Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Deniz Feneri > İtirafçının itirafları dosyada

İTİRAFÇININ İTİRAFLARI DOSYADA

KANAL 7 Bilgi İşlem Sorumlusu Cüneyt Kavasoğlu’nun Deniz Feneri e. V. soruşturmasını yürüten savcılara şüpheli sıfatıyla ifade verirken yaptığı “Çifte muhasebe kaydı tutuldu” itirafını dava dosyasında gördüm ve yazdım
 

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen Almanya’daki Deniz Feneri e.V’nin Türkiye bağlantısı ile ilgili soruşturma sürecinde gözaltıların başladığı 6 temmuzdan bu yana ortaya çıkan bilgi ve belgeler, kamuoyu tarafından en çok takip edilen haberler arasında yer aldı. Gazetelerde yer alan iddialar, soruşturma kapsamında tutuklanarak cezaevine gönderilenlerin müdafileri, yakınları ve sahibi oldukları basın kuruluşları tarafından son on güne kadar sessizlikle karşılandı ve çürütülmeye çalışılmadı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmayı başından beri yürüten savcılar Nadi Türkaslan, Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz hakkındaki ‘evrakta tahrifat’ şikâyeti üzerine üç savcıyı görevden aldı. Bu gelişmeyle birlikte siyasetin hukuka müdahale ettiği kuşkusu belirdi. Taraf olayın üstüne gitti. Çığlıklar da başladı.

 

Taraf ’tan ‘rahatsız’ oldular...

Taraf gazetesi adına gelişmeleri takip eden bir muhabir olarak ben de soruşturmanın detaylarına ilişkin bilgileri elde etmeye çalıştım. Elde ettiğim ve delillendirdiğim bilgileri de haberleştirdim. Ulaştığımız bilgiler birçok gazetede aynı şekilde yer aldı. Ancak anlaşılmaz şekilde soruşturma kapsamında tutuklanan kişilere yakın bazı basın kuruluşları, Taraf ’ın bu konudaki haberlerine karşı kampanya başlattı. Tamamı soruşturma dosyasından alınan sanık ifadelerine ‘yalan’ ve ‘iftira’ yakıştırması yaptılar.

Altına imzamı attığım tüm haberlerin arkasındayım. Ben ne görevden el çektirilen savcıların avukatı, ne de soruşturma kapsamında tutuklanarak cezaevine gönderilenlerin hasmıyım.

 

Kanal 7 hedef gösterdi

Ancak neredeyse tüm yöneticileri soruşturmadan tutuklanan Kanal 7 , gazetemizde yer alan haberle ilgili yayın yaparken şahsım hedef alınmış, ekranda resmim ve ismim sürekli olarak ‘yalancı’, ‘iftiracı’ suçlaması ile izleyiciye sunulmuştur. Kanal 7 ve Kanal 7 ’ye kardeş bir gazetede haberimin doğruluğunun yanı sıra haber kaynaklarımın kimliği seviyesiz yakıştırmalarla sorgulanmıştır.

 

Dört habere dört yanıt

Kanal 7 ’nin yalan olarak sıraladığı dört haberin içeriği ve hikâyesi şöyle: Kanal 7 ’de ve ilgili gazetede yalan olduğunu iddia ettikleri haberlerden ilki Deniz Feneri’nin köstebeklerinin kimliğiydi. Haberdeki bilgi, belge ve dinleme kayıtları savcılık dosyasında mevcuttur. İkinci haberimiz ise HSYK’nın İstanbul Başsavcı Vekili Fikret Seçen’e “evrakların üzerini kapatıyor musunuz” sorusunu yönelttiğiydi. Seçen, kurula zaman zaman evrakların üzerini kapatıldığını söylemiş, bunun için de haklı gerekçesini iletmiştir. Üçüncüsü ise “HSYK: Sorumlu Ankara Başsavcılığı” başlıklı haberimiz. Bu konudaki eleştiri de “Savcıların Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından değil de başsavcılık tarafından görevden alındığını herkes biliyor. Taraf günlerdir üzerine haberler yaptığı konuya ne kadar hakim olduğunu bu yaptığı manşetteki bilgisizlikten gözler önüne seriyor” şeklindeydi. Biz o haberi, gelişmeler karşısında gerçeği bir kez daha vurgulamak isteyen Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun açıklamasını vererek yaptık. Olayın sorumlusu net bir şekilde ortaya çıksın istedik.

 

Kavasoğlu ifadesini açıklasın

Son haberimiz de ‘şüpheli’ olarak sorgulanan Kanal 7 Bilgi İşlem Sorumlusu Cüneyt Kavasoğlu’nun savcılıkta Deniz Feneri e.V ve Kanal 7 arasındaki gayri resmi muhasebe kaydının tutulması için “Uyum” programını kurduğunu ve talimatı Kanal 7 yöneticilerinden tutuklu Muzaffer Şafak’tan aldığını itiraf etmesiydi. Kavasoğlu, savcılık ifadesinde para transferine ilişkin kayıtların Uyum programında kimler tarafından tutulduğunu aktarmıştı. Bu konudaki bilgi ve belgeye ben ve adliye muhabiri olan tecrübeli birkaç arkadaşım daha ulaşmış, benzer bir şekilde haberleştirmiştik. Haberde itirafçı olduğunu belirttiğim, halen Kanal 7 kadrosunda görev yapan Kavasoğlu, şaşırtıcı bir şekilde “Haberde sadece ifade verdiğim doğrudur” açıklaması yaptı. Kavasoğlu, devamla “İfademde kimseyi suçlamadım. Uyum adlı program profesyonel bir programdır bunu ben yapmadım” demişti. Ben ve yıllardır adliyede görev yapan tecrübeli muhabir arkadaşlarım aynı anda böyle önemli bir iddiayı uydurduk mu? Hepimizi bir an da Kavasoğlu’nun şahsını hedef alıp, iftira mı attık? Hayır, Kavasoğlu’nun ifadesini hepimiz gördük, verdiği bilgiler konusunda da bilgi sahibi olduk. O bilgiler dava dosyasında duruyor. Ben ifadenin devamını Sayın Kavasoğlu’nun açıklamasını bekliyorum.

