Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ergenekon > Boru, kâğıt parçası ve Silivri

Boru, kâğıt parçası ve Silivri

İnternet Andıcı soruşturması kapsamında tutuklanan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, görev süresi boyunca pek çok tartışılacak sözün altına imza attı

İnternet Andıcı davasının birleştirildiği “İrticayla Mücadele Eylem Planı” davasının 50. duruşmasında mahkeme heyetinin, sanıkların beyanlarında ve belgelerde adı geçen eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ hakkında “gereğinin takdir ve ifası için” Beşiktaş’taki İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazılmasını karara bağlamasının ardından önemli bir süreç başlamış oldu.

İlker Başbuğ için Silivri Cezaevi’ne giden yolun taşlarını döşeyen olay, Taraf ’ta yayımlanan 4 Şubat 2009 tarihli İnternet Andıcı haberi oldu. AKP, dini cemaatler, Yunanistan, Ermenistan, PKK aleyhine propagandatif yayınlar yapılan Türkçe ve İngilizce olarak hazırlanmış ve sık sık güncellenen siteler emekli Deniz Yüzbaşı Ataman Yıldırım’ın Ergenekon soruşturması kapsamında Ocak 2009’da tutuklanmasından sonra ortaya çıktı.

İhbarcı subaydan mektup

Taraf ’ın manşetinin ardından söz konusu siteler kapatıldı. Ardından bu sitelerle ilgili İrtica ile Mücadele Eylem Planı’nın ıslak imzalı orijinalini savcılara gönderen ihbarcı subayın mektubu geldi. ‘Meçhul asker’in ikinci ihbar mektubuna eklediği ‘İnternet Andıcı’nda sitelerin kuruluş emri ve Türkiye’deki pek çok internet sitesine yönelik bir fişleme yer alıyordu. Andıçta internet sitelerini kurma emrini veren isim olarak dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Hasan Iğsız görünüyordu.

‘Teminat benim’ dedi ama...

Başbuğ’u ifade vermeye götüren süreçte diğer bir aşama da, Taraf ’ın 12 Haziran 2009 tarihinde ortaya çıkardığı İrticayla Mücadele Eylem Planı belgesi oldu. Bunun üzerine 26 Haziran 2009’da basın toplantısı düzenleyen Başbuğ, ekran karşısında parmağını sallayarak belge için “Bu bir kâğıt parçasıdır” dedi. Başbuğ, şu ifadelerde bulundu: “Şu anda elimizde olan hukuki anlamda bir kâğıt parçasıdır. Bu durumda bugün biz bu kâğıt parçasının birileri tarafından TSK’yı yıpratma ve karalama amacıyla hazırlandığını değerlendirmekteyiz. Daha önce de söylediğim gibi TSK demokrasi ve hukuk ilkelerine bağlı ve saygılıdır. Bunu kim söylüyor, bunu Anayasamızın 117. maddesine göre TSK’nın komutanı olan Genelkurmay Başkanı ben söylüyorum. Artık TSK’nın komutanı olan Genelkurmay Başkanı’nın bu ifadesi en büyük teminattır.”

Daha sonra İnternet Andıcı soruşturması kapsamında hazırlanan iddianame 29 Temmuz 2011’de kabul edildi. İrticayla Mücadele Eylem Planı dosyasıyla birleştirilen andıç davasının ilk duruşması, 12 Eylül 2011’de yapıldı. Aralarında emekli Orgeneral Hasan Iğsız, Korgeneral Mehmet Eröz, Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu ve Tümgeneral Hıfzı Çubuklu’nun da bulunduğu sanıklar “Darbeye teşebbüs, silahlı terör örgütü yönetme ve üye olmak”la suçlandı.

Boru sözü tarihe geçti

Başbuğ’un görev süresinde akıllara kazınan çok sayıda önemli cümlesi olmuştu. Ancak özellikle iki açıklaması uzun süre kamuoyunda tartışılarak gündemde kaldı. 21 nisanda, Poyrazköy’de, Bedrettin Dalan’ın arazisinde başlayan kazılarda 15’i dolu 22 LAW silahı bulunmuştu. Yaklaşık bir hafta sonra basının karşısına geçen Başbuğ’un bu konudaki değerlendirmesi “Bunlar silah değil, boru” şeklinde olmuştu.

Allah Allah...

Başbuğ’un anımsanan bir diğer konuşması ise, Trabzon Limanı’nda demirli TCG Oruçreis Fırkateyni’nde düzenlediği basın toplantısında sarf ettiği sözler oldu. TSK’ya karşı yürütülmekte olan psikolojik harekâta, asimetrik psikolojik harekata değinmek istediğini söyleyen Başbuğ, “Bu konuya özellikle, bugün üzerinde beraber olduğumuz TCG Oruçreis Fırkateyni’nde değinmemin özel bir anlamı vardır. Herhalde herkes, açıkça ne demek istediğimi anlamaktadır” sözleri uzun süre tartışılmıştı.

Taraf ’ın 20 Ocak 2010 tarihli “Fatih Camii bombalanacaktı” manşeti de Başbuğ’un sert açıklamalarına kaynak olmuştu. Başbuğ bu haberle ilgili Balyoz darbe planını inkâr ederek “Allah Allah diyen bir ordu cami bombalar mı” diye sorarak masaya yumruğunu indirmiş ve bu haberi yapanlara “Lanetliyorum onları” diyerek tepki göstermişti.

Taraf, 07.01.2012


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.