Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ergenekon > Yok denen JİTEM’in karanlık tarihi

Yok denen JİTEM’in karanlık tarihi  

Ergenekon operasyonlarında yakalanan Arif Doğan’ın evinde ele geçen resmi JİTEM belgelerinde örgütün bir çok karanlık eylemine ışık tutuluyor. Olmadığı söylenen JİTEM’in sorgu ve eylemleri anlatılıyor

Jandarmanın “yok” dediği JİTEM’e ait resmi iç yazışmalar ve belgelerde, Türkiye’nin en ünlü firarilerinden Yeşil’in, faili meçhul cinayete kurban giden binbaşı Cem Ersever’i sorgulamasından, yeraltı dünyasının isimlerinden Sedat Peker’e, Türkiye’nin karanlık tarihini aydınlatan bilgiler yer alıyor.  Tamamen askeri usül içinde tarih ve numaralı JİTEM adının geçtiği belgeler arasında, aşiretlerin Tunceli’den İran’a kadar tek tek fişlenmesine kadar çarpıcı bilgiler yer alıyor. İstanbul  Başsavcılığı’nca 2008/1756 sayılı soruşturma kapsamında yakalanarak gözaltına alınan Arif Doğan’ın Beykoz’daki ikametgahında yapılan aramalarda ve el konulan belgelerde JİTEM’e ait bilgiler yer alırken, yazışmaların JİTEM adına yapıldığı kayıt altına alındı. Numaralandırılan belgelerde, “Sarı renkli şeffaf dosyanın içerisinde (34) sayfadan oluşan, “GIZLI” ibareli, Diyarbakır Jandarma Asayiş Komutanlığı’nın 03 Nisan 1990 tarihinde Diyarbakır JITEM Grup Komutanlığı’na yazmış olduğu “J.Asayiş K.lığının Yaz Tertiplenmesi” konulu resmi yazılar olduğu” yer aldı.

KORGENERAL İMZALI 

Ele geçen belgeler arasında, şunlar yer aldı: (22) sayfadan oluşan dosyanın içerisinde; 6. JITEM Birlik Komutanı, Jandarma Binbaşı Nihat Celep, imzalı 1987-1989 yılı içerisinde PKK mensupları hakkında değerlendirme ve bilgi notları yazılı doküman olduğu, (10) sayfadan oluşan, her sayfasına kırmızı renkli “GIZLI” ibaresi bulunan dokümanın içerisinde; Jandarma Asayiş Komutanlığı’nın 11 Nisan 1990 tarihinde Diyarbakir JİTEM Grup Komutanlığı’na  yazılmış olan “Operasyon ve Temaslar icraatları” konulu Jandarma Asayiş Komutanı Korgeneral Hikmet Köksal imzalı yazılar ve Güneydoğu Anadolu’nun bölgesel haritalarının olduğu,

TOPLUM OLAYLARINDAKİ TERTİP

(6) sayfadan oluşan her sayfasında renkli “GIZLI” ibaresi bulunan dokümanın içerisinde; Jandarma Asayiş Komutanlığı’nın 11 Nisan 1990 tarihinde Diyarbakır JİTEM Grup Komutanlığı’na yazılmış olan “Toplum Olaylarında alınacak Tertip ve Tedbirler” konulu Jandarma Asayiş Komutanı Korgeneral Hikmet Köksal ve Hrk.Asy. Md. Kur. Kd. Bnb. Hasan Ay imzalı yazılar olduğu,

ERSEVER’İ YEŞİL SORGULADI

Faili meçhul cinayete kurban giden Binbaşı Ahmet Cem Ersever’in bizzat Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım ve Abdullah Çatlı tarafından  sorgulandığı, Mahmut Yıldırım’ın Drej lakaplı Ali Yasak ve kamuoyunda ülkücü, tahsilatcı, MİT’çi olarak bilinen Sedat Peker hakkında ölüm kararı verdiği, itirafçı Babat’ın verdiği bilgilerde  JİTEM’in devreye girdiği gibi konuların yazılı olduğu (3) sayfalık dokuman olduğu,

TUNCELİ’DEN İRAN’A AŞİRET FİŞLEMESİ

“GIZLI” ibareli Adıyaman, Ağrı, Artvin, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Gaziantep, Gümüşhane, Hakkari, Hatay, Kars, Malatya, Maraş, Mardin, Muş, Siirt, Sivas, Tunceli, Urfa, Van illeri ile İran, Irak ve Suriye bölgelerinde yaşayan aşiret reislerine ait kişisel bilgiler ve bu bölgelerde yaşayan aşiretlere ait adı, nufüsu, dili, mezhebi, oturduğu yer ve düşünceleri şeklinde kişisel bilgilerin yer aldığı doküman olduğu görüldü.

