Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ergenekon > Talimatlar Soner Yalçın’dan

Talimatlar Soner Yalçın’dan

Oda Tv iddianamesinde sanıklara şok suçlamalar yer aldı. Soner Yalçın’ın, Hanefi Avcı, Nedim Şener ve Ahmet Şık’la ilgili talimatları dikkat çekiyor

 

Ergenekon soruşturması kapsamında Oda Tv’de yapılan aramalara ilişkin aralarında gazeteciler Ahmet Şık ve Nedim Şener’in de olduğu 12’si tutuklı 14 sanık hakkında hazırlanan iddianame, İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız tarafından hazırlanan 134 sayfalık iddianamede bir numaralı sanık Yalçık Küçük, iki numaralı sanık Soner Yalçın, dokuz numaralı sanık Ahmet Şık ve 11 numaralı sanık olarak da Nedim Şener yer aldı. İddianamede şikayetçi olarak Gazeteci Nazlı Ilıcak yer aldı. Mahkeme, duruşmanın ne zaman ve nerede yapılacağına ise pazartesi karar verecek.

Gazeteciler Ahmet Şık ve Nedim Şener’in örgütün hiyerarşik yapısı içerisinde bulunmadığının belirtildiği iddianamede, Şık ve Şener’e “örgütün amaç ve faaliyetleri doğrultusunda örgütsel döküman hazırlama amaçlı örgüte yardım etmek” suçlaması yöneltiliyor. Sanıklar Şık ve Şener hakkında ise 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

 

Avcı’nın kitabı delil oldu

İddianamede, Oda Tv’de ele geçirilen ve Soner Yalçın’ın Hanefi Avcı, Nedim Şener ve Sabri Uzun hakkında yazdığı öne sürülen “Hanefi”, “Şener” ve “Sabri Uzun” isimli belgeler delil olarak gösterildi. İddianamede yer alan “Hanefi” isimli belgede, Avcı’nın kitabının referandum öncesine yetiştirilmesi isteniyor. Bunun için Nedim Şener’in sıkıştırılarak kitap yazılmasının hızlandırılması gerektiği belirtiliyor.

 

Hanefi Avcı kullanılmalı

“Referandum sürecinde Cemaati yıpratmalı ve kamuoyu üzerinde güvenilirliliğini azaltmalı, Hanefi kullanılmalı” sözlerinin yer aldığı belgede “Avcı ile direkt görüşmeyelim, Nedim’i ve Cumhur’u kullanalım. Müyesser’in emniyet bağlantılarından yararlanalım. Tepkiler çok büyük olacak, güvenilirliğini yıpratmaya çalışacaklardır, yayın sonrası dürüstlüğü ön plana çıkartılmalı” deniliyor. Belgenin dökümünde, Avcı’ya güvence verilmesi istenerek şunlar kaydediliyor: “Kitapta Ergenekon, Cihaner, Balyoz, Poyrazköy gibi operasyonları poliste ve savcıdaki F tipi yaptı vurgusu iyi kurgulanmalı. Cemaat operasyonu, hukuki olarak hiçbir değeri yok algısı oluşturulacak. Danıştay’ın türban eylemi olduğu Hanefi’nin ağzından net bir şekilde vurgulanmalı. Hanefi’nin böyle değerlendirmesi kamuoyunda ciddi bir etki bırakır. Çetin Doğan’ın verdiği bilgiler kitapta muhakkak yer almalı, Balyoz’un normal bir seminer olduğu ülke güvenliği için gerekli olduğu vurgusu işlenmeli. M.Cengiz’deki yeni bilgiler ve Hanefi’nin gönderdikleri üzerinden, emniyeti ele geçirmiş F tipi yapılanmayı kitapta işleyelim.”

 

Sabri Uzun ikna edilmeli

“Sabri Uzun” isimli belgerde ise şunlar kaydediliyor:”Sabri’nin, kitap konusunda çekincesi var ikna etmeye çalışalım, kitabı seçimden önce yetişmeli. Nedim, Ahmet Şık’la bu konuda görüşsün. Kitaba çalışırken cesur olun. Çıkarma ve ekleme yapmaktan çekinmeyin. Bu kitap Simon’dan daha kapsamlı olmalı. Nedim’i kutlarım. Ahmet’i çalıştırsın. Hanefi çıkacak ve size katılacak. Emin ve Sabri’ye moral verin. Sabri adıyla çıkmasına zorlayın. Çabuk olması şart. Seçimden önce yetişsin.”

