Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ergenekon > Alparslan Arslan’ın içine cinler girmiş

Alparslan Arslan’ın içine cinler girmiş

Birinci Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından Alparslan Arslan’ın tanık olarak ifadesi alınan babası İdris Arslan, “Alparslan Arslan’a kimyasal ilaç verildi.

Kimyasal ilacı bilmediği için cin tarafından etkilendiğini düşünüyor. Cin çıkarma seansları düzenliyorlar. Danıştay saldırısından 1-2 hafta önce yine bir çıkarma seansı olmuş” dedi. Danıştay saldırısından 3-4 gün önce konuştuğunda oğlunun çok tedirgin bir ses tonu olduğunu ileri süren İdris Arslan, “Olaydan hemen sonra Ankara’ya gittim. Savcılar bana Alparslan’ın göz çevresinin mor olduğunu söyleyip uyuşturucu kullanıp kullanmadığını sordular. Tavır ve hareketleri çok değişikti” diye konuştu.

 

Zihin kontrolü yapıyorlar

İdris Arslan, bazı basın mensuplarının kendisine dergiler gönderdiğini ifade ederek, bu dergilerde zihin kontrolü konularının geçtiğini söyledi. Arslan, “Böyle bir alet varmış. İnsan böyle düşününce her şeyden şüpheleniyor” dedi. İdris Arslan olay günü Alparslan Arslan’ın Danıştay’ın kapısında iki kişiyle görüldüğünü belirterek, kendisine “Bu kişileri cin olarak mı görüyorsun” dediğini Alparslan Arslan’ın da “Benim kimseyle ilişkim yok” diye cevap verdiğini söyledi.

Taraf, 21.09.2010

Alparslan Aslan'ın annesi: Bakkalların bile kullandığı kamera, Danıştay'da niye arızalı
Ergenekon davası tutuklu sanığı Alparslan Arslan'ın annesi Hatice Porsor Arslan, tanık olarak ifade verdi. Sanık Alparslan Arslan, iki yıldır görüşmeyi reddettiği ailesinden kendisi ve arkadaşları için para göndermelerini istedi.
 

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada Alparslan Arslan'ın avukat arkadaşı Serkan Toper'in tanık olarak beyanlarının alınmasının ardından Arslan'ın annesi Porsor Hatice Arslan'ın dinlenmesine geçildi.

Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, anne Arslan'a, kanuni haklarını hatırlattı. Arslan da, bildiği her şeyi anlatacağını belirterek, "Oğlum rahatsızdır." dedi.

Anne Arslan, Danıştay saldırısından 1 ay önce Elazığ'a gelen oğlunun çok kötü bir halde olduğunu ifade ederek, "Bakışları, gözlerinin rengi değişmişti. Yemek istemiyordu. Sürekli yatıyor, kitap okuyordu. Çok sinirliydi. Babasına söylediğimde, 'gençtir, geçer' dedi. Kendisine sorduğumda rahatsız olduğunu, 'Ferahlamak için 8-9 saat üstüme okuttum, 6 saat kadar uyudum, rahatladım' deyince soyup böbreklerini almışlar mı diye kontrol ettim. Bana güldü." dedi. Bunun üzerine Başkan Köksal Şengün, "Kendine okutturanların böbreklerini mi alıyorlar?" diye sordu. Anne Porsor Hatece Arslan da bunun üzerine "Ne bileyim, basında birçok haber çıkıyor." cevabını verdi.

Daha sonra İstanbul'a dönen oğlunu sık sık telefonla aramaya başladığını, ancak her zaman ulaşamadığını ifade eden Hatice Porsor Arslan, Danıştay saldırısına 1 hafta kala da oğlu ile görüştüğünü, yiyecek hazırlayıp otobüsle oğluna gönderdiğini, ancak telefonda bununla ilgili aradığı oğlunun kendisine çok sert davranarak telefonu kapattığını söyledi.

Danıştay saldırısını televizyonda gördüğünü ifade eden Arslan, "Oğlumu hazırladılar, bu hale soktular. Hazırlayıp oraya koydular. Felaket geldi başımıza. Kendimi kaybettim. Sonra görmeye geldiğimizde yüzü mosmordu. Doğru dürüst tahlil yapılmadı. Ben Ankara'da savcıya 'bu benim oğlum değil' diye söyledim. Beni tanımıyor, dedim. O dur budur ben oğlumu tanıyamıyorum. Kim yaptıysa, ben oğlumu istiyorum." derken ağladı.

Arslan, 5 yıldan beri oğlunu tanıyamadığını belirterek, bütün her şeyin oğlunun üstüne yıkıldığını, Ankara'daki yargılamada şahit görmediklerini söyledi. Danıştay saldırısı sırasında kameraların arızalı olduğuna değinen Arslan, günümüzde bakkallarda bile kamera bulunduğunu anlattı.

Saldırıdan sonra oğlunun arkadaşlarıyla görüştüklerini, 8-10 defa Salih Kurter'in evine gittiklerini dile getiren Arslan, "Belki bir şeyler söyler, bildiği vardır, diye gittik. Bize Alparslan'ın okunduğunu söyledi. Cin çıkarmışlar. Alparslan'ın muskası benim yanımda, çantamda taşıyorum" deyince Başkan Şengün, "Oğlunu iyi etmedi, sizi de iyi etmesin" dedi. Arslan, muskanın iyi niyetle yapıldığının söylendiğini dile getirdi.

İki yıldan fazladır ailesiyle görüşmediği söylenen, hatta duruşmalar sırasında anne ve babasına küfürler eden Alparslan Arslan, annesi Porsor Hatice Arslan'ın tanık sıfatıyla sorulara verdiği cevapları tamamlamasının ardından babasından para istedi. Annesinin tanık kürsüsünden ayrılmasının ardından anne ve babasının görüşme isteği üzerine Alparslan Arslan, tam dışarı çıkarılacağı sırada jandarmalar tarafından tekrar duruşma salonuna getirildi. Arslan, anne ve babasına kendisi ve arkadaşları için para göndermesini istedi. Bunun üzerine baba İdris Arslan, "Yetişemiyorum, gücüm yetmiyor." dedi. Ailesinden ayrılan Alparslan Arslan'ın arkasından annesi Porsor Hatice Arslan "Bilal'im kendine iyi bak." diye seslendi. Duruşma 23 Eylül 2010 günü saat 09.30'a ertelendi.

Zaman, 21.09.2010


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.