Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > İrtica Eylem Planı > "İrtica ile Mücadele Eylem Planı"nda ara karar

"İrtica ile Mücadele Eylem Planı"nda ara karar
"İrtica ile Mücadele Eylem Planı" davasında mahkeme heyeti, 2009'un ilk 6 ayı itibarıyla Genelkurmay Harekat Başkanlığı Bilgi Destek Daire Başkanlığının tüm şubelerinde çalışan askeri ve sivil personelin kullandığı bilgisayarlara ait kayıtların, bu bilgisayarları kullanan kişilerin kullanıcı kod ve imzalarının istenmesine hükmetti.
 
 "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" davasının tutuklu sanığı avukat Serdar Öztürk, savcı Zekeriya Öz ve polisler hakkında "askeri casusluk"tan suç duyurusu yapmak için hazırlandığı sırada davaya konu belgenin oluşturularak bürosuna konulduğunu ileri sürdü.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada Öztürk, delil klasörlerindeki kendisiyle ilgili bölümleri ayrıntılı olarak anlattı.

Sanıkların bulunduğu bölümde oturarak yaptığı savunmasını 2,5 günde tamamlayan Öztürk, ofisinde bulunan belgelerin polis tarafından konulduğunu ispatladığını söyledi.

Öztürk, savcı Zekeriya Öz ve polisler hakkında "askeri casusluktan suç duyurusu" yapmak için hazırlandığı sırada "ıslak imza" tartışmalarına konu belgenin oluşturularak bürosuna konulduğunu ileri sürdü.

Türkiye'ye 2002 yılından itibaren Amerika'dan 2 ıslak imza makinesinin getirildiğini iddia eden Öztürk, gümrük kayıtlarından bunları getirtenin bulunabileceğini anlattı.

Öztürk, her şeyi eğip bükmeden doğru bir şekilde anlattığını ifade ederek, şuları kaydetti:

"Ben buraya savunma yapmaya gelmedim, hesap sormaya geldim. Sayın Başkan sizi tenzih ediyorum. Bu deliller toplansaydı eğer, 1 yıldır hapiste olmazdım. Biz askeriz, vatan için gün gelir ölürüz, kolumuzu, bacağımızı veririz. Önemli olan ülkenin birliğidir. Bu soruşturma, ülkenin birliğini hedef almaktadır. Mahkemenin, anlattığım her şeyi değerlendirmesini istiyorum. Ben suçsuz olduğumu biliyorum, suçsuzluğumu anlattım. Hapse atıldım diye yalvaracağımı falan mı zannediyorsunuz? Beni ölümle dahi korkutamazsınız. Bütün belgeler, amirallere suikast, kafes hepsi sahte."

"Savcı ve heyet üyelerinden soru almayacağım"

Öztürk, "Bir yıldır hapisteyim. Haksız olarak yattığım bu süre ülkemin birliğine hizmet edecekse helal olsun. Ama olmayacaksa bu işe bulaşanlara hakkımı helal etmiyorum" diye konuştu.

Savunmasının ardından Öztürk, savcılar ve mahkeme üyeleri hakkında toplam 16 suç duyurusunda bulunduğunu belirterek, "Çapraz sorguda 1000 tane soruya bile cevap veririm. Yaptığım suç duyuruları nedeniyle üye hakim ve savcılarla muhatap
olmak istemiyorum. Sorular sizin aracılığınızla sorulsun" dedi.

Bunun üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, soruların kişiler tarafından yöneltildiğini, aracı olmadığını söyledi.

Öztürk de kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak da dahil 16 ayrı eylemden suç duyurusu yaptığını hatırlatarak, savcılar için ayrıca 50'ye yakın suç duyurusunda bulunduğunu kaydetti.

Bu nedenle Başkan Şengün'ün aracılığıyla yöneltilen sorulara cevap vereceğini belirten Öztürk, bunun dışında heyet ve savcılardan soru almayacağını kaydetti.

Bunun ardından Başkan Şengün, Öztürk'ün daha önce verdiği bazı dilekçeleri ile eski ifadelerini okudu.

Bu arada, avukat Serdar Öztürk, çapraz sorgusunda üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu'nun bazı sorularına sinirlenerek, "Size ne, sizden izin mi alacağım?" şeklinde yanıt verince, Haşıloğlu, "Sürekli erkeklikten bahsediyorsunuz. Ben sizi kibar bir insan olarak tanıyorum. Bu şekilde davranırsanız daha güzel olur" diye uyarıda bulundu.

Ara kararlar

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada mahkeme heyeti tarafından alınan ara kararlar, üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu tarafından açıklandı.

Taklit imza makinesiyle ilgili talebe ilişkin mahkeme heyeti, bu makinenin teknik isminin bildirilmesi halinde, gümrüklere yazı yazılması yönündeki talebin değerlendirilmesine karar verdi.

Mahkeme heyeti, Genelkurmay Başkanlığına müzekkere yazılarak, Dursun Çiçek'in 1 Ocak 2009 ile 4 Haziran 2009 tarihleri arasında kullandığı tüm senelik ve mazeret izin kayıtlarının incelenerek ayrıntılı bilgi verilmesini istedi.

