Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ergenekon > Arif Doğan: JİTEM var; Hizbulkontra'yı ben kurdurdum

JİTEM var; Hizbulkontra'yı ben kurdurdum

İkinci Ergenekon davasının tutuksuz sanığı emekli Albay Arif Doğan, mahkemede alınan ifadesinde Genelkurmay'ın 'JİTEM yoktur.' açıklamasını net bir dille yalanladı.
 

Dün Silivri'de görülen 96'ncı duruşmaya doktorlar eşliğinde ve tekerlekli sandalyede gelen Doğan, "JİTEM kadrolu bir kuruluş değildir, geçici süre için kurulmuş operatif istihbarat birliğidir. İstihbarat artı icraattır." dedi. Jitem'in, özel yetişmiş 10 bin kişiden oluştuğunu belirten Doğan, Hizbulkontra örgütünü de Hüseyin Velioğlu'na kendisinin kurdurttuğunu savundu.

İkinci Ergenekon davasının 96. duruşması İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri'de dün görüldü. Duruşmada salona tekerlekli sandalyeyle gelen tutuksuz sanık emekli Albay Arif Doğan'ın savunmasına geçildi. 'Silahlı terör örgütü üyeliği, yasak bilgiler temin etme, ruhsatsız silah bulundurma' suçlarından yargılanan Doğan, hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini söyledi. JİTEM'le ilgili açıklamalarda bulundu. Vatan haini olmadığını anlatan Doğan, "JİTEM benim. Veli paşama (Veli Küçük) devrettiğim Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı'dır. JİTEM benimle vardır. Diyeceksiniz 'sen devlet içinde devlet misin', hayır değilim. 'JİTEM legal değil' diyorlar. Genelkurmay, Jandarma inkar ediyor. Arif Doğan manyağı çıkmış... Kimseye 'yalan söylüyor' demiyorum ama ben söyleyeceğimi de söylerim. JİTEM kadrolu bir kuruluş değildir, geçici süre için kurulmuş operatif istihbarat birliğidir. İstihbarat artı icraat bir arada.'' ifadelerini kullandı.

JİTEM'in esrar, eroin, uyuşturucu kaçakçılığı ile uğraşmadığını, PKK'ya karşı en az 100 kişilik gruplarla çalıştığını söyleyen Arif Doğan, geçtiğimiz yıl eylül ayında internete düşen JİTEM'le ilgili ses kayıtlarının kendisine ait olmadığını savundu. Ancak söz konusu kayıttaki ifadelerin aynısını kullandı. Doğan, "JİTEM'in hepsi sivildir. Bir tek asker benim. 10 bin kişi vardır. Ama 20'den fazlası bir araya gelmez. Hepsi özel yetişmiş. PKK'nın ölüm bölgesine sızardı. JİTEM'in girdiği ölüm bölgesini kimse bilmez. Kimseye anlatmadım, anlatmam da. Buradaki subaylara sorun, ölüm bölgesinin ne olduğunu bilmezler. JİTEM olmasaydı bugün 80 bin askerin ölmüş olacaktı. JİTEM'i kurduğuma kuracağıma pişman ettiler. JİTEM'i lağvettik.'' dedi.

JİTEM'İN ARŞİVİ BENDE

Emekli Albay Arif Doğan, JİTEM'in varlığını Genelkurmay ve Jandarma'nın "JİTEM yoktur." açıklamasından sonra itiraf ettiğini anlattı. Hizbullah terör örgütüyle ilgili de açıklamalarda bulunan Doğan, "Hizbulkontra'yı da ben kurdum. Şimdiki Hizbullah değil. Hüseyin Velioğlu'nun ilk kurduğu teşkilattı bu. Bu teşkilatı ben kurmuştum, bu olaya baş koymuşum. JİTEM'in arşivi bende. Kimse bulamaz onu. İstediler, vermedim. 10 bin kişinin arşivi var. Onlar kahraman gibi çarpışıyorlardı. İsimlerini vereyim, onları da mı yargılayacaksınız?" dedi. Bir istihbarat üzerine 78 kelle aldığını söyleyen Doğan, hâkimin, "Islak imzalı askerî belgeler deponuzda ne geziyor." sorusuna cevap veremedi. Hizbullah kurucusu Hüseyin Velioğlu'nu Güneydoğu'da camilere gönderip vaaz verdirdiğini ve bu sırada onu koruma işini de köy korucularının yaptığını söyleyen Doğan, Hizbullah'ın daha sonradan bozulduğunu savundu. Çapraz sorguda Savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in "TİT'i duydunuz mu?" sorusu üzerine Doğan, "TİT'ten bir kişiyi tanırım. O da Yeşil'dir. Benim emrimde de çalıştı. Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı'nda çalıştı." dedi.

