Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > İrtica Eylem Planı > Baransu: Ordu kurum olarak yapmaz

Baransu: Ordu kurum olarak yapmaz

"İrtica Eylem Planı” haberini yapan Taraf gazetesi yazarı Mehmet Baransu, “Buna benzer çalışmaların TSK içinde yapıldığını biliyorum. Ancak ordunun kurum olarak böyle bir şey yapacağına ihtimal vermiyorum” dedi.

İSTANBUL - Taraf gazetesi yazarı Mehmet Baransu Mirgün Cabas ve Ruşen Çakır’ın hazırladığı “Yazı İşleri” programına konuk oldu.

Mehmet Baransu şunları söyledi: "Orijinallikten kasıt sadece belgenin karargahta hazırlanmadığına dair bir kanaat... Çünkü elinde herhangi bir belge yok. Bizden istendi, dün itibarıyla gönderdik ama belgenin orijinali bizde yok. Ben fotokopisini aldım. Belgenin yakalandığı şekli ve orijinali Ergenekon operasyonunu yürüten savcılarda var.

Belgenin kopya mı orjinal mi olduğuna dair bir fikrim yor. Ama sanırım kopya olması gerekiyor. Eğer Albay Dursun Çiçek bu belgeyi hazırlamışsasanırım fotokopisini devre arkadaşına vermiştir diye düşünüyorum.

2003 yılına kadar Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın Şırnak’ta Tugay Komutanlığı vardı. Yanılmıyorsam bir gazetede devre arkadaşı olduğuna yönelik haberler çıktı.

Orgeneral İlker Başbuğ, Dursun Çiçek’in ifadesine çok güvenmediği ya da çok tartışıldığı için ‘Kriminal incelemesini yapacağız’ dedi. Bu tip belgeyi hazırlayan birisi, “Bunu yapmadım diyebilir’ diyebilirdi. Bunu yazmamış da olabilir.

Bu belgeyi benim üzerimden dolaşıma sokmaları imkansız çünkü bu belge bende yakalanmadı. Birileri getirip bana vermedi, Genelkurmay’dan da çıkmadı. Bu belge Ergenekon operasyonu kapsamında sanık olarak tutuklanan eski bir asker ve avukat olan kişinin ofisinde yakalandı. Bence bu belgenin her iki halinde de gazetede yayınlanması çok önemli. Ben belirtilen bu birimde buna benzer çalışmaların yapıldığı bilgisine sahibim. Dünkü Taraf gazetesinde de emekli bir orgeneralle görüştüm, bana buna benzer bir rapor verdi. Ben hatta ‘Paşam bana bu belgeyi vermekle suç işlemiyor musunuz’ dedim. ‘Ne zamandan beri yasadışı işler devletin gizli belgesi kapsamına giriyor’ gibi bir cümle söyledi. Bu belgeyi de biz bugün gazetede yayınladık. Benzer çalışmalar maalesef Türk Silahlı Kuvvetleri içinde var. Biz Taraf gazetesinde geçen sene ‘Laika’ diye bir şey yayınladık; Bilgi Destek Eylem Planı şeklinde. Bu plan yalanlanmadı. İlk önce ‘Komuta katında onaylanmamıştır’ diye bir açıklama yapıldı. 15 gün geçti bütün gazeteler aynen bugün olduğu gibi eleştiri yaptılar, daha sonra dönemin Genelkurmay Başkanı ‘Hayır, böyle bir belge yoktur. Tarafa gazetesi, yüce adalet önünde hesap verecektir’ dedi. Ve bir yıldır hesap vermeyi bekliyorum. Biz açıklama yaptık, ‘Eğer mahkemeye verirse bu belgenin Genelkurmay Başkanlığı’ndan çıktığını kanıtlamaya muktediriz” dedik. O belge de şu an önümde. Yani ‘Laika’da deniyor ki; ‘Çizgi film hazırlattıralım. Senaristlere senaryo yazdıralım. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı birtakım diziler ya da filmler varsa bunları yıpratma kampanyaları yapalım.’ Peki bunun koordine makamı neresi görünüyor; Genelkurmay Harekat Daire Başkanlığı. Bizim 4 gün önce yayınladığımız belgede ne vardı, Kurtlar Vadisi ve buna benzer bir takım dizileri karalama çalışmaları... ‘Bazı gruplarla irtibata geçelim. Türk Silahlı Kuvvetleri’ni hedef alan gruplar içinde ayrışmalar yapalım’ diyor. Bu da yalanlanmayan belge, ben bunun biraz takipçisi gibi görüyorum. Ama ben kesinlikle ‘Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un ya da komuta katının bundan haberi vardır’ demiyorum. Böyle bir iddiam yok.