Çiçek'in, Genelkurmay Harekat Başkanlığı Bilgi Destek Daire Başkanlığına 2009 yılının hangi dönemlerinde vekalet ettiğinin bildirilmesini talep eden mahkeme heyeti, dosyadaki mevcut ihbarlar dikkate alınarak 2009 Nisan, Mayıs, Haziran aylarında Genelkurmay Harekat Başkanlığı Bilgi Destek Daire Başkanlığı ve alt birim şubelerine giriş çıkışları gösteren tüm kayıtların ve ayrıca giriş çıkış yapanların tespit edilen telefon numaralarının gönderilmesini istedi.

Bilgi Destek Daire Başkanlığının yapısıyla ilgili 2009 yılında değişiklik yapılıp yapılmadığının sorulmasını kararlaştıran mahkeme heyeti, bu birimdeki 3. Bilgi Destek Şube Müdürlüğünde görevli personelin MEBS sunucularında tanımlı 61492-0403 no'lu TSK NET kullanıcı kodunun 31 Mayıs 2009 tarihinde saat 09.05 itibariyle kime ait olduğu ve kim tarafından kullanıldığının bildirilmesini talep etti.

Mahkeme heyeti, 2009'un ilk 6 ayı itibariyle Bilgi Destek Daire Başkanlığının tüm şubelerinde çalışan askeri ve sivil personelin kullandıkları bilgisayarlara ait kayıtların, bu bilgisayarları kullanan kişilerin kullanıcı kod ve imzalarının gönderilmesinin istenmesine karar verdi.

Bilgi Destek Daire Başkanlığının hangi şubelerinde 20 Haziran 2009 tarihi itibariyle hangi emirle, hangi evrakın ve hangi nedenle temizleme işlemine tabi tutulduğunun bildirilmesini talep eden mahkeme heyeti, askeri uçak ve helikopterle iller arasında resmi görev gereği olarak seyahat etmek suretiyle yararlanan general ve subayların belirtilen araçlara havaalanında binerken ve indiklerinde kayıt yapılmasının zorunlu olup olmadığının sorulmasını kararlaştırdı.

Erzincan'a yapılan uçuşlar

Mahkeme heyeti, geçen yıl içerisinde askeri helikopter ve uçakla Erzincan'a yapılan uçuş kayıtlarının, seyahat eden general ve subay düzeyindeki rütbeliler dahil asker kişilerin listelerinin gönderilmesinin istenmesini karara bağlayarak, 2008 yılında bir basın organında çıkan ve 2006 tarihli, sivil toplum örgütlerinin andıçlanmasıyla ilgili olduğu söylenen "Andıç" hakkında, o tarih itibariyle Genelkurmay Başkanı olan Yaşar Büyükanıt'ın resmi açıklamasının gönderilmesini talep etti.

Geçen yıl Erzincan 3. Ordu Komutanlığında hangi tarihte iç güvenlik semineri yapıldığı ve bu toplantıya Genelkurmay adına kimlerinin katıldığının bildirilmesine hükmeden mahkeme heyeti, Bilgi Destek Şube Müdürlüğünde kullanılan tüm bilgisayarlara ait hard disklerle Genelkurmay Askeri Savcılığı tarafından yapılan bu soruşturma kapsamında bilirkişilere tahsis edilen bilgisayarların gönderilmesini talep etti.

Mahkeme heyeti, Genelkurmay birimlerinde bulunan bilgisayarlara dışarıdan müdahaleyle girilerek veri çalınmasının mümkün olup olmadığının sorulmasını, bu konuda ne gibi işlem yapıldığının bildirilmesini istedi.

Genelkurmay Askeri Savcılığına müzekkere yazılmasını kararlaştıran mahkeme heyeti, 18 nolu ek klasörün 265, 266, 267 ve 268. sayfalarında bulunan bilirkişi raporunda soruşturma kapsamında olan 14 adet hard diskin imajının veya yedeğinin alınıp alınmadığı, daha önce silinmiş belgelerin geri getirilip getirilmediği, hard diskler, imaj ve yedekler silinmişse neden silindiğinin ve bunun bir emirle olup olmadığının bildirilmesinin istenmesine karar verdi.

Erzincan ilinde bulunan askeri veya sivil havaalanı yetkili makamına yazı yazılarak, 1 Ocak ile 4 Haziran 2009 tarihleri arasında askeri veya sivil uçak, helikopterle yolculuk ederek gelen kişilerin kimler olduğunun bildirilmesini talep eden mahkeme heyeti, Bankalar Arası Kart Merkezine yazı yazılarak 2009 yılı ilk 6 ayı itibariyle Dursun Çiçek'e ait kredi kartlarının ve bu kartların harcama dökümlerinin gönderilmesini istedi.

Hüseyin ÇeliK'in katılma talebi

Sanık Serdar Öztürk'ün subay olarak görev yaptığı yerler ve görev tarihleri ile görevden alınmasına ilişkin raporun Genelkurmay Başkanlığından istenmesini karara bağlayan mahkeme heyeti, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in avukatı Mehmet Fuat Aksoy'un vermiş olduğu katılma talebinin, huzurdaki sanıkların savunmalarının alınmasından sonra değerlendirilmesine karar verdi.

Mahkeme heyeti, Silopi Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılarak, 1993-94 yıllarında Şırnak Silopi Çalışkan Köyü muhtarı olan "Nadir" adlı kişinin hayatta olup olmadığının sorulmasını, ölmüşse bununla ilgili belgelerin gönderilmesinin istenmesini kararlaştırdı.
 
 
cnnturk.com, 09.07.2010

Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.