 

Nedim’in Emniyet bağlantıları önemli

“Şener” isimli belgede “Nedim’in emniyet bağlantıları önemli, irtibatlarını devam ettirsin... Nedim ile Hanefi’nin Dink konusundaki görüş ayrılıkları gündem yapılmamalı, üzerinde durulursa savunmamız ve etkisini artırmamız zor olabilir, Nedim bu konuda duyarlı olmalı, çok fazla Hanefi’nin üzerine gidilmemeli ana gündemden kopup Hanefi’yi tartışılır hale getirmiş oluruz” deniliyor.

 

Şener, Avcı ve Şık’ı yönlendirdi

İddianamede Nedim Şener’in “Ulusal Medya 2010” dokümanında belirtilen stratejiler doğrultusunda Avcı’nın “Haliç’te Yaşayan Simonlar” kitabının yazılmasında ve Sabri Uzun adıyla yayınlanması planlanan Şık’ın “İmamın Ordusu” isimli kitabın hazırlanmasında görev aldığı da öne sürüldü. İddianamede “Şener’in Soner Yalçın’ın talimatı ile Hanefi Avcı ve Ahmet Şık’ı yönlendirdiği de belirlenmiştir” denildi.

Taraf, 10.09.2011

'Oda TV, Ergenekon'un internet medyası'
 
Ergenekon soruşturması kapsamında hazırlanan Oda TV iddianamesi İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. Aralarında Hanefi Avcı, Yalçın Küçük, Soner Yalçın, Nedim Şener ve Ahmet Şık gibi isimlerin yer aldığı sanıklar, 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek, TSK'yı darbe yapmaya teşvik ve PKK terör örgütüne destek amaçlı faaliyetlerde bulunmak'la suçlanıyor. Oda TV'nin, Ergenekon'un internet medyası olduğu aktarılıyor.
 

Ergenekon soruşturması kapsamında hazırlanan 14 sanıklı Oda TV davası açıldı. İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen 134 sayfalık iddianamenin 1 numaralı sanığı Yalçın Küçük, 'terör örgütü yöneticisi' olmakla suçlandı. Oda TV, 'Ergenekon'un internet medyası' olarak nitelendirilirken, "Örgütün amaç ve hedefleri doğrultusunda yönlendirme amaçlı yayın yapıldığı tespit edilmiştir." denildi. Sanıklarla ilgili suçlamalar, 'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik, darbeye teşvik ve PKK'ya destek amaçlı faaliyetler' gibi başlıklar altında anlatıldı. Sanıkların, partilere yönelik çalışmaları da iddianameye girdi. Soner Yalçın'ın Halk TV'yi almak için Deniz Baykal'a şantaj yapmayı planladığı belirtildi. Eski polis müdürü Hanefi Avcı ile Nedim Şener ve Ahmet Şık, Ergenekon'un hiyerarşik yapısı içerisinde bulunmamakla birlikte, örgütün amaç ve faaliyetleri doğrultusunda örgütsel doküman hazırlayarak örgüte yardım etmekle suçlanıyor. İddianamede 'müşteki' olarak sadece gazeteci Nazlı Ilıcak yer aldı.

 

Eski polis müdürü Hanefi Avcı ile Nedim Şener ve Ahmet Şık, Ergenekon'un hiyerarşik yapısı içerisinde bulunmamakla birlikte, örgütün amaç ve faaliyetleri doğrultusunda örgütsel doküman hazırlayarak örgüte yardım etmekle suçlanıyor. Şüphelilerin, 'silahlı örgüte yardım etmek' suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor. Ergenekon silahlı terör örgütünün güncel medya stratejisini ortaya koyan 'Ulusal Medya 2010' isimli dokümanın, daha önce yine Ergenekon sanıklarında ele geçirilen 'Ulusal Medya 2001' isimli belgeyle benzerlik gösterdiği ifade ediliyor. 'Ulusal Medya 2010' dokümanına göre, Oda TV, Halk TV, Ulusal TV, Avrasya TV, Kanal B ve Sözcü gibi yayın organları tarafından Ergenekon ve benzeri davaların aleyhine yayın yapılması, kamuoyunun Ergenekon silahlı terör örgütünün çıkarları doğrultusunda yönlendirme amaçlı haberlerle şekillendirilmesi öngörülüyor. Yalçın Küçük'e yönelik çalışmalar esnasında Küçük ile Soner Yalçın ve internet sitesi yöneticileriyle örgütsel irtibat tespit edildiği aktarılıyor. Devamında, "Yalçın Küçük'ün talimatı ile örgütün internet medyasını oluşturan Oda TV'de örgütün amaç ve hedefleri doğrultusunda yönlendirme amaçlı yayın yapıldığı ve bu doğrultuda kamuoyunun şekillendirilmeye çalışıldığı tespit edilmiştir." deniliyor. Ahmet Şık'ın ikametinde ele geçirilen dijital veriler üzerinde yapılan bilirkişi incelemeleri neticesinde, '000KITAPSON', 'Ahmet Kitap' ve 'KİİTAPPPPPPPPPPPPP' isimli 3 ayrı word dosyası bulunduğu kaydediliyor. Oda TV'de yapılan aramalar sonucu elde edilen dijital verilerde de '000KITAP' adlı 'İMAMIN ORDUSU' başlıklı bir örgütsel doküman elde edildiği hatırlatılıyor. Şöyle deniliyor: "Ahmet Şık'a 'İMAMIN ORDUSU' isimli örgütsel dokümanın hazırlatıldığı, ancak elde edilen delillerden Ahmet Şık'a hazırlatılan örgütsel dokümanın kitap olarak 'Emniyet Müdürü Sabri Uzun' ismi ile yayınlatılmasının planlandığı anlaşılmıştır.''

