri arasında Hatay İskenderun'da deniz er eğitim alay komutanlığı yaptığı sırada doktora programına kayıt olan Çiçek, 2005'te tezini tamamlayarak doktor unvanını alıyor.
Kurmay Kıdemli Albay Dursun Çiçek'in Çukurova Üniversitesi'nde doktora yapmak için müracaat ettiği sırada kullandığı imza, skandal 'İrticayla Mücadele Eylem Planı'ndaki imzayla büyük benzerlik gösteriyor. Albay Çiçek'in tez konusu ise 'Örgütlerde motivasyon ve iş yaşam kalitesi'. Danışmanlığını Prof. Dr. Hüseyin Özgen'in yaptığı tez 249 sayfadan oluşuyor. 3 yıllık çalışmadan sonra Albay Çiçek'in tezi 2005'te enstitü tarafından kabul ediliyor. Dursun Çiçek, Genelkurmay Başkanlığı Bilgi Destek Şube Müdürlüğü'ne atanmasının ardından Çukurova Üniversitesi'ndeki öğretim üyeleriyle irtibatını kesmiyor. Hocalarla sık sık görüşen Çiçek'in, Ç.Ü. Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı'nda kaydı bulunmuyor. Doktora tezinin tamamı Yükseköğretim Kurumu (YÖK) ve ÇÜ Sosyal Bilgiler Enstitüsü internet sitelerinde yer alıyor. Tezde ilgi alanlarını tenis, yüzme, kayak, basketbol, voleybol ve kitap okuma şeklinde sıralayan Dursun Çiçek, tezin sonuç bölümünde şu ifadelere yer veriyor: "Örgütte iş, yaşam kalitesinin gelişmesine önem vermeyen, onların sosyal ve psikolojik yapılarını analiz edip yönetimde değerlendiremeyen yöneticilerin, örgütte çalışanlarla pozitif bir iletişim içinde olması, onları bilgilendirmesi, onlarda kendine karşı bir sevgi ve güven yaratması aynı şekilde birer insan olan tüketicilerin taleplerine uygun bir mal ve hizmet üretme konusunda başarılı olması düşünülemez. Günümüzde 'ne sadece ekonomik ne de sadece sosyal insan görüşü' tam olarak geçerli değildir. Gerçek olan, insanın duygusal varlık olması nedeniyle karmaşık bir yapıda olmasıdır. Çünkü insanı motive edici unsurların başında sadece ekonomik özendiriciler değil, psikososyal özendiriciler gelmektedir."
Doktora tezindeki imza
Eylem planındaki imza Zaman, 20.06.09 Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız. |