Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Deniz Feneri > Ben para almadım

Ben para almadım

Savcılar Zahid Akman’a şirketlerinin para trafiğini sordu. Akman: Ben para almadım

Almanya’daki Deniz Feneri e.V Derneği’nin Türkiye uzantısı ile ilgili soruşturma kapsamında 11 temmuzda tutuklanan ve iki hafta önce mahkeme tarafından “kaçma şüphesi yok” gerekçesiyle tahliye edilen RTÜK eski Başkanı Zahid Akman’ın 7 temmuzdaki savcılık ifadelerine Taraf ulaştı.

Haklarında “evrakta tahrifat” iddialarıyla başlatılan soruşturma kapsamında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından görevden alınan Deniz Feneri soruşturmasını yürüten savcılar Abdulvahap Yaren, Nadi Türkaslan ve Mehmet Tamöz, Akman’a toplam 79 soru yöneltti. Aylık gelirini 25 bin TL olarak bildiren Akman ifadesinde, Kanal İnt’in Avrupa Temsilcisi Mehmet Gürhan’ı suçlayıcı beyanlarda bulundu. Zahid Akman, şunları söyledi: “Bugün itibariyle biz bazı suçlamalarla karşılaşıyorsak, bu tamamen Mehmet Gürhan’a gereğinden fazla güvenmemizden doğmaktadır.”

Yardım paraları ile trafik cezası ödendi mi?

Savcılar, Akman’a “Deniz Feneri e.V’nin gayri resmi muhasebe kaydına göre size doğrudan ya da kurye veya birbiriniz aracılığıyla para teslim edildiği gibi şirketleriniz de bu paranın kullanıldığı, şirketlerinin bazı sermaye artışlarının, yönetim kurulu ödemelerinizin, şirketlerinize ait araçların cezalarının dahi dernek parasıyla karşılandığı kayıtlıdır. Bu kayıtlar için ne dersiniz?” diye sordu. Akman ise, “Ben bu kayıtları kabul etmiyorum. Bu kayıtlarda var olduğu ileri sürülen bilgiler gerçek değildir” diye cevap verdi.

YİMPAŞ hisseleri dernek parasıyla...

Savcılar, “Gayri resmi muhasebe kaydında size doğrudan yada birbiriniz veya kurye aracılığıyla dernek parası verildiği, Almanya’daki taşınmazların dernek parasıyla finanse edildiği, şirketlerinizle alacak borç ilişkisi bulunduğu, YİMPAŞ hisselerinin yine dernek parasıyla ödendiği kayıtlıdır. Bu kayıtlar ne anlama geliyor” diye sordu. Akman ise “Benim bilgim dahilinde yöneticisi olduğum şirketlerle Deniz Feneri e.V Derneği arasında herhangi bir para alışverişi olmamıştır” dedi. Akman, gayri resmi muhasebe kaydı için de “İkili muhasebe tutulduğundan haberim ve tutulması için talimatım yok” diye konuştu.

Bunun üzerine savcılar Akman’a şu soruyu yönelti: “Soruşturma kapsamında Atlas Yayıncılık’ta yapılan aramada şirketlerin bilgisayar serverında Almanya’da bulunan Weiss isimli şirkete (Beyaz Holding)

10.11.2004 tarihli dövizli mizan örneği bulunmuştur. Bu mizan örneğinde Deniz Feneri e.V de yer almakta olup dernekle Weiss arasında para ilişkisi açıkça görülmektedir. Bulunan bu mizan örneği Firdevsi Ermiş tarafından teslim edilen harddiskte bulunan Weiss isimli firmanın aynı tarihli dövizli mizan kaydıyla aynıdır. Bu durum Almanya’daki şirketin gayri resmi muhasebe kaydının ve buna bağlı olarak derneğin gayri resmi muhasebe kaydının İstanbul’da şirketinizde tutulduğunu göstermektedir. Böyle bir talimatınız olmadan tutulmayacağına göre bu kayıta bağlı olarak ne söylersiniz?” Akman bu soruya “Bilgim yok” yanıtını verdi.

Savcılar, gayri resmi kayıtta 01.01.2005 - 31.12.2005 tarihleri arasında tutulan kayıtların 19.02.2005 tarihli nüshasındaki “ZK-ZA beraber 300.000.00” şeklindeki ibarenin ne anlama geldiğini de sordu. Zahid Akman, “Bu kaydı kabul etmiyorum” yanıtı verdi. Savcıların, aynı tarihli kayıtlarda 13.09.2005 tarihli nüshada yer alan “Avusturya bina alımı 1.350.000.00” kaydı göstererek, dernek parasıyla bina alınıp almadığıyla ilgili sorusu üzerine de Akman, bu konuda bilgisi olmadığını söyledi.

‘Ceple konuşmaya sıcak bakmıyorum’

Savcıların, “Yaptığınız bazı telefon konuşmalarında dinlendiğinizi ima ederek, karşınızdaki kişiyi uyardığınız anlaşılmıştır. Konuşmalarınızda neden şifreli konuşmayı ve sabit telefonla ya da yüz yüze konuşmayı tercih ettiniz?” sorusuna da Akman, “Prensip olarak cep telefonuyla konuşmaya çok sıcak bakmıyorum” yanıtı verdi.


Taraf, 07.11.2011


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.