JİTEM’İN BİRLİK VE SİLAH LİSTESİ

220 numaralı eleman olarak kodlandırılan şahsın getirmiş olduğu birtakım istihbari bilgilerin yer aldığı “29.1.1990 Batman JİTEM-6 K.Yrd. A.Kerim KIRCA” imzalı (3) sayfalık doküman olduğu, dokümanın içerisinde JİTEM’e ait Birlik, Birliğin konumu, yeri, Karargah ziyareti yapılacak ve diyecekler alt başlıklarının yer aldığı çizelge “Gizli” ibareleri Mayıs 1990 tarihli Diyarbakır JITEM Grup Komutanlığı’na hitaben yazılmış, Kurmay Albay Kurtuluş Ogun  tarafından imzalı, M-16 Piyade Tüfeği konulu liste yazı ile ve bu yazıya ilişkin tablo olduğu belirlendi.

KALEŞLERİN DURUMUNU GÖSTERİR BELGE 

09 Mayıs 1990 tarihli “GIZLI”  ibareli, Kurmay Albay Kurtuluş Ogun tarafından imzalı Diyarbakır JITEM Grup Komutanlığı’na hitaben yazılmış, 129 Nolu  yazı olduğu, 20 Şubat 1990 tarihinde, istihbarat Grup Komutanı Jandarma Yarbay Arif Doğan imzalı Karargah Destek Kıt’aları Komutanlığına hitaben yazılmış olduğu, “Malzeme Sayım Listeleri” konulu resmi yazı olduğu, (2) den (5) e kadar numaralandırılmış sayfalarda; JITEM Grup Komutanlıklarına kullanılan “Kaleşnikof Tüfeklerin Durumunu Gösterir Sicil Belgesi” olduğu,  Jandarma Istihbarat Komutanlığı ikmal Astsubaylığının sayım çizelgelerinin oldugu, (28) den (67) ye kadar numaralandırılmış sayfalarda; askeri malzemelerin, imza karşılığında  tesliminin yapıldığı “SENETTİR” başlıklı dokümanların olduğu tespit edildi.

Gençlere acımayan kanun 80’lik ihtiyara da acımasın 

• 12 Eylül 1980 darbesinin ardından 18 yaşında tutuklanan ve 21 yaşında idam edilen Halil Esendağ’ın ailesi, oğullarının ölümünden sorumlu tuttukları Kenan Evren hakkında suç duyurusunda bulundu. Manisa Saruhanlı’nın Gözlet Köyü’nde yaşayan anne Mürüvvet Esendağ (74) yıllardır oğlunun hayaliyle yaşadığını, artık bu acıya katlanabilecek takatinin kalmadığını söyledi. Sorumluların ceza almasının acısını hafifleteceğini ifade eden  Esendağ, “21 yaşındaki gencecik evlatlara acımayan kanun, 80 yaşındaki ihtiyara da acımasın” diye konuştu. Baba Toker Esendağ (76) da oğlunun 21 yaşındayken 5 Haziran 1983’te İzmir Buca Cezaevi’nde idam edildiğini belirterek, idam kararını onaylayan Kenan Evren hakkında suç duyurusunda bulunduklarını söyledi. Oğlunun cezaevine girmesinin ardından, torununun 6 aylıkken bronşitten hayatını kaybettiğini anlatan Toker Esendağ, “Evren, sadece oğlumun değil, torunumun da katilidir. Anayasa değişikliği ile 12 Eylül darbecilerine yargı yolunun açılmasının ardından, ben de Kenan Evren hakkında suç duyurusunda bulundum. Kenan Evren’in bir an önce yargılanıp ceza almasını, 12 Eylül’de idam edilenlerin ailelerine tazminat ödenmesini istiyorum” 

Mesaide ilk gün, ilk dosya darbeciler 

• 12 Eylül’deki anayasa referandumunda 12 Eylül darbesini yapanların yargılanmasını engelleyen Geçici 15. Madde’nin kaldırılmasından sonra yapılan suç duyurularından sonra açılan soruşturma ağır aksak ilerliyor. 12 Eylül darbecilerine ilişkin dosya, görevine dün başlayan yeni Ankara Başsavcısı İbrahim Ethem Kuriş’in yapacağı görevlendirmeye endekslendi. Adalet Bakanlığı’nın genelgesine göre kuvvet komutanları hakkında soruşturmanın bizzat Başsavcı veya Başsavcı vekilleri tarafından yürütülmesi gerekiyor. Ankara Özel Yetkili Başsavcıvekili Hamza Keleş, 12 Eylül askeri darbesini gerçekleştiren dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren ve kuvvet komutanları hakkında “Anayasal düzeni yıkmak, insanlığa karşı suç işlemek” iddiasıyla açılan soruşturmada görevsizlik kararı vermişti. Keleş, olayın 1980’de meydana geldiğini, kendi görev alanlarının 1984 sonrası ile sınırlı olduğunu ifade etti. Keleş, soruşturma dosyasını Ankara Başsavcısı’na iletmişti. 12 ağır ceza mahkemesinin bulunduğu Ankara’da sadece 11. ve 12. Ağır Ceza’lar özel yetkili, yani CMK 250.madde kapsamına giren suçlarla görevli.

