Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Deniz Feneri > Akman'ı aklayan belge sahte mi?

Akman'ı aklayan belge sahte mi?

Deniz Feneri yolsuzluğuna adının karıştığı iddia edilen RTÜK Başkanı Zahid Akman gündemden düşmüyor. CNN TÜRK, görev süresi 14 Temmuz'da dolan ve istifa etmeye yanaşmayan RTÜK Başkanı'yla ilgili çok çarpıcı bir belgeye ulaştı. Buna göre, Zahid Akman'ın Almanya'ya girişine bir engel olmadığına dair açıklanan belge orijinal değil.

CNN TÜRK'ün haberinin ardından Akman'ın avukatı Hakan Yıldız, "Belge, Almanya'daki avukattan bize ulaştı. Sahte çıkması halinde soruşturma açılması için suç duyurusunda bulunacağız" dedi.

RTÜK Başkanı Zahid Akman'ın avukatı Ali Yıldız'ın açıkladığı, Akman'ın Almanya'ya girişine ilişkin bir yasağın söz konusu olmadığını gösteren belge orijinal değil mi? CNN TÜRK'ün Almanya'da yaptığı araştırma sonrasında belgenin orijinal olmadığı, üzerinde tahrifat yapıldığı, hatta belge ile ilgili soruşturma başlatıldığı ortaya çıktı.

RTÜK Başkanı Zahid Akman'ın avukatı Yıldız, Akman'ın Almanya'ya girişine ilişkin bir yasağın söz konusu olmadığını gösteren belgeyi Almanya'daki avukatın verdiğini ve belge sahte ise suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi.

Belge, Main Taunus Yabancılar Dairesi'nden alınan bir belgeydi. Belgede Zahid Akman'ın, Almanya'ya girişine ilişkin bir yasağın söz konusu olmadığı belirtiliyordu.

CNN TÜRK Almanya Temsilcisi Erhan Merttürk'ün araştırmaları çok çarpıcı bir gerçeği ortaya koydu. Belgeyle ilgili olarak Main Taunus Yabancılar Dairesi ile irtibata geçen Merttürk, "belgenin orijinal olmadığı" bilgisine ulaştı.

Daireden, belgenin orijinalini talep eden CNN TÜRK temsilcisi, bunun mümkün olamayacağı yanıtını aldı. Ancak Merttürk'ün eldeki belgenin incelenmesi isteği kabul gördü.

Tarihi cevap dün akşam saatlerinde geldi. Main Taunus Yabancılar Dairesi, Avukat Ali Yıldız'ın dağıttığı belgenin orijinal olmadığını duyurdu. Dairenin bir de önerisi vardı: "Frankfurt Savcılığı'na başvurun"

CNN TÜRK Almanya Temsilcisi Merttürk, zaman kaybetmeden Başsavcı ile görüştü. Başsavcının tavrı netti: "Türkiye'ye gönderilen hukuki yardım talebine cevap gelinceye kadar açıklama yapmama kararı aldık."

Merttürk'e göre bu, şaşırtıcı bir tavırdı. Çünkü, şimdiye kadar basını aydınlatma konusunda oldukça rahat davranan Almanya adli makamlarının aldığı karar düşündürücüydü.

CNN TÜRK temsilcisi, üzerinde tahrifat yapılan ve orijinal olmayan belgenin Deniz Feneri davasıyla doğrudan bir ilgilisi olmadığını, ama kooperatif soruşturmaları ile Akman isminin iç içe olmasına dikkat çekti. Merttürk'ün verdiği bilgiye göre, tüm bu davaların da birleştirilmesi gündemde.

Merttürk son olarak şöyle aktarıyor:

"Akman, 2003-2005'te Almanya'ya çok sık gelip gidiyordu. Son 2 yıl ise hiç gelmedi. Akman bu belgeyi açıkladığında 'Almanya'ya gideceğim. Herkes görecek' demişti. Ama Almanya'ya hiç uğramadı. Schengen'de sorun var mı bilmiyoruz ama Almanya'da bir sıkıntı olduğu kesin. Alman makamlara göre de, 'nitelikli dolandırıcılık ve kara para aklama' iddialarıyla anılan bir kişinin Almanya'ya gelmesi mantıklı değil..."

Bir sitem: "Hukuk skandalı"

"Akman belgesi"ni tekzip eden gazetenin yazarı Ali Güven de Frankfurtt'tan CNN TÜRK'ten Rıdvan Akar'ın sorularını yanıtladı.

