Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ergenekon > Cumhuriyet'e bomba atan Irşi serbest

Cumhuriyet'e bomba atan Irşi serbest
Ergenekon davasında Tekin Irşi tahliye oldu, Hanefi Avcı'nın tanık olarak dinlenmesi talep edildi

İSTANBUL - Danıştay ve Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik saldırılara ilişkin dava ile birleştirilen Birinci Ergenekon davasının 156. duruşmasında tutuklu olarak yargılanan Tekin Irşi tahliye edildi.
Cumhuriyet savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, “Haliç'te Yaşayan Simonlar” adlı kitabında Danıştay saldırısı ile ilgili yazdıkları nedeniyle Hanefi Avcı’nın tanık olarak dinlenmesini talep etti. Mahkeme heyeti de, Danıştay saldırısıyla ilgili tüm tanıkların dinlenilmesinden sonra Avcı'nın dinlenilmesi hususunda karar verilmesine hükmetti.

Birinci Ergenekon davasının 156. duruşmasında sanıklar ile avukatlarının taleplerini sunmalarının ardından savcı Mehmet Ali Pekgüzel, bu taleplerle ilgili mütalaasını mahkemeye sundu. Hayrettin Ertekin’in mahkemeye sunduğu dilekçesinde Hanefi Avcı’nın yazdığı bir kitap nedeniyle tanık olarak dinlenmesini istediğini belirterek, "Basına yansıdığı kadarıyla Danıştay saldırısı olayı başta olmak üzere mahkemenizce yürütülen dava dosyası hakkında kesin hüküm ifade edecek bilgiye sahip bulunduğuna göre tanık olarak çağrılmasını talep ediyoruz" dedi. Savcı Pekgüze ayrıca sanık Kemal Kerinçsiz’in "Neden Tuncay Güney hakkında yakalama kararı istenmemiştir? Tuncay Güney Ergenekon soruşturması başlangıcında bilinmemektedir ve şüpheli olarak yer almamıştır" ifadesini hatırlattı. Bu soru ile ilgili olarak savcı Pekgüzel, "2001 yılında başka bir suçtan yakalanan Tuncay Güney’in evinde arama yapılarak Ergenekon belgelerinin bulunduğu, bunun üzerine kendisi ile ses kaydına alınan mülakat yapıldığı, bu mülakatta Güney’in Ergenekon örgütünden, örgüt belgelerinin kimler tarafından ve nasıl yazıldığından, örgüt ile ilişkili kişilerden bahsettiği anlaşılmıştır. Bundan sonra Güney’in istanbul’daki evi aranmış ve diğer soruşturma işlemlerine girişilmiştir. Yapılan soruşturmada Güney’in 2001 yılından sonra da örgüt ile ilişkisini devam ettirdiğine dair delil bulunamamış, ayrıca 2001 yılındaki anlatımlarından dolayı örgüt hakkında bilgi verdiği, bu şekliyle hakkında pişmanlık ya da kanuni indirimlerin uygulanma ihtimali bulunduğu değerlendirildiğinden hakkında yakalama kararı istenilmemesi düşünülmüştür" açıklamasını yaptı.

Savcı Pekgüzel, Tuncay Güney mülakatı ile ilgili olarak bir talepleri bulunduğunu hatırlatarak, "Tuncay Güney, söz konusu mülakatta Drej lakaplı Ali Yasak’tan, Yasak’ın Veli Küçük ve Ergenekon örgütü ile ilişkisinden bahsetmektedir. Bu nedenle Ali Yasak’a Tuncay Güney ile ilişkisi sorulmuş, sanık Yasak ise Güney’i tanımadığını söylemiştir. Yine Tuncay Güney bu mülakatta daha önce ABD’ye gittiğinde Mehmet Özbay isimli kişi ile görüştüğünden, ona Veli Küçük’ün bir mesajını ilettiğinden bahsetmektedir. Adı geçen Mehmet Özbay, sanık Küçük’ün bugünkü duruşmadaki ifadelerinde söylediği Susurluk kazasında ölen Abdullah Çatlı’nın kimlik bilgilerini kullandığı gerçek kişidir. Bu konuyla ilgili Hürriyet Gazetesi'nde bir röportaj yayınlanmıştır. Haberde Mehmet Özbay isimli kişiye ulaşıldığı, telefonla röportaj yapıldığı, Tuncay Güney’in sorulduğu, onun da Güney’i kendisini Ali Yasak’ın gönderdiğini söylediği belirtilmiştir. Hürriyet Gazetesi'nden bu röportaja ilişkin gazete nüshaları ve varsa ses kayıtlarının istenilmesini talep ediyoruz" diye konuştu.

Bir önceki duruşmada tanık Teoman Ekşioğlu’nun ifadelerinden duruşmaya sanıklardan Zeki Yurdakul Çağman ile birlikte geldiğinin anlaşıldığını belirten Pekgüzel, "Bundan sonra mahkemeye çağrılacak tanıkların, kolluk güçleri tarafından hazır edilmesini istedi. Bu taleplerin ardından mahkeme heyeti, talepleri değerlendirmek için mahkemeye ara verdi.

