Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Balyoz Harekat Planı > Balyoz'da kritik rapor mahkemede

Balyoz'da kritik rapor mahkemede
“Balyoz Planı” davasının tutuklu sanıklarından emekli Albay Hakan Büyük'ün avukatı Hüseyin Ersöz, müvekkilinden elde edildiği iddia edilen dava konusu belgelerin yer aldığı flash bellekle ilgili Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Fakültesinden alınan bilirkişi raporunu mahkemeye sundu.

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada savunmasını yapan Ersöz, Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Mehmet Ufuk Çağlayan'a suçlamalara konu olan flaş bellek üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırdıklarını belirterek, bu raporu mahkemeye verdi.
Ersöz, şubat ve haziran 2011'de hazırlanan Hakan Büyük'ten ele geçtiği iddia olunan flash bellekle ilgili kolluk tarafından hazırlanan iki adet rapor bulunduğunu, ancak bu raporlarda yer alan yazar, oluşturma tarihi gibi bilgiler arasında çelişkiler olduğunu söyledi.
Bu çelişkilerin delil bütünlüğünü etkileyecek oranda büyük olduğunu ifade eden Ersöz, bu hususların Boğaziçi Üniversitesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Ufuk Çağlayan tarafından hazırlanmış bilirkişi raporuyla tespit edildiğini anlattı.
Ersöz, Çağlayan'ın raporunda özellikle oluşturulma tarihi ile doküman içeriğinde yer alan bilgiler arasında önemli zaman farklılıkları olduğuna vurgu yaparak, söz konusu dijitallerin delil bütünlüğü ve sağlığını kaybettiği yönünde tespitte bulunduğunu kaydetti.

Elle müdahale

Şubat ve haziran aylarındaki raporlar arasında oluşturulma tarihi ve dosya yollarıyla ilgili önemli farklılıklar bulunduğunu, bu farklılıkların bu bilgilere elle müdahale edilmiş olduğunu gösterdiğini savunan Ersöz, “Öyle ki, bazı karakterler ve harfler dosya içerisinde düzgün bir şekilde yer alırken Türkçe karakterler gibi bazı harflerin de başka bir karakterle ifade edilmesi bilgisayar tekniğine ve çalışma prensibine uygun değildir. Bu durum bir elle müdahalenin göstergesidir” dedi.

Gözleme dayalı okul raporları

Duruşmada, Ersöz'ün savunmasını tamamlamasının ardından çapraz sorgusu yapılan Hakan Büyük'e üye hakim Ali Efendi Peksak, liselerde Milli Güvenlik dersine girip girmediğine ilişkin soru yöneltti.
Bu derslere girdiğini ifade eden Büyük'e Peksak, okulla ilgili bir rapor tutup tutmadığını sordu.
Rapor tuttuğunu belirten Büyük, bunun İstihbarata Karşı Koyma (İKK) yönergesi kapsamında olduğunu ifade etti.
Büyük, “Bunlar gözlem sonucu tutulmuş bilgilerdir. Özel bir araştırma sonucu değildir. Gözleme dayalı raporlardır. Emir komuta zinciri içerisinde bunları üst komutanlığa gönderdim” dedi.
Peksak'ın 2004 seçimlerinden sonra bir rapor hazırlayıp hazırlamadığına ilişkin sorusuna da Büyük, “Evet, hazırladım. Seçim yapıldığında sonuçlarla ilgili kapılara asılan bilgilerden derlenmiş bilgilerdir. Bir emir almadan yapamam” diye konuştu.
Büyük'ün çapraz sorgusunun tamamlanmasının ardından, duruşma yarına ertelendi.

Rapor

Prof. Dr. Ufuk Çağlayan tarafından hazırlanan teknik mütalaada, dava konusu flash bellekte bulunan belgelerle ilgili 7 soruya cevap verildi.
Raporda, kullanıcıların göremediği, özel yazılımlarda bulunan, dijital dosya üzerindeki oluşturma, değiştirme, yazar bilgisi gibi üst veriler anlamına gelen meta data bilgilerinin dijital doküman CD-ROM, DVD-ROM gibi sadece okunabilen bir ortamda depolanmadığı sürece, dijital doküman için değiştirilemez bilgiler içermediği kaydedildi.
Raporda, “Doküman hard disk, flash bellek gibi yazılabilen bir ortamda depolanmışsa, meta data bilgilerinin dijital dokümanın neresinde yer aldığını ve formatını bilen uzman bir kişi, editör olarak da adlandırılabilecek özel bir yazılım kullanarak, meta data bilgilerinden istediğini, istediği bir şekilde değiştirebilir” ifadelerine yer verildi.
Üzerinde bilinçli olarak veri çıkarma, değiştirme gibi işlemler yapılmadığı sürece bu bilgilerin kendiliklerinden anlamlı bir şekilde değişmelerinin mümkün olmadığı ifade edilen raporda, “Aynı dijital medya için farklı tarihlerde yapılan incelemeler neticesinde oluşturulan raporlardaki hash
değeri, oluşturma tarihi, son kaydetme tarihi, yazar gibi bilgilerin her hangi
birinde farklılıklar varsa, bu durum dijital medya içeriğinde değişiklik olduğu anlamına geleceğinden, dijital medyanın delil bütünlüğü ve sağlığı artık kaybolmuştur” denildi.
Raporda, içeriğinde 12 Mayıs 2009 tarihine ait bir gazetenin taranmış görüntüsü olan dijital bir verinin oluşturulma tarihinin hiç bir şekilde 12 Mayıs 2009'dan önce, yani yani 19 Nisan 2007 olamayacağı vurgulanarak, yine içeriğinde 12 Şubat 2008 tarihli bir yazı olan dijital bir verinin oluşturulma tarihinin hiç bir şekilde bundan önceki 19 Nisan 2007 olmayacağı ifade edildi.

Hürriyet, 28.11.2011


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.