Gündem
 Gündem > Ergenekon > Diplomattan Ergenekon lobisi
Diplomattan Ergenekon lobisi
Tahliye talebini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıyan Haberal’ın başvurusunun olumlu sonuçlanması için Dışişleri bürokratı Kaan Esener’in devreye girdiği iddia edildi
Tahliye talebini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıyan (AİHM) Ergenekon sanığı Mehmet Haberal için Dışişleri Bakanlığı Avrupa Konseyi İnsan Hakları Genel Müdür Yardımcısı Kaan Esener’in devreye girdiği iddia edildi. Bugün gazetesinin haberine göre geçtiğimiz günlerde davasını AİHM’e taşıyan ve başvurusunun olumlu sonuçlanması için lobi yapan Haberal’a, Dışişleri bürokratı Kaan Esener de destek verdi. AİHM’deki ilişkilerini devreye soktuğu iddia edilen Esener’in, Haberal’ın Avrupa’da üye olduğu dernekler üzerinden tahliye kararı için programlı bir faaliyet yürüttüğü iddia ediliyor.
Dışişleri inceliyor
Taraf’ın ulaştığı bilgiye göre, söz konusu iddialar, Dışişleri bünyesinde rahatsızlık yarattı. İddiaların odağındaki isimden bilgi alan Bakanlık müsteşarlarının konuyla ilgili resmi bir açıklama yapmaya hazırlandıkları belirtiliyor. Taraf’a konuşan diplomatik kaynaklarsa şunları söyledi: “Prosedür gereği AİHM’e yapılan her başvuruyla ilgili mahkeme Türk delegasyonunu bilgilendirir. Bu bilgiler konuyla ilgili tüm birilerin bir araya geldiği toplantılarla istişare edilir. Adı geçen kişi de ilgili birimde görevli bir isimdir. Ancak prosedür usulleri dışında inisiyatif üstlenebilecek bir pozisyonda olmadığı için iddiaları gerçeği yansıttığını düşünmüyoruz.”
Veriler hayati riskle bağdaşmıyor
Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne karşı daha önce Yargıtay dahil bütün yolları deneyen Ergenekon sanığı ve CHP Milletvekili Mehmet Haberal Nisan 2009’da sağlık sorunları nedeniyle İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü’nde tedavi altına alındı. Ancak daha sonra hakkında “Hastanede tedavi edilmesine gerek yoktur” raporunun mahkemeden saklandığı iddiasıyla bir soruşturma başlatıldı. Soruşturma sonucunda Enstitü Müdürü Erhan Kansız tutuklandı. Haberal ise 11 Şubat’ta Mehmet Akif Ersoy Hastanesi’ne nakledildi. Adli Tıp Kurumu, tahliye için hasta raporu almak da dahil her yolu deneyen Haberal hakkındaki son raporunda şu ifadelere yer verdi: “Veriler, hasta için öngörülen hayati riskle tam olarak bağdaşmıyor.”
İddialar doğruysa durum vahim
Konuyu dün Star gazetesindeki köşesinde ele alan ve yazısında Dışişleri bürokratlarının bakanlık hiyerarşisinden habersiz olarak hazırladıkları iddia edilen Hrant Dink savunması skandalına da atıfta bulunan Eser Karakaş şunları yazdı:
“Bu nasıl bir iştir, anlamakta zorlanıyorum; Sayın Haberal’ın davasında aklanması, AİHM’den Haberal lehinde bir karar çıkması herkesin arzusu olabilir ama bir Dışişleri çalışanının, üstelik üst düzey bir diplomatın bu işle bu ölçüde ilgilenmesi normal bir iş değil; nihai analizde AİHM’den Haberal lehine bir AİHM kararı, Türkiye aleyhine bir karar demek, bir Dışişleri çalışanının bu doğrultuda çabası ilginç...Ne Hrant Dink davasında gönderilen o berbat savunma metninin, ne de Sayın Haberal için, internet sitesinden öğrendiğimiz kadarıyla, devreye giren diplomatın çabasının Dışişlerinin resmi ama örtük pozisyonu olacağını düşünmüyoruz; eğer öyle ise durum gerçekten vahim demektir.”
Taraf, 25.08.2011
Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.
| 
