Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Balyoz Harekat Planı > Hukukçular: 28 Şubat mutlaka yargılanmalı

Hukukçular: 28 Şubat mutlaka yargılanmalı
Gölcük'teki Donanma Komutanlığı'nda ele geçirilen 9 çuval belgeden 28 Şubat dönemine ait fişleme ve çok sayıda darbe planı çıktı.
 

Bu planların Balyoz darbe planında da uygulamaya geçirildiği savcı tarafından tespit edildi. Hukukçular, Balyoz, Sarıkız ve Ayışığı darbe planlarının kaynağı olarak gördükleri 28 Şubat'ın yargılanması gerektiği görüşünde.

Emekli Cumhuriyet Başsavcısı Reşat Petek, 28 Şubat'ı tümüyle hukuksuzlukların hakim olduğu bir süreç şeklinde nitelendiriyor. Batı Çalışma Grubu ve Cumhuriyet Çalışma Grubu'nun tamamen yasal dayanaktan yoksun yapılar olduğunu vurgulayan Petek, burada yapılan fişleme ve planların uygulamaya geçirilerek binlerce kişinin haksız suçlamalarla kamu kurumları ve silahlı kuvvetlerden uzaklaştırıldığını hatırlatıyor. Petek, "Buradan gazetelere sızdırılan manipülatif bilgilerle kamuoyu yönlendirildi. Hükümet aleni darbe tehditleriyle baskı altına alındı. Sadece bu durum bile 28 Şubat'ın yargılamaya açılması için tek başına delil oluşturuyor. Cumhuriyet savcılarının acilen re'sen soruşturma başlatması gerekiyor. 28 Şubat'ın tüm hukuksuzlukları, işlenen suçları ve Balyoz'da ortaya çıkan bu dönemin kirli belgeleri hâlâ taptaze ortada duruyor. Dünyada 28 Şubat kadar suç delilleri ortada olan başka bir 'darbe suçu' yok." diye konuşuyor.

Emekli Askerî Hâkim Faik Tarımcıoğlu ise 28 Şubat'ı, 27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül'ün devamı olarak görüyor. Dönemin mutlaka soruşturulması gerektiğini vurguluyor. Yargılama sürecinin ise hükümetleri aşan yargısal bir irade olduğunu aktarıyor. 28 Şubat'ın dış mihrakların yönlendirmesiyle iç dinamiklerin harekete geçirilerek uygulandığını anlatan Faik Tarımcıoğlu, "Londra, Washington ve Tel Aviv üçgeninde hazırlanan bu plan yurtiçi ve yurtdışında başarıyla uygulandı." diyor.

Eski Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Bülent Orakoğlu da 28 Şubat'ta sanal irtica paranoyalarıyla 'millet iradesinin' bir iç tehdit gibi gösterildiğini vurguluyor. Darbe zemininin oluşturulması için medya, STK, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve işadamlarının psikolojik harekâtlarda kullanıldıklarını savunuyor. Sahte delil üretme merkezlerinden sızdırılan bilgilerle medyanın yönlendirildiğini hatırlatıyor.

CUMHURBAŞKANI Demirel, RAPORLARI DİKKATE ALMADI

Emniyet istihbaratının darbe şartlarını oluşturmak için fişleme ve planlar hazırlayan BÇG'yi tespit ettiğini söyleyen Bülent Orakoğlu, "Ardından BÇG'den elde edilen bilgi ve belgeler sıralı devlet görevlileriyle Cumhurbaşkanı'na kadar iletildi. Eğer Cumhurbaşkanı kendisine gönderilen raporu işleme koysaydı 28 Şubat sürecini durdurabilirdi. Ancak Demirel, 28 Şubat'ı kullandı ve bu süreçlerden birkaç '28 Şubat' daha çıkardı." şeklinde konuştu. 28 Şubat'ın artık kesinlikle yargılamaya açılması gerektiğini ifade eden Orakoğlu, 28 Şubat'ta istedikleri neticeyi tam olarak alamayan cuntacıların Balyoz Darbe planıyla acımasız fiili darbeyi gerçekleştirmek istediklerini söylüyor.

Zaman, 02.03.2011


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.