KİTAP DEĞİL ÖRGÜTSEL DOKÜMAN

'Ahmet Kitap' isimli word belgesinde bulunan 'İMAMIN ORDUSU' isimli örgütsel dokümanın yapılan incelemesi neticesinde, söz konusu çalışmanın örgütün güncel medya stratejisini ortaya koyan 'ULUSAL MEDYA 2010' dokümanında belirtilen stratejiler doğrultusunda hazırlandığını gösteren çok sayıda delil tespit edildiği ifade ediliyor. İddianamede, "Bu kitap çalışmasında; 'Ergenekon' soruşturması ve kovuşturmasının, Gülen cemaati tarafından yürütülen bir tertip ve düzmece olduğunun işlendiği, böylelikle soruşturmayı yürüten kurum ve çalışanlarına ağır iftiralarda bulunarak kamuoyundaki güvenilirliklerinin ortadan kaldırılmaya çalışıldığı ve nihai olarak davanın kıymetsizleştirilmesinin hedeflendiği anlaşılmıştır. Gerek Oda TV'den ele geçirilen örgütsel notlar ve örgütsel dokümandaki notlar, gerek Ahmet Şık'ta ele geçirilen taslaklardaki notlar ve soruşturma kapsamında elde edilen diğer deliller, 'İMAMIN ORDUSU' başlıklı örgütsel dokümanın sadece Ahmet Şık tarafından oluşturulmadığını, Ergenekon silahlı terör örgütünün talimatları ve yönlendirmeleri doğrultusunda diğer şüphelilerle birlikte hazırlanan bir kitap çalışması olduğunu ortaya koymaktadır.'' deniliyor.

 

Halk TV için Baykal'a şantaj planlanmış

Soner Yalçın'ın Halk TV'yi almak için yaptığı görüşmeler de iddianamede yer aldı. Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın Halk TV'yi kiralık olarak vermeyi kabul ettiği, ancak bir süre sonra Soner Yalçın ve H.A.'nın Halk TV'yi satın almak istediklerini belirttiği aktarılıyor. Ancak fiyat konusunda Baykal ile anlaşamadıkları ifade ediliyor. Soner Yalçın ve H.A.'nın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmelere devam ettiği ifade edilen iddianamede, "Bu görüşmelerde Kılıçdaroğlu'nun Yalçın'a Halk TV'nin yüzde 60'ını almasını söylediği, ancak bundan sonraki süreçte Deniz Baykal'ın kendisinin bertaraf edilmek istendiğini düşünerek Halk TV'yi satmaktan da kiraya vermekten de vazgeçtiği, bu gelişmeler üzerine Deniz Baykal'a yönelik şantaj yapılmasının planlandığı anlaşılmıştır." deniliyor.

Kemal Kılıçdaroğlu'na destek zorunlu

İddianameye göre, Oda TV'de ele geçirilen bir bilgisayar hard diski içerisinde silinmiş belgede "Kılıçdaroğlu'na destek zorunlu" ibaresi ile başlayan bir belge bulundu. Yapılan incelemeye göre, Soner Yalçın'ın talimatlarını içeren örgütsel notlar olduğu görülen belgede, "Kılıçdaroğlu'na destek zorunlu. Haber içeriklerine dikkat! CHP'ye zarar verilmemeli." ifadelerinin yer aldığı bildirildi. Ayrıca nottaki, "Müyesser'in Baykal sevdası Oda TV yayın politikası ile bağdaşmıyor.... Hanefi ile ilgilenmeye devam etsin... Avukatlarla irtibatına dikkat etsin. Halk TV'yi devralırsak parasal sıkıntımız kalmaz. Kılıçdaroğlu da istekli, her türlü desteği alırız ama Baykal direniyor, Baykal engelini aşmalıyız. İkna için varan 2..." ifadelerinin yer aldığı aktarılıyor.

