Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ergenekon > Eğer mesele darbe ise mevzuat teferruattır

Eğer mesele darbe ise mevzuat teferruattır

İSTANBUL Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcı Vekili Çolakkadı, Ergenekon ve Balyoz gibi soruşturmalarda bakanlık kararnamesini hatırlatıp “Yetki bende, imzam olmalı” dedi.

İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı, bugüne kadar birçok soruşturmada savcıların işlemlerine müdahale etmek için dayanak yaptığı genelgeyi, bu kez kendisi deldi. Önceki gün “Darbe Günlükleri” dosyasına ilişkin verilen “yetkisizlik” kararının altında Başsavcı ya da Başsavcı Vekili’nin imzası bulunması gerekirken, Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ergül’ün imzasının olması kafaları karıştırdı. Adalet Bakanlığı’nın 2006 yılında yayımladığı genelge uyarınca kuvvet komutanlarıyla ilgili soruşturmalarda Başsavcı yada vekilinin imzasının bulunması gerekiyordu. Çolakkadı’nın kendisinin incelemesi gereken dosyayı Savcı Ergül’e vermesi, ‘Çolakkadı genelgeyi deldi’ şeklinde yorumlandı.

 

Dosya Ankara’da

Eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman, eski Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına ile eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek, ‘Ayışığı’, ‘Sarıkız’, ‘Yakamoz’ ve ‘Eldiven’ darbe planlarıyla ilgili Ergenekon savcıları tarafından sorgulanmıştı. Genelge gereği Başsavcı vekili Turan Çolakkadı sadece Özden Örnek’in sorgusuna iştirak etmiş, Yalman ve Fırtına’nın sorgusuna ise katılmamıştı. İfadelerin ardından savcılar, bakanlık genelgesini dikkate alarak eski kuvvet komutanlarıyla ilgili dosyayı Çolakkadı’ya gönderdi. Çolakkadı, uzun süre kendisinde kalan dosyayı ağustos ayında Balyoz soruşturmasının koordinatör savcısı Mehmet Ergül’e iletti. Ardından incelemesini tamamlayan Ergül ise “Darbe Günlükleri” dosyasını “Ergenekon’la bağlantısı bulunmadığı” gerekçesi ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi.

 

Savcıların da yetkisi var

Çolakkadı kararın altında imzasının bulunmamasını “Soruşturmayı ben yapıp bitirebilirdim ancak iş yoğunluğu nedeniyle sonuçlandırmayı savcılara bıraktım” sözleriyle açıkladı. 50-100 klasörü kendisinin inceleme imkânının olmadığını vurgulayan Çolakkadı, “Bu konuda savcıların yetkisi var. Ben yazarsam 30 savcı ne yapacak. Genelgede ‘üst düzey birileri varsa başsavcı ya da vekilinin en azından ifadede hazır bulunması uygun olur’ deniyor. Diğer savcıların yürütmesinde sorun görmedim” dedi. Çolakkadı, günlüklerin İkinci Ergenekon İddianamesi’nin temelini oluşturduğunun hatırlatılması üzerine ise “Ergenekon’la ilgisi yok. Suç ayrı, suç tarihleri ayrı. Karara baktım. Savcılar da “suç yeri Ankara” dediler. Usul yönünden sorun yok” dedi.

 

Kriz yaşanmıştı

“İnternet Andıcı” soruşturmasında Savcı Zekeriya Öz’ün, eski 1. Ordu Komutanı Hasan Iğsız’ın ifadesini almak istemesi üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin ile arasında yetki karmaşası yaşanmıştı. Engin, Bakanlık genelgesini gerekçe göstererek komutanlarla ilgili dosyanın kendisine gönderilmesi ve hiçbir işlem yapılmamasını istemişti. Benzer bir kriz, Eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay’ın gözaltına alınması ve Deniz Baykal hakkında fezleke hazırlığı sırada da yaşanmıştı.

 

Genelge ne diyor

1 Ocak 2006 tarihli eski Adalet Bakanı Cemil Çiçek tarafından hazırlanan genelgede şu ifadeler yer alıyor: “Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı, Başbakan, yüksek yargı organı başkanları ve başsavcıları, Genelkurmay Başkanı, bakanlar, milletvekilleri, kuvvet komutanları gibi devlete üst düzey görevlerde hizmet etmiş veya hizmette bulunan kişiler hakkındaki soruşturmaların kolluğa bırakılmaksızın bizzat başsavcı veya görevlendirecekleri başsavcı vekilleri tarafından yürütülmesi esastır.”

Taraf, 29.10.2010


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.