Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ergenekon > Veli Küçük: Guinness Rekorlar Kitabı'na başvuracağım

Veli Küçük: Guinness Rekorlar Kitabı'na başvuracağım

Birinci Ergenekon davasının 173'üncü duruşmasında talepler bölümünde söz alan Veli Küçük açıklamalarda bulundu.

Tuncay Güney’in el yazısıyla çizdiği Ergenekon şemasında üstü kapalı olarak iddianameye konan isimlerin dinlenmesini talep ettiğini ifade eden Küçük, "Tuncay Güney’in el yazısıyla yaptığı şemayla Türk yargısı bu hale getirilemez" dedi.

Tutukluluğunun dördüncü yılına girdiğini ifade eden Küçük, "Bu bir rekordur. Guinness Rekorlar Kitabı’na başvuracağım. Metehan’dan beri 2200 senelik Türk ordusunda suçu söylenmeden cezaevinde üç yıl yatan ilk Türk generali benim. Heyetiniz de rekor kırmıştır. Tarih sizi yargılayacak" diye konuştu.

"GÖREVİMİZ İSTİHBARATTI. OPERASYONEL FAALİYETİMİZ YOKTU"
Hakkındaki JİTEM’le ilgili iddialara da yanıt veren emekli Tuğgeneral Küçük, "Eskiden Veli Küçük-Susurluk klasiği vardı. Şimdi ise Veli Küçük-JİTEM klasiği var. JİTEM nedir bilmiyorum. Ben Jandarma İstihbarat Gruplar Komutanlığı yaptım. Görev saham da tüm Türkiye’ydi. Görevimiz istihbarat elde etmekti. Onun dışında operasyonal faaliyetimiz yoktu, olamazdı da. Türkiye genelinde aldığımız istihbaratları üstlerimize, MİT’e, Emniyete ihtiyacı olur diye verirdim. İstihbarat işlemlerini yasalara göre yürüttüm" ifadesini kullandı.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetiyle ilgili iddialara yönelik ise Küçük, "Ben Hrant Dink’i hiç tanımam. Ne aracılarla nede doğrudan görüşmedim. Tehdit etmedim. Kendisini sevmiyorum. Sevmek mecburiyetinde değilim. Ancak başına gelenleri de kesinlikle kabul etmiyorum" dedi.

"BEYNİNE KURŞUN SIKILARAK ÖLDÜRÜLMESİ ONUN CEZASI DEĞİLDİR"
"Böyle beynine kurşun sıkılarak öldürülmesi onun cezası değildir" diyen Küçük sözlerine şöyle devam etti:
"Zaten mahkemeye verilmişti. Varsa cezası çekerdi. Evet, Hrant Dink’in davasına müdahil oldum. Şişli Adliyesi’ne gidip müdahillik dilekçesini imzalayıp 4 dakika bile durmadan çıktım. Duruşma salonuna bile girmedim. ‘Hrant Dink Veli Küçük’ün ekibi tarafından öldürüldü’ denilerek Dink cinayeti örtbas ediliyor. Asıl araştırılması gereken konular araştırılmıyor"

Trabzon eski İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz’le birlikte basında yer alan fotoğrafla ilgili olarak da Küçük, "Bilecik İl Jandarma Komutanı olan Albay Ali Öz’e hayırlı olsun ziyaretine gittiğimde usulden çekilen bir fotoğraf derhal servise konuldu. Benim Trabzon’a giderek Öz’e Dink’in öldürülmesi talimatını verdiğim iddia edildi. Ben 1998’de Giresun’daki görevim bittikten sonra 8 Ocak 2001 yılında Trabzon’a gittim o da çalıştığım şirketin mağaza açılışı içindi" diye konuştu.

"İSA’YA KADAR GİDECEKLER"
Orduyu yıpratmak için Veli Küçük’ün kullanılmaya çalışıldığını savunan Küçük, "Bütün bunlar olmadı, İsa’ya kadar gidecekler. İsa nasıl çarmıha gerildi diye. Tahliyemi talep etmiyorum. Çünkü BOP Eşbaşkanı buna izin vermez. Halktan korkmayın. İki kişi bravo dedi diye kızıyorsunuz. Korkmayın" demesi üzerine Mahkeme Başkanı Özese, "Kimseden korkmuyoruz. Burası duruşma salonu olduğu için bu tür şeylere izin vermiyoruz" dedi.

Davanın tutuklu sanıklarından Osman Yıldırım’ın Cumhuriyet Gazetesi’ne atılan bombaları Ataşehir’de bir evde Veli Küçük ve Muzaffer Tekin’den aldıkları yönündeki iddialarını da hatırlatan Küçük, "Osman Yıldırım iki saat dolaşmasına rağmen evi gösteremedi. Öyle bir toplantının olmadığını savcılar da biliyor. Eğer varsa Recep Özkan’ın ifadesine neden başvurmadınız? Neden sanık olarak burada yer almıyor?Bunların safsata olduğunu herkes biliyor" diye konuştu.

Davanın tutuklu sanıklarından Oktay Yıldırım’ın söz alarak, Danıştay saldırısıyla ilgili olarak herkesin dinlendiğini belirterek "Sadece Danıştay binasının çatısındaki kargalar kaldı dinlenmediğiniz. Kargalar 150 sene yaşarlar. Unutmazlar" demesi üzerine Mahkeme Başkanı Özese, mahkemenin ciddiyetine aykırı davranmaması konusunda Yıldırım’ı uyardı.

"YUMURTA ATAN ÖĞRENCİLER DE BİRLEŞTİRİLİRSE ŞAŞIRMAM"
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Cumhuriyet Gazetesi’ne molotof kokteyli atılmasına ilişkin davanın "Ergenekon" davasıyla birleştirildiğini anımsatan tutuklu sanık Muzaffer Tekin de, "Bu gidişle taş atan çocuklar, yumurta atan öğrenciler de birleştirilirse şaşırmam" dedi. Tekin’in, konuşmasını tamamlaması ve taleplerini mahkeme heyetine sunmasının ardından bazı izleyiciler tarafından alkışlaması üzerine Özese, alkışlayanların salondan çıkarılmasını istedi. Duruşma sanıkların taleplerinin alınmasıyla devam ediyor.

Radikal, 28.01.2011
 

Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.