Eski MİT'çi Kozinoğlu belge servis etmiş

Tutuklu sanık Kaşif Kozinoğlu da Ergenekon silahlı terör örgütüne yardım etmekle suçlanıyor. Kozinoğlu'nun 'silahlı örgüte üye olmak', 'devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etmek' gibi suçlardan 26 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor. Soner Yalçın'ın talimatlarının yer aldığı iddia edilen Oda TV'deki bilgisayar hard diski içerisinde bulunan 'KOZ' isimli bir belgede de çarpıcı notlar yer alıyor. İddianameye göre belgenin içeriğinde, "Rusya ve Özbekistan'daki cemaat operasyonları hakkında KOZİNOĞLU'ndan gelen belgeleri mutlaka gündeme taşıyalım. Kozinoğlu'ndan gelen diğer belgeleri de değerlendirelim." deniliyor.

TSK'yı tahrik eden yazarlara destek verin

İddianamede, Oda TV'de ele geçirilen bir bilgisayar harddiski içerisinde bulunan 'Bilinçlendirme' isimli belgeye de yer veriliyor. AK Parti'nin iktidara gelmesiyle birlikte irticaî unsurların kuvvet kazandığının vurgulandığı aynı harddisk içerisinde bulunan 'teRTEmiz' isimli belgede de "TSK'yı tahrik edici yayınların yapılmasıyla ilgili konularda köşe yazarlarına destek verilmesi.'' şeklinde not tespit ediliyor. Elde edilen delillerden ve Oda TV'nin yayınlarından bahsedilen iddianamede, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni darbe yapmaya teşvik eden çok sayıda yayın yapıldığı, TSK'yı darbe yapması yönünde tahrik edici ifadelere yer verildiği kaydedildi.

Siyasi parti liderleri kıskaca alınıyor

Oda TV iddianamesinde, tutuksuz sanıklardan İklim Ayfer Kaleli'nin, 'Yalçın Küçük ve Soner Yalçın'dan almış olduğu örgütsel talimatlarla örgütün amaç ve stratejileri doğrultusunda faaliyet yürüttüğü, almış olduğu talimatlar doğrultusunda örgütün menfaatlerine siyasî parti liderleriyle irtibata geçtiği' aktarılıyor. Kaleli'nin 'silahlı örgüte üye olmak', 'adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs etmek' ve 'özel hayatın gizliğini ihlal etmek' suçlarından 8,5 yıldan 20 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.

Üçüncü kişilere sansür

Oda TV iddianamesinde, mümkün mertebe özel hayatın gizliliğine dikkat edilerek, şüpheliler ve soruşturma konusu suçla irtibatı olmayan üçüncü şahısların isimlerinin sadece baş harfleri yazılmak suretiyle kısaltıldığı vurgulanıyor. Mahkeme kararları doğrultusunda tespiti yapılan telefon görüşmelerinde delil mahiyetinde olmayan özel görüşmelerin iddianame içerisine alınmadığı vurgulandı.

Askerî uçak projelerine ait 'Gizli' belgeler, Yalçın Küçük'ten çıktı

Oda TV iddianamesinde sanıkların Türk Silahlı Kuvvetleri, Milli İstihbarat Teşkilatı ve Milli Savunma Bakanlığı'na (MSB) ait çok gizli belge ve belgeleri temin ettikleri aktarılıyor. Yalçın Küçük'ten ele geçirilen MSB'ye ait 5 gizli belgede CN- 235 Askeri uçakları projesinin yer alması dikkat çekiyor. Soruşturma kapsamında yapılan aramalar neticesinde; Oda TV'nin binasında, Barış Pehlivan ve Yalçın Küçük'ün adreslerinde Türk Silahlı Kuvvetleri, Milli İstihbarat Teşkilatı ve MSB Savunma Sanayii Müsteşarlığı'na ait çok sayıda 'çok gizli' ibareli dokümanlar ve dijital veriler ele geçirildi. Söz konusu belgeler Genelkurmay Başkanlığı'na, Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı'na ve MSB Savunma Sanayii Müsteşarlığı'na soruldu. Alınan cevabi yazılarda, bu belgelerin bir kısmının Türk Silahlı Kuvvetleri ve Milli istihbarat Teşkilatına ait devletin güvenliğine ilişkin belgeler olduğu belirtildi.