KARARLAR
Aranın ardından Mahkeme Heyeti, Tekin Irşi’nin delil durumu, suç vasfının değişme ihtimali ve dosya kapsamının dikkate alınarak tahliyesine karar vererek, Irşi’ye yurt dışına çıkış yasağı konmasına

-Merkeze alınan Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın tanık olarak dinlenilmesi ile ilgili talebe, "Tanıkların dinlenilmesinden sonra talebin değerlendirilmesine"

-Hürriyet Gazetesi’ne yazı yazılarak Amerika’da yaşadığı belirtilen Mehmet Özbay isimli kişiyle ilgili telefon ve röportaj yapıldığı belirtildiğinden bu yazı dizisinin bulunduğu gazete sayfalarının ve varsa Özbay ile ilgili röportaj ses kaydının istenilmesine
-Yargıtay ve Danıştay başkanlıklarına ayrı ayrı yazı yazılarak Mayıs 2006 tarihinde Turgay Ciner, Dinç Bilgin ve Kentbank’ın taraf olduğu duruşmalı dosya olup olmadığının sorulmasına

-AK Parti ile ilgili 2. Ergenekon Davasında istenen kapatma davası ile ilgili dosya geldiğinde bir örneğinin bu dava dosyasına da konulmasına

-Tanıklar İdris Aslan, Serkan Toper, Burhan Gür ve Fikri Cora’nın ilk duruşma gününde Ataşehir’deki Recep Özkan’ın evi ile ilgili beyanları alınan komşuların 2. duruşma gününde Ahmet Doğan, Adnan Güleç, Salih Yaşar ve Hilmi Öztürk isimli tanıkların ise 3. duruşma günü çağırılması için yazı yazılmasına

-16-17 Mayıs 2006 tarihinde kullanımda olan bilgisayarlara ait hard disklerin incelenmek ve iade edilmek üzere gönderilmesi için Ankara Sıhhiye Ordu evine yazı yazılmasına

-İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü’ne yazı yazılarak Danıştay saldırısını gerçekleştiren Alparslan Aslan’ın azmettiricisinin Maslak’ta oturan bir şeyh olduğu ve bu şeyhin yanında istihbaratçıların bulunduğu yönündeki dosya içeriğine yansıyan ve bir kısım sanıkların beyanlarında geçen ifadeleri içeren Emin Gürses ve Muhsin Yazıcıoğlu’nun sarf ettiği söylenen televizyon programlarının CD ortamlarına aktarılarak gönderilmesinin istenmesine

-Danıştay davası ile ilgili dosyanın ayrılması yönündeki talebin davaların birleştirilmesi sırasında alınan ara kararlar gereği reddine

-Şüpheli Tuncay Güney hakkındaki soruşturma tamamlandığında mahkemeye en kısa zamanda bilgi verilmesini istenmesine

-Diğer tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı 20 Eylül 2010 tarihine erteledi

TEKİN IRŞİ’NİN İFADESİ
Tekin Irşi, 17 Mayıs 2006’da Alparslan Arslan tarafından Danıştay’a yapılan saldırının ardından 4 Haziran 2006’da İstanbul polisi tarafından yakalandı. İfadesi alınan Irşi’nin, sorgusuna ikisi Terör, ikisi Organize Şube’de görevli 4 polis katıldı.

“DVD 9” olarak kaydedilen görüntülü ifadede Irşi, Danıştay saldırısı faili Alparslan Arslan’la Osman Yıldırım aracılığıyla tanıştığını söyledi. Arslan’ın ‘sofu’ olduğunu, çalıştığı bara gelmediğini iddia eden Irşi, tanışmak için çay bahçesinde buluştuklarını anlattı. Arslan’la üçüncü buluşmalarının Etiler’deki Coco Bar’da gerçekleştiğini anlatan Irşi, Cumhuriyet’e bomba atılması konusunun ilk burada gündeme geldiğini belirtti. Cumhuriyet gazetesine 5 Mayıs 2006’da ilk bombayı atanın kendisi olduğunu söyleyen Irşi, bombayı Osman Yıldırım’ın verdiğini, Cumhuriyet gazetesine gittiklerini, Yıldırım’ın yanından ayrıldığını, ancak kendisinin çok fazla insan olduğu için bombayı atmadığını anlattı. Irşi, ankesörlü telefondan Osman Yıldırım’ı aradığını belirterek, şöyle konuştu:

“‘Ya Osman abi, olmaz. Kalabalık’ dedim, ‘Ya at at, bir şey olmaz’ dedi. ‘Ya niye atayım, tıklım tıklım insan’ dedim. ‘Yav, bir şey olmaz, taş misali at’ dedi. Ben ‘atmam’ dedim. Biraz daha ısrar etti, ben atmayacağımı söyleyince bara geçmemi söyledi. Erhan’la bara geldi, ‘Neden atmadın’ dedi. Ben de kalabalık olduğunu söyledim. ‘Tamam akşam olsun atarsın’ dedi. Saat 8 gibi yeniden oraya gittik. Ben, Erhan ve Osman. Baktım, yine insanlar var. Vazgeçtim, saat 10-11 olduğunda bombayı elime aldım. Pimini çekmeden kapısına doğru attım.”

“Milyon dolar gelecek”
Kendi attığı bombanın patlamadığını ve Yıldırım’ın veryansın ettiğini söyleyen Irşi, Cumhuriyet’e 2. bombayı İsmail Sağır’ın, üçüncü bombayı Arslan’ın attığını öne sürdü. Irşi, Arslan’ın kendilerine “Kafanıza bir şey takmayın, okyanuslarda yüzeceğiz, deniz bize ufak gelir. Milyon dolar gelecek” dediğini anlattı.

Arslan’la en son Ankara’ya gitmeden önce Acarlar’da bir kumarhanede görüştüklerini belirten Irşi, “Osman ‘Tenekeleri ayarladın mı?’ dedi, teneke derken silahları kastetti. Irşi, “Silahları gördün mü?” şeklindeki soruya ise, “Keleş vardı, iki Glock, bir tane Browning vardı. Keleşi Osman getirmiş, Alparslan’a 1.5 milyara satıyormuş, silahları Alparslan’ın arkadaşı Aykut getirmiş” dedi.

Radikal, 28.08.2010


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.