Arif Doğan'ın dünkü duruşmada, öldüğünü iddia ettiği, İsveç'te yaşayan Abdülkadir Aygan, hayatta olduğunu ve istenirse Türkiye'deki parmak izlerinin İsveçli yetkililerde bulunanlarla karşılaştırılabileceğini açıkladı.

Susurluk'ta 2. aracı sonra açıklarım

Arif Doğan, Susurluk kazasında Abdullah Çatlı, Sedat Edip Bucak ve Hüseyin Kocadağ'ın Mehmet Ağar ile görüşmek üzere İzmir'e gittiğini öne sürdü. Savcı, "Nereden tanıyorsunuz?" diye sorunca Doğan, "Aynı görevden tanırım onları, aynı yolun yolcusuyuz." dedi. Görüşmenin Ağar'ın kızının sağlık durumu sebebiyle gerçekleşmediğini iddia eden Doğan, "Kumarhanelerin İzmir'de açılması konusunda Ağar'la konuşacaklardı. Dönüş yolunda kaza yaptılar." dedi. Kaza sırasında arkadan gelen bir araç daha olduğu iddialarını tekrar gündeme getiren Doğan, "Aracın JİTEM'e filan ait olduğunu söylüyorlar. Ben öyle duymadım, sonra açıklarım." diye konuştu. Savcının, "Mahkemede açıklayabilirsiniz." demesi üzerine, "Ben kişiye indirgeyeceğim. Adamı neden doğrudan doğruya suçlayayım. Aptal mıyım?" ifadesini kullandı.

Zaman, 18.01.2011

Arif Doğan: Hizbul-Kontr'u da ben kurdum

Ergenekon sanığı emekli Albay Arif Doğan, Hizbul-Kontr'u kendisinin kurduğunu söyledi. Doğan, "Şimdiki Hizbullah değil. Hüseyin Velioğlu'nun ilk kurduğu teşkilattı bu. Bu teşkilatı ben kurmuştum, bu olaya baş koymuşum." dedi.
 

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ikinci Ergenekon davasının 96. duruşmasına rahatsızlığı nedeniyle doktor kontrolünde getirilen sanık emekli Albay Arif Doğan, savunması sırasında bazı iddialarda bulundu. JİTEM'in varlığını inkar edenlerin olduğunu belirten Doğan, "Kim inkar ediyorsa benim karşıma çıksın." dedi. JİTEM'in deneme amacıyla operasyon ve istihbarat bölümlerinden oluşan operatif bir birim olduğunu iddia eden sanık Doğan'ın, savunmasını tamamlamasından sonra gözaltında bulunduğu dönem emniyet, savcılık ve mahkemede verdiği ifadelerin okunmasına geçildi.

Zaman zaman okunan ifadelerine müdahale eden Doğan JİTEM'in varlığını, iki kuvvetin beyanından sonra açıkladığını söyledi. Genelkurmay'dan ve Jandarma Genel Komutanlığı'ndan Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ne, "Böyle birşey yok." diye cevap verildiğini söyleyen Doğan, "Bunun üzerine açıklama yaptım. Hizbul-Kontr'u da ben kurdum. Şimdiki Hizbullah değil. Hüseyin Velioğlu'nun ilk kurduğu teşkilattı bu. Bu teşkilatı ben kurmuştum, bu olaya baş koymuşum. Çoluğumu çocuğumu bırakmıştım. Bunların kuruluşunu basından mı öğreneceğim? JİTEM'in arşivi bende. 10 bin kişinin arşivi var. Onlar kahraman gibi çarpışıyorlardı. İsimlerini vereyim, onları da mı yargılayacaksınız?" ifadelerini kullandı.

Zaman, 17.01.2011


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.