Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ergenekon > 'O taksiye binenler geri gelmiyordu!'

 'O taksiye binenler geri gelmiyordu!'

Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde görev yaptığı 1993- 95 yılları arasında faili meçhul cinayetlerden sorumlu olduğu iddiasıyla 6 sanıkla birlikte yargılanan Kayseri eski İl Jandarma Komutanı Albay Cemal Temizöz'ün hakim karşısına çıktığı 16'ıncı duruşmada, 1994 yılında gözaltına alındıktan sonra cesedi bulunan Ramazan Elçi'nin kardeşi Nurettin Elçi tanık olarak ifade verdi.

 

 

DİYARBAKIR - Sanıklar arasında PKK itirafçısı Hıdır Altuğ’u teşhis ederek ağabeyini götürenlerin arasında yer aldığını söyleyen Elçi, “Ağabeyimi götürdüklerinde ben müşteri gibi davranıp kaçtım. O taksiye binen geri gelmiyordu. Kaçmasaydım şu an burada olmayabilirdim” dedi.

Diyarbakır 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü duruşmasında sanıklar Albay Cemal Temizöz, Cizre eski Belediye Başkanı Kamil Atak, Tamer Atak, Kuktel Atak ile PKK itirafçıları Adem Yakın, Hıdır Altuğ, Fırat Altın (Abdulhakim Güven) avukatları ve müdahil avukatlar hazır bulundu. Duruşma nedeniyle adliye içinde ve dışında güvenlik önlemleri yine en üst seviyede tutuldu. Adliye çevresi bariyerlerle kapatılırken, binaya girmek isteyenler kurulan arama noktasından geçirildi.

Salona kurulan 3 farklı kamera ile görüntü ve ses kaydının yapıldığı duruşmanın sabahki bölümünde, sanıkların işledikleri cinayetler arasında gösterilen ve 1994 yılında ‘terör örgütüne yardım ve yataklık’ ettiği iddiasıyla gözaltına alındıktan sonra cesedi bulunan Ramazan Elçi’nin öldürülmesi olayıyla ilgili tanıklar dinlendi.

Öldürülen Ramazan Elçi’nin, savcılık talimatıyla 15 Şubat 1994’de kimsesizler mezarlığına gömüldüğü sırada Cizre Belediyesi'nde görev yapan tanık Mehmet Geçim ve Abdullah Elçi, “Savcılığın talimatıyla tanımadığımız bir kişe ait cesedi gömmek isterken, biri geldi ve cesede bakmak istediğini söyledi elinde bir kağıt vardı. Cesede baktıktan sonra ‘oy bu benim ağabeyim’ diyerek ağladı” dedi.

Tanıklardan Halit Onaç, o dönem esnaflık yaptığını, Ramazan Elçi’yi tanımadığını ancak gözaltına alınırken gördüğünü söyledi. Kendisine ait işyerinden, Ramazan Elçi’ye ait işyerinin göründüğünü anlatan Onaç, “Olay günü saat 14.00 ile 16.00 arasında, rengini hatırlamadığım Toros marka bir araç Ramazan Elçi’nin dükkanın önünde durdu. Silahları olan iki kişi Ramazan’a ait dükkana girdiler, Ramazan iki kişinin arasında taksiye götürdüler. Nereye götürdüklerini bilmiyorum. Götüren kişileri de tanımıyorum. Ben ifadeye götürdüklerini düşündüm. Duyduğuma göre bu araç JİTEM’e ait bir araçtı” dedi. Sanıklarla yüzleştirilen tanık Halit Onaç, sanıklardan hiç birini tanımadığını söyledi.


