Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ergenekon > Yıldırım dilekçesine 'Ergenekon' şeması çizdi

Ergenekon'da dilekçe krizi

Birinci Ergenekon Davası'nın 160. duruşmasında Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet Gazetesi'ne el bombası atılmasına ilişkin davanın tutuklu sanığı Osman Yıldırım'ın davanın bazı sanıkları hakkındaki suçlayıcı iddialarına ilişkin dilekçesinin arkasında duramaması dikkat çekti.

Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, sanık Osman Yıldırım’ın dün verdiği dilekçesini okuyacağını söyledi. Yıldırım ise dilekçenin okunmamasını talep etti. Mahkeme Başkanının kesin ifadelerle okunacağını belirtmesi üzerine Yıldırım, iddialarını geri aldığını, dilekçesini de geri almak istediğini ifade etti. Ancak Yıldırım, Başkan Köksal Şengün’ün içeriğinde Sedat Peker için "Sahte kabadayı", Semih Tufan Gülaltay için de "TİT kurucusu" ve "156Semih kod" adını kullandığı şeklinde bilgiler bulunan dilekçesini okumasını engelleyemedi. Dilekçenin okunmasının ardından Yıldırım, rahatsızlığını gerekçe göstererek duruşma salonundan ayrıldı ve koğuşuna gitti.
 

ALPARSLAN ARSLAN’DAN TAHLİYE TALEBİ
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Silivri Cezaevi içerisinde kurulan duruşma salonunda görülen davada sanıkların talepleri alındı. Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet Gazetesi'ne el bombası atılması olaylarının tutuklu sanığı olan Alparslan Arslan, talebi sorulduğunda sadece "Tahliye" demekle yetindi. Tutuklu sanıklardan Erkut Ersoy ile Hüseyin Görüm ise davanın tutuksuz sanığı Vedat Yenerer’in, son kitabında kendileri hakkında asılsız iddialarda bulunduğunu belirterek bu duruma tepki gösterdiler. Ersoy, iddiaların asılsız olduğunu, Yenerer hakkında hukuki süreci başlatacağını söyledi.
 

OSMAN YILDIRIM DİLEKÇESİNİN ARKASINDA DURAMADI
Daha sonra talebini iletmek üzere tutuklu sanık Osman Yıldırım söz aldı. Yıldırım, Danıştay davasını görüp karar veren Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yaptığı yargılamanın ortaçağ hukukundan daha geride bir hukuk anlayışına sahip olduğunu öne sürdü. Ardından Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, sanık Osman Yıldırım’a "Dün vermiş olduğunuz bir dilekçeyi okuyacağım" dedi. Bunun üzerine Yıldırım, dilekçenin okunmamasını istedi.
 

OSMAN YILDIRIM: DİLEKÇEMİ GERİ ÇEKİYORUM
Başkan Şengün’ün "Okumak durumundayız. Suçladığınız insanlar burada" demesi üzerine Yıldırım, önce iddialarını geri aldığını, daha sonra da dilekçesini geri çekmek istediğini söyledi. Bazı sanıkların da Yıldırım’a tepki göstermesi üzerine Başkan Şengün, Yıldırım’ın bütün ısrarlarına rağmen dilekçesini okumaya başladı.
 

Şengün, dilekçede Türk İntikam Tugayı (TİT)’in müstakil bir örgüt olmadığının, Ergenekon Terör Örgütünün alt yapılanması olduğunun belirtildiğini yazdı. Başkan Şengün, "TİT’in başında 156Semih koduyla Semih Tufan Gülaltay’ın olduğunu, TİT içerisindeki her hücrenin tetikçileri olduğunu, Gülaltay’ın da Akın Birdal suikastinin azmettiricisi olduğunu söylemişsiniz. Akın Birdal suikast girişimi dosyasının kapatıldığını, Ergenekon Terör Örgütüne ise hiç dokunulmadığını iddia etmişsiniz" dedi.
 

SEDAT PEKER İÇİN "SAHTE KABADAYI" BENZETMESİ
Başkan Şengün sanık Osman Yıldırım’ın, uzun zamandır duruşmalara katılmayan ancak bugünkü duruşmada hazır bulunan başka davadan hükümlü Sedat Peker hakkında da "Sahte kabadayı" yakıştırmasını yaptığını ifade etti. Başkan Şengün, Sanık Yıldırım’ın, dilekçesinin sonuna da kendi çizdiği bir Ergenekon şeması eklediğini belirterek "Bu dilekçe size mi ait?" diye sordu.
 

"BU SAATTEN SONRA SÖYLEYECEK BİRŞEY YOK"
Bunun üzerine Osman Yıldırım, dilekçenin kendisine ait olduğunu, içeriği konusunda ise "Bilmiyorum. Artık bu saatten sonra söyleyecek hiçbir şey de yok" dedi.
Mahkeme başkanı Köksal Şengün, Danıştay saldırısının tetikçisi olarak yargılanan Alparslan Arslan’a söyleyeceği bir şey olup olmadığını sordu. Sanık Alparslan Arslan ile birlikte hareket ettiği gerekçesiyle yargılanan İsmail Sağır ise, "Cumhuriyet Gazetesi'ne bomba attım, tahliyemi istiyorum. Danıştay saldırısı ile ilgili hiçbir bilgim ve görgüm yok. 5 yıldır yatıyorum. Artık tahliyemi istiyorum" dedi.
 

TİMUROĞLU: ALPARSLAN ARSLAN DA BİZİM AVUKATLIĞIMIZI YAPACAKTI
Diğer tutuklu sanık Erhan Timuroğlu ise, şunları söyledi:
"Danıştay saldırısını ben planlamadım. Böyle bir yeteneğim de yok. Organize de etmedim. Alparslan, bombaları Süleyman Esen’den aldığını söylüyor. Bu durumda Süleyman, azmettirici olarak Alparslan’a yakın müebbet ceza alması gerekirken, 10 yıl ceza ile kurtuldu. Bu işi bize yıktılar. Alparslan yakalanmasaydı, bu işi İsmail Sağır, Tekin Irşi ve benim üzerime yıkacaklardı. Azmettiricimiz olarak geçen duruşmada tahliye ettiğiniz Tekin Irşi’yi göstereceklerdi. Alparslan da mahkemede bizim avukatlığımızı yapacaktı. Ankara 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanırken, ’biz yapmadık, bu yaptı’ diye Alparslan’ı göstersek de kimse bize inanmayacaktı. Mahkeme Başkanı Orhan Karadeniz, ’seni savunan avukatına neden iftira atıyorsun’ diye tüm cezayı bize kesecekti. Adamı başkan diye oraya oturtmuşlar ama hukuk falan bildiği yok. Hiçbir şeye bakmadan cezayı bize kesti."
 

OSMAN YILDIRIM RAHATSIZLIĞINI GEREKÇE GÖSTERİP KOĞUŞUNA GİTTİ
Öte yandan sanık Osman Yıldırım, dilekçesinin okunmasının ardından rahatsızlığı gerekçe gösterip duruşma salonundan ayrıldı. Yıldırım’ın ardından duruşma salonunun yanında bekleyen ambulansta muayene olup ardından rapor alarak koğuşuna gönderildiği öğrenildi. Duruşma sanıkların taleplerinin alınmasıyla devam ediyor.

 

Hürriyet, 24.09.2010


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.