DEV-YOL, DEV-SOL İLE AYNI USÜL 

Ana Dev-Yol, Dev-Sol davaları da benzer gerekçelerle özel yetkili ağır ceza mahkemelerinde değil, özel yetkileri olmayan ağır ceza mahkemelerinde görüldü. Özel yetkileri bulunmayan Ankara 6.Ağır Ceza Mahkemesi ana Dev-Yol davasına bakmış ve sanıklara çeşitli cezalar vermişti. Bunda, DGM’lerin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun geçici 1. maddesi etkili oldu. Bu düzenlemede özel yetkili mahkemeler 1 Mayıs 1984 tarihinden önce işlenen suçlara bakamıyor. Görevine dün başlayan Ankara Başsavcısı   Kuriş’in, dosya ile ilgili bir savcı görevlendirmesi bekleniyor. 

Org. Eşref Bitlis davasında sivil savcı tanıkları çağıracak

• Jandarma eski Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis’in ölümü ile ilgili başlatılan soruşturma kapsamında askeri savcılıktan istenen dosya Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği’ne ulaştı. Ankara Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Görüşen’in, tanıkları ifadeye çağıracağı öğrenildi.

Eşref Bitlis’in şüpheli ölümü ile ilgili iddiaların basında yer almasının ardından soruşturma başlatan savcı Görüşen, uçak kazasıyla ilgili raporları Genelkurmay Başkanlığı’ndan talep etmişti. Kara Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığı, dosyaları savcıya gönderdi.

Kara Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Savcılığı, 1993 yılında uçağının düşmesi sonucu yaşamını yitiren eski Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis’in ölümüyle ilgili “takipsizlik” kararı vermişti. Askeri Savcılık, sivil savcının dosyaları istemesi üzerine, bu isteğe olumlu cevap vererek soruşturma dosyasını tüm ekleriyle sivil savcılığın incelemesine sundu. Dosyayı incelemeye alan savcı Görüşen’in önümüzdeki günlerde tanıkları ifadeye çağıracağı öğrenildi. Tanıkların ifadesi doğrultusunda savcı Görüşen’in soruşturmayı genişletebileceği bildirildi. 

Mağdur subaylara özel yasa

Yeni anayasayla meslekten atılan askerlerle ilgili düzenleme yapılması öngörüldü. Hazırlanan uyum yasasında darbe döneminde ihraç edilen subaylara dönük de düzenleme yapılacak. Düzenlemeyle geçmişte mahkeme kararı olmadan meslekten çıkarılan subaylara YAŞ’a başvuru ve dava açma hakkı verilmesi planlanıyor.

JİTEM’ci  eski uzmana verilen 30 yıl hapse Yargıtay onayı 

• Diyarbakır’da, 1994 yılında Mehmet Şerif Avşar’ın kaçırılarak öldürülmesi olayında azmettirici olduğu iddiasıyla tutuksuz yargılanan eski uzman çavuş Gültekin Sütçü’nün Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen  30 yıl hapis cezası Yargıtay tarafından onandı. Avukat Tahir Elçi, Yargıtay’ın vermiş olduğu kararın, Albay Cemal Temizöz ile Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın yargılandığı JİTEM davası başta olmak üzere tüm faili meçhul davalarında emsal olacağını söyledi.

Diyarbakır’da 14 yıl önce Avşar’ı gözaltına aldıktan sonra infaz ettiği gerekçesiyle yargılanan ve 30 yıl hapis cezasına çarptırılan JİTEM mensubu Gültekin Sütçü’nün cezası Yargıtay tarafından onandı. “Kasten adam öldürmek” ve “Adam öldürmeye azmettirmekten” 40 yıldan 60 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması istenen Sütçü, 2006’a Bulgaristan’a giderken tesadüfen yakalanmıştı. 

Öldürülen Mehmet Şerif Avşar’ın müdafii avukatı Tahir Elçi, bu kararın bir emsal niteliği taşıdığını belirterek, “JİTEM’ci Gültekin Sütçü hakkında mahkemenin verdiği 30 yıllık ceza oldukça önemlidir. İlk kez bir JİTEM elemanının ceza alması tabiî ki faili meçhul cinayetlerin aydınlatılmasında önemli bir yer tutacaktır” dedi.

ÖRGÜT ÜYELİĞİNDEN DE CEZA ALMALIYDI

Avukat Elçi, Gültekin Sütçü’ye verilen cezanın yeterli olmadığını ifade ederek, “Mahkeme Sütçü’nün üyesi olduğu yasadışı JİTEM örgütü hakkında da değerlendirmelerde bulunup örgüt üyeliğinden ceza vermeliydi. Bu açıdan hüküm eksik kalmıştır. Halen aydınlanmamış, savcılıkta bekleyen binlerce faili meçhul cinayetin aydınlatılmasını ve faillerinin bulunmasını istiyoruz” dedi. 

Star, 23.11.2010 

 


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.