Gündem
 Gündem > Deniz Feneri > CHP: Yeni savcı yandaş mı
CHP: Yeni savcı yandaş mı
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Deniz Feneri davasına atanan yeni savcı Harun Kodalak’ın Almanya’daki adli makamlardan gelen davayla ilgili yardım taleplerini neden reddettiğini sordu
CHP, Deniz Feneri davasında görevden alınan ve yerine yeni atanan savcılarla ilgili ilginç iddialarda bulundu. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, “Deniz Feneri davasında görevden alınan savcıların yerine getirilen Harun Kodalak, daha önce Alman adli makamlarının Deniz Feneri davasında adli yardım talebini reddetmiş midir, hangi gerekçeyle reddetmiştir? Kodalak geçmişte AKP’lilerle ilgili hangi davalara bakmıştır” diye sordu.
Kodalak’ın baktığı davalar
Meclis’te basın toplantısı düzenleyen CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Deniz Feneri davası savcılarının görevden alınmasını savunan bir hükümet ve Adalet Bakanı’nın olduğunu belirterek şunları söyledi: “Görevden alınan savcıların yerine getirilen Harun Kodalak, daha önce Alman adli makamlarının Deniz Feneri davasında adli yardım talebini reddetmiş midir, hangi gerekçeyle reddetmiştir? Kodalak geçmişte AKP’lilerle ilgili hangi davalara bakmıştır? Örneğin Melih Gökçek’in davasını bakmış mıdır, sonuç nedir? Ömer Dinçer’in Çalışma Bakanı olduğu dönemde kendisi ve SGK yöneticilerine açılan davaya bakmış mıdır, sonucu ne olmuştur? Yasadışı dinlemelerle ilgili takipsizlik kararı vermiş midir?
Başbakan: Bunlar hâlâ görevde mi
Deniz Feneri savcılarının görevden alınmadan önce Başbakan’ın Adalet Bakanı’na ‘Deniz Feneri savcıları hâlâ yerinde duruyor mu? Hatta çiftçiye söylediği bir söz vardı, Adalet Bakanı’na da o sözcüğü kullandığı doğru mudur? Deniz Feneri soruşturması esnasında arama yapılacağını ve önlem alınmasını söyleyen köstebek kimdir? Bu köstebeği ortaya çıkarmak görevi hükümetin görevidir. Ama bu köstebek hükümetin içinde midir ki ortaya çıkarılmıyor? Bu köstebek, dönemin İçişleri Bakanı değilse, medyada adı geçen Belediye Başkanı değilse kimdir? Bu sorumluluk hükümetin değil midir? 2009 yılında bakanların istifasını sundukları bilgisinin altı bakana doğrulatıldığı haberi çıkmıştı. Sayın Başbakan, ‘alır o altı bakanı kapıya koyarım, köstebeği barındırmam’ demişti. Şimdi o köstebek neden barındırılıyor?”
Deniz Feneri davasının ‘kuşa dönüştürüldüğünü’ iddia eden İnce, ‘bizden olan sütten çıkmış ak kaşıktır’ mantığının dayatıldığını belirterek, savcılar üzerinde baskı kurularak ‘aklama paklama operasyonu’ yapıldığını ifade etti. İnce, “Bu davada çamaşır makinesi işlevi görenlerin, köstebeklik yapanların Müslümanlıkla ilgileri olmadığını, onların Müslümanlığı sadece siyaset ve ticaret için kullandıklarını, bunların maskelerini düşürmenin CHP’nin en öncelikli görevi olduğunu” söyledi.
Bakan Ergin’e Deniz Feneri sorusu
TBMM İdare Amiri ve CHP Denizli Milletvekili Adnan Keskin, Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e, Deniz Feneri davasında görevli savcılarla ilgili “açıklamalarını” sordu. Yazılı soru önergesi veren Keskin, Ergin’in, şu soruları yanıtlamasını istedi: “İncelemeyi yapacak müfettişler tarafınızdan görevlendirilmişken, görevlendirdiğiniz müfettişler inceleme yaparken İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’nın görevden alma yetkisi var mı? Görevli müfettişler incelemelerini sonuçlandırmış mıdır? İnceleme soruşturmaya dönüştürülmüş, soruşturma neticelenmiş midir? Soruşturma neticelenmemiş ise savcıları suçlayıcı açıklama yapmanızı hangi yasal düzenlemeye dayandırmaktasınız?”
Taraf, 08.09.2011
Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.
|
