Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ergenekon > Kılıçdaroğlu'ndan gözaltı tepkisi

Kılıçdaroğlu'ndan gözaltı tepkisi

Gazetecilerin gözaltına alınması ile ilgili açıklamalarda bulunan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Eğer gerçekler araştırılmasın, iktidarın söylemleri ile gazeteler çıksın, sayın başbakanın söyledikleriyle sadece gazeteciler meşgul olsun, deniliyorsa o zaman bunun adı demokrasi değildir" dedi. Kılıçdaroğlu, "Tuzun koktuğu süreci yaşıyoruz. Böyle bir demokrasi anlayışı olmaz" diye konuştu.

Londra’daki temaslarının ardından gece saatlerinde yurda dönen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu THY’ye ait bir uçakla Ankara’ya gitti. Kılıçdaroğlu, hareketinden önce Atatürk Havalimanı’nda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

GAZETECİLİK ZOR BİR GÖREVDİR

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gazetecilere yönelik bugün yapılan ev aramaları ve gözaltılarla ilgili sorular üzerine, şunları söyledi:

"Artık bu sürecin uzun süre böyle devam etmesi söz konusu değil. Gözaltına alınarak evlerinde arama yapılan kişiler, araştırmacı gazetecilik yapan ve bu konuda bütün ince ayrıntılara ulaşıp topluma aydınlatmaya çalışan kişiler. Eğer gerçekler araştırılmasın, iktidarın söylemleri ile gazeteler çıksın, sayın başbakanın söyledikleriyle sadece gazeteciler meşgul olsun, deniliyorsa o zaman bunun adı demokrasi değildir. Gazetecilik zor bir görevdir. Haberin ayrıntılarına ulaşmak için gecesini gündüzüne katan bu insanlar çalışırlar, çaba harcarlar. Amaç kamu oyunu doğru bilgilendirmektir. Doğru bilgilendirmek için çaba harcayan insanları bu şekliyle cezalandırır, baskı altına alırsanız doğru değildir. O nedenle hükümetin bu gibi konularda daha duyarlı olmasını istiyoruz"

HALKIN GÜNDEMİNİ HALKIN ELİNDEN ALMAK İSTİYORLAR

Gazeteci Mustafa Balbay’ın hücre cezasına çaptırılması ile ilgili de konuşan Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:

"Tuzun koktuğu süreci yaşadığımızı söylemiştim. AKP uzun süre ayakta kalmanın yolunu baskı ile sağlamaya düşünüyor. Bunun somut örnekleri ortaya çıkmaya başladı. Ülkede işsizlik sorunu var, yoksulluk sorunu var, Türkiye’nin dış ticaret açığı sorunu var. Açlıktan ölen insanlar var, çocuklar var. Bunlarla artık ilgilenmemeye başladı. Toplumun ilgilendiği konu ne hükümet sabahın köründe gazetecilerin evlerini basacak ve hepimiz ’niçin bunlar yapılıyor?’ diye kendi kendimize soracağız. Bu sorunun yanıtı çok açıktır. Halkın gündemini halkın elinden almak. İktidarın yapmak istediği budur. Yargının siyasallaştığını biliyoruz bu davanın da siyasallaştığını biliyoruz. Kamuoyuna açıklanan sorgu tutanakları ile sorulan sorular kişinin gazetecilik mesleği ile ilgili, zaten bir gazeteci bu tür araştırmaları yapmazsa niye gazeteci oluyor? Bir gazeteci halkı aydınlatmak için çaba harcamayacaksa niye gazeteci olur" dedi.

TÜRKİYE’DE DEMOKRASİ ÇITASINI YÜKSELTMEK ZORUNDAYIZ

Gazetecilere bir çağrıda bulunan Kılıçdaroğlu konuşmasına şöyle devam etti.

"Burada özellikle iktidarı destekleyen iktidarın her söylediğine ’evet’ diyen gazeteci arkadaşlara bir çağrıda bulunmak istiyorum. Bunlar da gerçekten gazetecilik yapıyorsa bu olayların karşısında duyarlılıklarını dile getirmeli ve ’artık yeter’ demeliler. Türkiye’de demokrasinin çıtasını yükseltmek zorundayız. Hukukun üstünlüğüne inanıyorsak güçlülerin kendi hukuklarını oluşturmalarına karşı çıkmalıyız. İktidar karar alacak birilerin o kararın gereğini yapacak bunlar doğru olaylar değil."

BÖYLE DEMOKRASİ ANLAYIŞI OLMAZ

Ankara Baro Başkanı Metin Feyizoğlu’nun açıklamaları hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, "Sabahın erken saatlerinde gazetecilerin evleri ve çalışma ofisleri aranıyorsa Türkiye’de demokrasi anlayışının sorgulanması gerekir. Böyle bir demokrasi anlayışı olamaz. Hükümetin bu konuda açıklaması yapması gerekmektedir" dedi.

Hürriyet, 03.03.2011


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.