“O TAKSİYE BİNEN GERİ GELMİYORDU”

Mahmeke, Ramazan Elçi’nin kardeşi Nurettin Elçi’yi de tanık olarak dinledi. Kardeşinin silahlı kişiler tarafından gözaltına alındığı sırada işyerinde bulunduğunu anlatan Nurettin Elçi, köyden göç ettikten sonra ağabeyi ile Cizre’deki iş yerinde birlikte çalıştıklarını söyledi. İki bölümden oluşan iş yerinin arka kısmında istif yaptığı sırada ellerinde Kalaşnikof silahlar bulunan iki kişinin işyerine girdiğini anlatan Elçi, ağabeyinin gözaltına alınışını ve sonrasını duruşmada şöyle anlattı:

“Gelen kişiler ‘Ramazan ve Nurettin Elçi’nin dükkanı burası mı?’ diye sordular. Ağabeyim de evet cevabını verince, ‘İkinizde emniyete gelip ifade verip tekrar geri geleceksiniz’ dediler. Bu sırada içlerinden biri içeride bulunan 10 kadar müşteriye sert davranıp bağırdı ve dışarı çıkmalarını istedi. Ben de elime bir teneke yağ alıp müşteri gibi dışarı çıktım. Yağı dükkanın önüne bırakıp karşı taraftan seyrettim.

Ağabeyimi rengini tam hatırlamadığım 21 plakalı ince yazılı, siyah camlı Toros araca bindirdiler ve emniyete doğru götürdüler. Ben hemen eve gidip aileme haber verdim. Uzun süre dışarı çıkmadım. Çıksaydım şu an burada olmayabilirdim.

Annem aynı gün gidip savcılığa dilekçe vermiş. Bir kaç gün sonra gözaltına alınanların bazılarının mahkemeye çıkarılacaklarını duydum. Ben de ağabeyimi görebilirim diye adliye önüne gittim. Bizim köylü Ahmet diye birisi ‘hastanede bir ceset var" dedikten sonra ağabeyimin elbiselerine benzer elbiselerin üzerinde olduğunu söyledi. Ben de hemen hastaneye gittim.

Cenaze işlemlerinin yapıldığını ve belediyeye teslim edildiğini bana söylemeleri üzerine belediye başkanın yanına gidip izin kağıdı aldım. Mezarlığa gittim, gömülmek üzereydi kendim tabutu açtım. Ağabeyim Ramazan olduğunu gördüm, ağladım, kendimden geçmişim. Şakağında bir kurşun izi, çok az da kan vardı. Eve gidip ‘Ramazan’ı öldürmüşler’ diye haber verdim. Ben de kaçtım İstanbul’a gittim. 6-7 yıl sonra Cizre’de olaylar sakinleşince geri döndüm. O taksiye binen geri gelmiyordu. Cizre’de herkes bunu biliyordu, 15 yaşındaki çocuğa sorun, bilir.”


ALTUĞ’U TEŞHİS ETTİ

Mahkeme başkanın ‘Sen niye kaçtın. Gelenlere kim olduklarını neden sormadın? PKK’lı, Hizbullahçı, düşmanınız olabilirlerdi’ sorusuna Nurettin Elçi, “Korktum. O taksiyi gören kaçıyordu. O dönem her şey JİTEM’in elindeydi. O dönem çok büyük bir baskı vardı. Askeriyeye polise gidenler öldürülüyorlardı. Yüzde 40’ı geri gelmiyordu” yanıtını verdi.

Mahkeme Başkanın ‘Sanıklar arasında ağabeyini götürenler var mı?’ sorusu üzerine sanıklara dönerek Hıdır Altuğ’u gösteren Nurettin Elçi, “Tanımıyorum ama şu kişi aralarında vardı”dedi.

Duruşmaya verilen aranın ardından, 13.30’da yargılamaya devam edilecek.

İSTENEN CEZALAR

Şırnak ve çevresinde görev yaptığı 1993- 95 yılları arasında 20 kişinin öldürülmesinden sorumlu tutulan ve ’cinayet, cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak, adam öldürmeye azmettirmek’ suçlamasıyla tutuklanan sanıklardan Kayseri eski İl Jandarma Komutanı Albay Temizöz hakkında 9, Cizre eski Belediye Başkanı Kamil Atak’ın 7, Tamer Atak’ın 2, Adem Yakın’ın 7, Hıdır Altuğ’un 3, Fırat Altın’ın (Abdulhakim Güven) 6, Kuktel Atak’ın 1 kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası isteniyor.

Radikal, 09.07.2010 


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.