Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ergenekon > Cezaevine giden yol 'hayhay'la başladı

Cezaevine giden yol 'hayhay'la başladı
Başbuğ'un cezaevine girmesiyle yeniden konuşulan 'İnternet Andıcı' davası 'hayhay' isimli bir belgenin ele geçirilmesiyle başladı.

Perşembeyi cumaya bağlayan gece Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’nde tarihe geçecek bir karar yazılıyordu. Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ tutuklanarak cezaevine gönderildi. Çok sayıda emekli ve muvazzaf askeri de kapsayan ve son olarak Başbuğ’un tutuklandığı dava, ‘internet andıcı’ davasıydı. Haberlerde, tartışma programlarında herkes ‘internet andıcından’ söz ediyordu. Türkiye’nin konuştuğu ‘andıç davasını’ beş soruda kısaca özetlemek istedik.

1- ‘İnternet andıcı’ nedir ve soruşturma nasıl başladı? 
İkinci Ergenekon davası tutuklusu emekli Albay Hasan Ataman Yıldırım’ın evinde yapılan bir aramada ‘Hayhay’ isimli belge ele geçirildi. İddialara Yıldırım, TSK’daki bir sivil memurla buluşmuş ve kara propaganda yapmak için kurulduğu tahmin edilen siteler üzerine konuşmalar yapmıştı. Eski Ergenekon savcısı Zekeriya Öz, bu konuda soruşturma başlattı. Bütün sitelerin içerik sağlayıcıya verdiği ortak elektronik postanın ‘hayhaytr@yahoo.com’ olduğu anlaşıldı. Çoğu birbirlerine link vererek bağlanan bu siteler Milli Savunma Bakanlığı’na bağlı IP numaralarını kullanıyordu ve siteler Genelkurmay Başkanlığı’na aitti. Bu araştırma sürerken, Ergenekon savcılarına ‘ıslak imza’ olarak bilinen ‘İrticayla Mücadele Eylem Planı’ belgesini gönderen meçhul ihbarcı ikinci bir ihbar maili gönderdi. Genelkurmay’ın iktidar ve cemaatler aleyhine kara propaganda yapmak amacıyla 42 internet sitesi kurduğu belirtiliyordu. İhbarda Bilgi Destek Daire Başkanlığı’nın yerli ve yabancı 430 internet sitesini de sürekli takip ettiği ileri sürüldü. İhbarı yapan kişi gönderdiği elektronik postaya ‘internet andıcı’ olarak adlandırılan bir belge de ekledi. 

2- Andıcı kim hazırladı? 
İhbarcının gönderdiği belgeye göre Nisan 2009 tarihli ‘andıç’ Genelkurmay Bilgi Destek Daire Başkanlığı tarafından hazırlanmıştı. Belgenin altında Topçu Albay Cemal Gökçeoğlu ve Albay Dursun Çiçek de dahil sekiz kişinin imzası bulunuyordu. Belgede ‘Kimden’ bölümünde ‘Harekât Başkanlığı’ndan’, ‘Kime?’ bölümünün karşısında da ‘Genelkurmay 2. Başkanı’na’ yazıyordu. Dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Hasan Iğsız’dı. 

3- Genelkurmay iddialara ne demişti? 
IP numaralarının sahibi olan Milli Savunma Bakanlığı, “Genelkurmay istedi, biz de onların adına IP adreslerini aldık” derken, Genelkurmay Başkanlığı, “Başbakanlık’ın bilgisi vardı” açıklaması yaptı. Başbakanlık yalanladı. Genelkurmay direktifin 2000’de verildiğini, sitelerin 2007’de açılıp daha sonra tümden kapatıldığını öne süren ikinci bir açıklama yapmıştı. 

4- İlker Başbuğ olaya nasıl dahil oldu? 
Dursun Çiçek ve Hasan Iğsız’ın da aralarında olduğu 15’i tutuklu 29 sanıklı dava, ‘ıslak imza’ davası ile birleştirildi. Davada savunma yapan sanıklar ‘internet andıcını’ doğrulayan anlatımlarda bulunuyordu. Propaganda amaçlı sitelerin açılması konusunda kendilerine emir gelmiş ve onlar da uygulamıştı. Tüm sanıklar ve belgeler ‘yetkili isim’ olarak eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’u işaret ediyordu. Bunun üzerine mahkeme Başbuğ hakkında suç duyurusunda bulundu. Savcı Başbuğ’u ifadeye davet etti. Başbuğ 12 saat sorgulandıktan sonra “Silahlı terör örgütü kurmak ve darbe yapmaya teşebbüs” suçlamasından tutuklandı.

5- Bundan sonraki aşamada neler olacak? 
‘İnternet andıcı’ davası ‘İrticayla Mücadele Eylem Planı’ davasıyla birleştirildi ve halihazırda bu dava sürüyor. İlker Başbuğ hakkında ise inceleme tamamlandıktan sonra ek iddianame hazırlanacak ve Başbuğ davanın sanıkları arasında yer alacak. Süren dava kapsamında ortaya yeni ifadelerve yeni deliller çıkarsa savcılık bu bilgiler ışığında soruşturmayı genişletebilir. Bu durum hem ‘andıç’ hem de ‘ıslak imza’ davasının belgeleri için geçerli.


Bülent Arınç: Tutuklamaya sevinmemeliyiz
Başbuğ’un tutuklanmasına yönelik değerlendirmeler dün de sürdü. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Daha tutuklamalar gelecek” derken, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ise “Üzüntü verici bir olay. Bütün samimiyetimle söylüyorum hiçbirimiz sevinmemeliyiz. Bu makamları işgal eden insanlar bizim gibi sizin gibi insanlardır. Hata da yapabilirler, yanlış da yapabilir. Onların suçlanıyor olması o makamın gücüne, itibarına kesinlikle gölge düşürmez” dedi.


Radikal, 08.01.2012

Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.