Görüşmemizde emekli orgenerale kimlerin yaptığını sordum. Bana 6-7 isim verdi.. Bazılarını tanımıyordum. İnternetten baktım bazılarının başka görevlere atandığını daha önceden bu kurumda çalıştığını ama başka kıtaya çıktıklarını öğrendim. Belli ki böyle bir grup var. Biz daha önce de bir sürü yazı yazdık, Genelkurmay içinde bir sürü buna benzer faaliyetlerle ilgili ama maalesef hiçbiri yalanlanmadı. Yalanlandı denilen şeyleri bile ‘Mahkemeye vereceğiz’ dediler. Biz bekledik başka belgeler de ortaya koyabiliriz dedik ama buna rağmen yalanlanmadı. Evet gerçekten sayılarını bilmiyorum 5 kişi de 10 kişi de olabilir bilmiyorum ama böyle bir grubun var olduğu en azından buna benzer planlar yapmaya meyilli oldukları…

En azından komuta katının bilgisi dışında olabileceğini tahmin ediyorum. Ben emekli orgenerale bunu da sordum bana ilginç bir cevap verdi. Ümit ediyorum arkadaşlarımın haberi yoktur ama ben bugünkü açıklamalardan özellikle Ertuğrul Özkök’e Sayın İlker Başbuğ’un yaptığı açıklamadan açık bir şekilde görüyoruz ki bunlardan haberi yok. Eğer varsa da bunlarla ilgili en ağır yaptırım ya da kanunlarda gereken neyse o yaptırımı da yapacağına inanıyorum.

Fethullah Gülen, bu belgeyle ilgili Nisan ayında bir açıklama yapmış. Emekli Orgeneral, bu planın Ocak 2009’da hazırlanmaya başladığını ve kendisinin de haberdar olduğunu söyledi. Bu da önemli değil, elimde ‘Liaika’ var. Şimdi 2007 Eylül ayına ait yine Harekat Daire Başkanlığı’nın hazırladığı ve yalanlanmayan bir belge. Bu belgede buna benzer şeylerin yapılacağı yapılması gerektiği esaslar icra buna benzer koordine makamının harekat başkanlığı olduğu, Kürtlerle ilgili DTP ile ilgili, ‘Kuzey Irak’taki köyleri bombalayalım. Bizim baskı olduğumuzu hissetsinler’ buna benzer değişik planların olduğu şey var. Ben Gülen’in açıklamasından şunu çıkartıyorum. Belli ki Fettullah Gülen’e de benzer şekilde bilgiler gitmiş. Ama en azından bu planın tamamı ile ilgili olmasa bile içeriğinden bir kısmı ile haberdar olduğu ortada.

Gülen ‘Ordu bu işi yapmış olamaz’ diyor. Ben de aynı kanatteyim. Ben üniformayı 23 Ocak’ta çıkarttım. Ben ordunun kurum olarak böyle bir şey yapacağına kesinlikle ihtimal vermiyorum. Çünkü kurum olarak böyle bir şeyi yapılsa bence bu belgelerin birçoğunun işte emekli askerlerin bile bugün tartıştığı bir durumda olmazdık diye düşünüyorum."

ntvmsnbc.com, 16.06.09


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.