Ali Güven, "Olay yeri Almanya. Belgeler orada. Türk mahkemesi bir gazeteyi araştırmadan mahkum ediyor. Bu bir hukuk skandalıdır. Şimdi belgenin orijinal olmadığı ortaya çıktı. Bir gazete haksız yere yalan haber yapmakla itham edildi. Çok etik olmayan bir durum..."

Güven'in vurguladığı bir diğer konu ise dikkat çekici: "Çok sayıda belge üretiliyor yandaş medya tarafından. Bozuk Almanca ile düzenleniyor bu belgeler. Sınırdışı edilmiş insanlardan olduğu belirtilen belgeler davaya dahil ediliyor araştırılmadan. Bu belge de yalan. Sahte belge oluşturmak suçtur hem Türkiye'de hem Almanya'da. Soruşturma yürütülecek. Almanya'da gizlilik kararı yok. Türkiye'deki basını biliyoruz. Yandaş olan olmayan medya karıştı. Ciddi bir hukuki süreç oluşturulmalı. Almanlar bu yüzden endişeli..."

Akman Almanya'ya gelirse ne olur?

Güven bu soruya şöyle cevap veriyor: "Akman hakkında Almanya'da 6-7 suç duyurusu var. Deniz Feneri ve kooperatif suçlaması. Tutuklama kararı yok. Çünkü Akman'ın ifadesi alınmadı Almanya'da. Adli makamlar Akman'ın gelmesini tabii istiyor; ama Akman geldiği gibi çıkabilir mi bunu bilemem. Tutuklanma ihtimali var..."

Akman'ın avukatından yazılı açıklama

RTÜK Başkanı Zahid Akman'ın vekili Avukat Hakan Yıldız, "Bugün medyada yer alan iddiaların aksine evrakta tahrifat şeklinde bir eylem yoktur. Olay, müvekkilin özel hayatına ilişkin bir e-mailin sadece bir kısmını kamuoyu ile paylaşmasından ibarettir" dedi.

Yaptığı yazılı açıklamada Yıldız, bugün bazı basın yayın organlarında, "Main-Taunus-Kreis Kaymakamlığı Yabancılar Dairesi tarafından müvekkil hakkında düzenlenen ve müvekkil tarafından kamuoyu ile paylaşılan yazının orijinal olmadığı" şeklinde bazı iddialara yer verildiğini belirtti.

Avukat Yıldız belgenin, Almanya'da yürütüldüğü belirtilen Deniz Feneri e.V. konulu soruşturma kapsamında hakkında Almanya'ya giriş yasağı olduğu iddiasıyla basında yer alan bir yazı üzerine Akman'ın avukatlarına Alman makamlarından elektronik ortamda gönderildiğini ifade etti.

Yıldız, Akman'ın mailin "hakkında Almanya İkamet Yasası'nın 11. maddesi gereğince yurt içine giriş yasağı olmadığı" yönündeki kısmını kamuoyu ile paylaştığını kaydetti.

Akman'ın, e-mailin devamında yer alan kısmı ise "söz konusu iddiayı doğrudan ilgilendirmediğinden ve özel hayatına ilişkin olduğundan şahsında mahfuz tuttuğunu" ifade eden Yıldız, paylaşılmayan kısmın içeriğinde özetle, "halen yürütülmekte olan soruşturma nedeniyle müvekkilin ülkeye giriş yaparken Yabancılar Polisi ile irtibata geçmesinin istenildiğini" belirtti.

Yıldız, açıklamasında "Kaldı ki müvekkil, Şubat 2009'da sırasıyla Paris, Brüksel, Rotterdam, Amsterdam'a gitmiş, Alman makamlarının kararlarının geçerli olduğu Schengen kapsamında olan bu şehirlerde herhangi bir hukuki problem yaşamamıştır. Bugün medyada yer alan iddiaların aksine evrakta tahrifat şeklinde bir eylem yoktur. Olay, müvekkilin özel hayatına ilişkin bir e-mailin sadece bir kısmını kamuoyu ile paylaşmasından ibarettir. Anayasamızın hükümleri gereğince hiçbir kimse özel hayatıyla ilgili bilgileri veya kendisi hakkındaki verileri paylaşmaya zorlanamaz. Müvekkilin söz konusu iddia ile ilgili bir suça konu eylemi olmadığı gibi gerektiğinde veremeyeceği bir hesabı da yoktur" ifadelerini kullandı.

cnnturk.com, 16.06.09


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.