Yalçın Küçük'ten ele geçirilen 5 adet belgeyle ilgili olarak ta MSB Savunma Sanayii Müsteşarlığı'ndan alınan cevabî yazıda; 28 Nisan 1998 tarihli belgenin Müsteşarlık çalışanları tarafından düzenlenen CN-235 uçaklarına ilişkin detaylı bilgileri içeren teknik rapor olduğu, 1 Temmuz 1998 tarihli Müsteşarlık Denetleme Kurulu tarafından hazırlanan CN- 235 uçak tedarikine ilişkin raporun GİZLİ olduğu, 21 Ağustos 1998 tarihli yine Müsteşarlık Denetleme Kurulu tarafından hazırlanan CN- 235 uçak tedarikine ilişkin raporun GİZLİ olduğu, tarihi bulunmayan iki sayfa halindeki diğer belgelerin GİZLİ olduğu anlatılıyor.

Örgüt üyelerinin Yalçın Küçük ile gizli toplantılar yaptıklarının ve bu toplantılar sonucunda 'halkın tahrik edilerek ülkede kaos ve kargaşa ortamı oluşturulması' amacına yönelik örgütsel kararlar alındığının tespit edildiği belirtiliyor. Oda TV'de ele geçirilen bir bilgisayar harddiski içerisinde yer alan silinmiş bölgede 'Yalçın Hoca ile görüşüldü' ibaresi ile başlayan bir belge bulunduğu aktarılıyor. İşte o belgede yer alan Küçük'ün talimatları: "Kitleyi yönlendirecek çocuklar iyi belirlenmeli, dernekler öncülük edebilir ama en önde bizzat üniversiteliler olmalı. Devrim şehitlerinin fotoğrafları kullanılmasın. İlk planda kalabalığa gerek yok. İlk dalga çok önemli, fitil ateşlensin yeter. Gençlik hareketleri iktidar karşıtı gösterilere dönüşmelidir. AKP'nin yıpratılmasında çok ciddi bir koz."

Onu da fişlemişler

Ergenekon'un medya yapılanmasını oluşturduğu iddia edilen ODA TV'de ilginç bir belge ele geçirildi. 40 sayfalık belgeye göre, geçtiğimiz günlerde 2 yıl daha görevde kalması gerekirken emekli olan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Işık Koşaner'in Ergenekon'un hedefinde olduğu ortaya çıktı. Buna göre Koşaner, daha genelkurmay başkanı olmadan fişlenmiş. Ergenekon'un yanına çekilmesi gerektiği bildirilen Koşaner'le ilgili, "Davalara karşı ilgi uyandırılması ve astların rahatsız olduğuna ilişkin bilgi destek ve etkilemeye yönelik çalışma yürütülmesi önem arz etmektedir." ifadeleri yer alıyor.

ODA TV'de ele geçirilen bir hard disk içerisinde bulunan 'IŞIK PAŞA, DEĞERLENDİRME' isimli belgenin incelendiğinde ortaya çıkan çarpıcı notlar iddianameye girdi. "Çok yakın kaynaklardan elde edilen bilgi analizi; Müstakbel Genelkurmay Başkanı Org. Işık Koşaner'i tanıyalım' başlığı altında, eski Genelkurmay Başkanı Koşaner'le ilgili notlar yer alıyor. Koşaner'in kişiliği, davalara bakışı, hükümetle ilişkileri ve daha pek çok konudaki düşünceleri ayrıntılı olarak not edilmiş. Bu notlar arasında da şunlar yer alıyor: "Davalara karşı ilgi uyandırılması ve astların rahatsız olduğuna ilişkin bilgi destek ve etkileyemeye yönelik çalışma yürütülmesi önem arz etmektedir." "İrticaya ve irticai yapılanmalara karşı tavır alması için hazırlanacak doküman ve belgeler kendisine arz edilmeli ve irtica karşısında tavır alması sağlanmalıdır." "Astların rahatsız olduğu ilişkin etkileme yapılması" yönündeki not da dikkat çekici. Koşaner, emekli olurken askerlerin Balyoz davasında tutuklu yargılanmasını eleştirmişti. Bu durum da kamuoyuna alttaki subaylar rahatsız olduğu için Koşaner emekliliğe zorlandı yorumlarına neden olmuştu. Daha önce eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'a yönelik fişlemeleri ortaya çıkmıştı. Koşaner'in davaya müdahil olup olmayacağı merak konusu.

Zaman, 10.09.2011


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.