 

Referanstı ‘yalancı’ oldu

Öte yandan Kanal 7 Ana Haber bülteninde; Ankara Adliyesi’nde yürütülen faili meçhul cinayetler, Eşref Bitlis, Turgut Özal ve Kozmik oda ile ilgili soruşturmalar konusunda yaptığım haberlerin tamamı Taraf ’tan Arzu Yıldız’ın haberi şeklinde şahsım referans edilerek yayınlanmıştır. Ana haberde yayınladığınız ve beni referans gösterdiğiniz haberlerin sayısı, benim ‘yalancı’ olduğumu öne sürdüğünüz haberlerin sayısından çok daha fazla. Beni referans gösterdiğiniz haberleri yaparken ‘yalancı’ değildim de Deniz Feneri soruşturmasını haberleştirince mi ‘yalancı’ oldum. Bende ya da gazetemde bir değişiklik yok, biz hep aynıyız. Gerçekler karşısında değişen ve yalan söyleyen sizsiniz.

 

Kavasoğlu: Kimseyi suçlamadım

Kanal 7 Bilgi İşlem Müdürü Cüneyt Kavasoğlu, gazetemize gönderdiği düzeltme metninde hakkındaki iddialar için “gerçek dışıdır” dedi. Kavasoğlu’nun açıklaması şöyle: “Taraf gazetesinde yayınlanan haberinizde tarafımla ilgili dayanaksız, gerçek dışı iddialar yer almaktadır. Haber içeriğinde yer alan çifte muhasebe kaydına ilişkin söylediğim iddia edilen ifadeler tamamen gerçek dışıdır. Çifte muhasebe hakkında herhangi bir beyanda bulunmadım. Bu konularda söylediklerim savcılıkta mevcuttur. İfademde yöneticileri ve birim yetkililerini suçlayıcı şekilde beyanlarım kesinlikle olmamıştır. Haberde bahsedildiği gibi savcılığa ifade vermek için 15 defa dilekçe verdiğim iddiası da tamamen asılsızdır. Ne şahsen ne de avukatım aracılığıyla böyle bir başvurum olmamıştır.

Uyum adlı program profesyonel bir yazılımdır bu programı ben yazmadım ve kurmadım. Ben Kanal 7 ’nin ilişkili olduğu birimlerle teknik bağlantı işi ile ilgiliyim, içerikleri konusunda en ufak bir malumatım olmamıştır. Haberde geçen iddialar ile benim verdiğim ifadeler arasında kesinlikle bir benzerlik bulunmamaktadır. Tüm yazılanlar tamamen benim ifadem dışındadır.”

 

‘Uyum adlı programı ben kurdum’

Ankara Cumhuriyet savcıları Mehmet Tamöz, Nadi Türkaslan ve Abdulvahap Yaren’in Almanya’daki Deniz Feneri e.V soruşturmasında görevden alınmadan önce sorguladıkları Kanal 7 Bilgi İşlem Sorumlusu Cüneyt Kavasoğlu, önemli itiraflarda bulunmuştu. Kavasoğlu, Almanya’daki davanın itirafçısı olarak bilinen Deniz Feneri e.V muhasebeci Firdevsi Ermiş’in dizüstü bilgisayarına çifte kayıtların tutulduğu “uyum” adlı programı kurduğunu ve bu programla Türkiye- Almanya arasındaki kayıtlara karşılıklı olarak erişebildiğini anlatmıştı.

 

Talimatı Muzaffer Şafak verdi

Kavasoğlu, çifte muhasebe uygulamasının Almanya merkezli olmadığını Türkiye’den yönetildiğini kendisine böyle bir sistem kurması için Kanal 7 yöneticilerinden Muzaffer Şafak’ın talimat verdiğini söylemişti. Kavasoğlu’nun itirafları şöyle: “Talimat doğrultusunda dernek ve şirket arasındaki para trafiğinin her ikisinden de birer kullanıcının şifre ile giriş yapmasını sağlayacak ve kolay kolay çözümlenemeyecek bir uygulama sistemi kurdum. Sistem iddia edildiği gibi Almanya merkezli değil, Türkiye merkezli yönetiliyordu. Almanya’dan para akışını miktarını işleyen kişi Firdevsi Ermiş, Türkiye’den kullanan kişi ise Kanal 7 Finans Müdürü Erdoğan Kara’ydı. Ben sadece sistemin kurulması görevinde bulundum. Bu sistemde dernek kasasına giren paraların miktarının şirketlere aktarıldığını gösteren iki muhasebe kaydı bulunuyordu. Çözümlenmesi halinde tüm kayıt dışı paraların kullanımına ilişkin bilgilere ulaşılabilir.”

Taraf, 09.09.2011


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.