Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > İrtica Eylem Planı > 'Kilit sanık' Çiçek konuştukça darbe davalarının önü açılıyor

'Kilit sanık' Çiçek konuştukça darbe davalarının önü açılıyor
Kurmay Albay Dursun Çiçek, darbe teşebbüsü davalarında en çok gündeme gelen ve tartışılan isim oldu.

Millete ve hükümete yönelik komplolar içeren 'İrtica ile Mücadele Eylem Planı' belgesiyle ismi gündeme gelen Çiçek, daha sonra 'internet andıcı' soruşturması şüphelisi ve Balyoz davası sanığı oldu. Üç davada yargılanan 'kilit sanık' olan Çiçek, dava dosyalarına göre 2002'den beri hükümete karşı illegal eylemlerin içinde görülüyor. Ancak özellikle, kirli tezgâh olarak bilinen "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" davası ile "internet andıcı" soruşturmasında TSK komuta kademesi tarafından kaderine terk edildi. Bütün sorumluluk Çiçek'e yüklendi. Zaman zaman konuşacağı yönünde imalarda bulunan Çiçek, Genelkurmay'dan beklediği koruma ve desteği alamayınca ilk adım olarak "internet andıcı"ndaki emir komuta zincirini açıkladı. Sıranın millete ve hükümete yönelik komplo belgesine gelmesi de an meselesi.

Dursun Çiçek, ıslak imzalı olduğu ortaya çıkan "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" belgesiyle ilgili 30 Haziran ve 13 Kasım 2009 tarihlerinde iki kez tutuklandı, sonrasında serbest kaldı. Çiçek, tutuksuz olduğu dönemde hakkındaki soruşturmanın halen sürdüğü 8 Ocak 2010'da Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'nin önünden yaya olarak geçti. O gün adliyede Ergenekon soruşturması şüphelisi Sabih Kanadoğlu ifade verdiği için çok sayıda gazeteci de adliyedeydi. Çiçek adliyenin önünden geçerken gazetecilerin sorularını cevapladı. O sırada hakkında yürüyen soruşturmada tutuklanma ihtimali olan Çiçek'in bu tavrıyla "konuşurum" diye mesaj gönderip göndermediği uzun süre tartışıldı.

Çiçek, Genelkurmay'da sıradan bir yerde değil, "Bilgi Destek Birimi" gibi TSK'nın kalbi olarak söylenebilecek bu birimde yapılanların hepsine şahit olan bir subaydı. "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" belgesiyle ilgili davada askerî mahkemede yargılanmak isteyen Çiçek'e Genelkurmay Askerî Mahkemesi, 'aynı suçtan iki dava olamayacağı' gerekçesiyle sivil yargıyı adres gösterdi. Bu hukuki açıdan doğru olsa da, Çiçek açısından kendisinin kurban olarak seçildiği algısına sebep oldu. "internet andıcı" soruşturmasında Genelkurmay'ın gönderdiği 13 sayfalık rapor, bardağı taşıran damla oldu. Genelkurmay, andıçla ilgili işlemlerde sorumluluğun Çiçek'te olduğunu beyan etti. Çiçek'in avukat kızı İrem, bu politikadan Genelkurmay'ın zararlı çıkacağını söylediği tehdit niteliğindeki açıklamalara rağmen geri adım atılmadı. Çiçek, önceki gün savcıya verdiği ifadesinde ilk kez "emir-komuta" sözünü açtı ve gerçek sorumluların ismini verdi.

Bu süreç her ne kadar Genelkurmay ile Dursun Çiçek arasındaki bir mücadele gibi görünse de, sonucu itibarıyla yargının önünü açacak bir gelişme. Çiçek, sadece "internet andıcı"nda değil, "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" davasında da kurban seçildi. Bu davada da sık sık, "Bunları yapmış olsam bile, bu tek başına değil, emir-komuta" diyerek yine ilgili komutanları işaret etmişti. Genelkurmay, tüm açıklamalara sessiz kalınca, Çiçek'in, bu davada da gerçek isimleri vermesi büyük ihtimal olarak görülüyor.

Zaman, 22.07.2011


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.