Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Deniz Feneri > Deniz Feneri'nde köstebek Beşir Atalay mı?

Deniz Feneri'nde köstebek Beşir Atalay mı?
Somali'ye CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'ya giden Milliyet gazetesi yazarı Can Dündar, Deniz Feneri'ndeki köstebeğin Beşir Atalay olduğunu iddia etti. Dündar, "Kılıçdaroğlu'nun anlattıklarından Deniz Feneri aramasını önceden haber veren ve ona göre Yüce Divanlık bir suç işleyen 'köstebeğin' robot resmini çiziyorum. Robot resim dönemin İçişleri Bakanı Beşir Atalay'a benziyor" dedi

İSTANBUL - Can Dündar'ın yazısında konuyla ilgili bölüm şöyle: "Kemal Kılıçdaroğlu’nun uçak sohbetine Deniz Feneri konusu damgasını vurdu. CHP lideri, bir soruşturma biterken 3 savcının görevden alınmasının “Cumhuriyet tarihinde bir ilk” olduğunu söylüyor.
“Kabul edilebilir bir gerekçe olmadan, bir şikâyet dilekçesini bahane edip hızla görevden aldılar. Açıkça yargıya siyasal müdahaledir” diyor.
Soruşturmayla yakından ilgilenmiş. Dosyadaki bazı bilgilere vakıf olduğu izlenimini veriyor.
Bakanlığın savcıları uzun süre Almanya’ya incelemeye göndermeyerek dosyayı oyaladığını, ama Almanya’daki soruşturmayı engelleyemediğini söylüyor. Sonunda çareyi savcıları görevden almakta bulduklarını öne sürüyor.

Başkan da köstebek mi?
14 Ekim 2009’da mahkeme, Deniz Feneri için arama kararı verdi. Bu kapsamda Kanal 7’de de arama yapılacaktı. Kılıçdaroğlu’na göre “bu karar, bir köstebek aracılığıyla, hemen Kanal 7’ye haber verildi”.
“-Kim o köstebek?”
“-Bunu bulmak Adalet Bakanı’nın görevi” diyor CHP lideri...
Ama “Başbakan’a çok yakın biri” diye ipucu veriyor.

Verdiği eşkâlden bir robot resim çiziyorum; çizdiğim resim, dönemin İçişleri Bakanı Beşir Atalay’a benziyor.

Kılıçdaroğlu, ismini vermediği bu bakanın, özel kalem müdürü aracılığıyla İç Anadolu bölgesindeki bir ilin (Atalay Kırıkkale’den mi vekil olmuştu?) AKP’li belediye başkanını arayıp haberdar ettiğini, o başkanın da Kanal 7 yöneticilerine ulaşıp “Ne var ne yoksa toplayın, arama yapılacak’ diye uyardığını iddia ediyor.

Bu konuşmaların dinlemeye takılmış olabileceğini, köstebeklik yapan isimlerin muhtemelen görevden alınan savcılarda ve hazırlanan dosyada da olduğunu, savcıların da zaten bu isimlere ulaştıkları için görevden alındıklarını tahmin ediyor.

Yüce Divanlık suç
Şimdi, bu bilgilerin iddianameden çıkarılabileceğinden endişeli...
HSYK’yı, Türkiye Barolar Birliği’ni göreve çağırıyor:
“Buna itiraz etmeyecekler de neye itiraz edecekler” diyor. Görevden alınan savcıları da konuşmaya davet ediyor.
Silivri’ye yollanma tehdidinin, kurumların ve kişilerin konuşmasının önünü kestiğinden yakınıyor.
“Burada 100 milyon doların üzerinde bir yolsuzluk var. Bağış yolsuzluğundan öte, naylon şirketler, faturalar var. Savcılar büyük ihtimalle bunlara ulaştı. Bu işe karışanların mal varlıklarını ortaya çıkardılar. Asıl faillerin AKP ile iç içe olduğunu herkes biliyor. Biz, davanın her aşamasını, her duruşmasını izleyeceğiz” diyor.
“Ya köstebeğin bakan olduğu doğrulanırsa” diyorum.
Cevabı şu:
“Eğer köstebek bir bakansa, bu Yüce Divanlık suçtur.”
 

Radikal, 02.09.2011


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.