Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ergenekon > Müze bombasını imha et dediler

Müze bombasını imha et dediler

Kafes davasının ikinci duruşmasında konuşan emekli Koramiral Feyyaz Öğütcü: Koç Müzesi’ndeki denizaltıda bulunan patlayıcıların imhasında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan emir ve onay aldık.

Gayrımüslimleri hedef alarak kaos yaratmayı amaçlayan Kafes Eylem Planı’na ilişkin davanın ikinci duruşmasında eski Kuzey Deniz Saha Komutanı emekli Koramiral Ahmet Feyyaz Öğütçü ifade verdi. Öğütçü, Rahmi Koç Müzesi’nde sergilenen denizaltıda ele geçirilen patlayıcılara ilişkin, “İmha aşamasında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan onay ve emir alınmıştır” dedi. “Ergenekon üyeliği” iddiasını kabul etmeyen emekli Koramiral Öğütcü “Terfi etme ihtimalim çok güçlü iken bu planı hazırlamam için çıldırmış olmam lazım. Esas mağdur benim” diye konuştu.

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve üçü tutuklu 33 sanığın “Ergenekon’la doğrudan bağlantılı olarak Kafes Eylem Planı’nı hayata geçirme faaliyeti yürüttüğü” iddiasıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması yapıldı. Duruşmaya, tutuklu sanıklar Albaylar Mücahit Erakyol, Levent Gülmen, Yarbay Halil Özsaraç ile Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Kadir Sağdıç, emekli Koramiral Feyyaz Öğütçü ve Tuğamiral Mehmet Fatih İlgar’ın da aralarında bulunduğu bazı tutuksuz sanıklar katıldı.

İddialar düzmece

Duruşma için Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne getirilen tutuklu sanıklar ile adliye nezarethanesi girişinde bekleyen kimi tutuksuz sanıklar, birbirleriyle tokalaştıktan sonra bir süre sohbet etti.

Duruşmada, barkovizyonla savunmasını yapan emekli Koramiral Öğütcü, hakkındaki iddiaları “düzmece” olarak niteledi. Öğütçü, “40 yıl hizmet ettikten sonra imzasız, sahte imzalı ihbar mektupları, düzmece CD’ler ile üstümüze atılan kuru iftiraları temizlemek için buradayım” dedi.

Unutulmuş olabilir

Feyyaz Öğütcü, Koç Müzesi’nde sergilenen denizaltıda patlayıcıların bulunmasının ardından müze müdürünün Kuzey Deniz Saha Komutanlığı’nı arayarak bilgi verdiğini ifade etti. Durumun kendisine bildirilmesi üzerine “Unutulmuş olabilir, baktıralım” dediğini ve uzman bir ekibin müzeye gönderildiğini anlatan Öğütcü, incelemede patlayıcıların patlamayacak kadar eski olduğu bilgisinin gelmesi üzerine imha edilmesi emrini verdiğini savundu.

İzinsiz imha olmaz

Patlayıcıların 17 Kasım 2008’de SAS eğitim alanında imha edildiğini söyleyen Öğütcü, ilk incelemede çekilen fotoğrafların ihbarcının eline nasıl geçtiğini anlamadığını belirterek, şöyle devam etti: “Bu patlayıcıların imhası için mutlaka Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın izni gerekir. İmha aşamasında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan onay ve emir alınmıştır. İhbar mektubuyla imha için benim emir verdiğim ve delillerin yok edildiği iddia ediliyor.”

Yazıma benziyor

Planın yazım tarzının askerî literatüre uygun olmadığını ve “çakma” olduğunu savunan Öğütçü, “Uygundur, Kadir Paşa kor. etsin” notundaki “uygundur” ifadesinin el yazısına benzediğini ve monte edildiğini iddia etti. Öğütcü, “Yazıya F.Ö diye paraf atmışlar ama bir şeyi unutmuşlar; ben parafın yanına mutlaka tarih yazarım. Askerî planlarda “uygundur”, “uygun değildir” diye blok açılır. Karşıma böyle bir plan çıksaydı zaten doğrudan mahkemeye giderdi” dedi. Öğütcü, askerî litaratürde “Danışma Kurulu” diye bir yapının olamayacağını da savundu.

Deniz Kuvvetleri’nde hukuk dışı yapılanmaya izin verilmeyeceğini savunan Öğütcü, “Karargâh’ta kurmay başkanın haberi olmadan kuş uçmaz. Böyle bir yapılanma varsa Kurmay Başkanı göz mü yummuştur? Metin Ataç’ın talep ettiğim belgeleri göndermemesinin sebebi nedir? Yoksa benim üyesi olduğum yapılanma var da haberim mi yok?” dedi.

Dink cinayetinin peşindeyiz

Davanın iki numaralı tutuksuz sanığı Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Kadir Sağdıç’ın savunmasını yaparken zaman zaman sesini yükselttiği gözlendi. Sağdıç, “Planda neden hiç sivil yok? Denizciler bu cinayetleri nasıl yapacaklar. Buradaki amaç, asıl azmettiricileri perdelemektir” dedi. Burada iki hedef olduğunu savunan Sağdıç, birinci hedefin TSK’yı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nı ve mensuplarını yıpratmak; ikinci hedefin ise Hrant Dink’i asıl azmettiricilerin bulunmasının yolunu kesmek, hedef şaşırtmak ve yargıyı yanıltmak olduğunu iddia ederek, Agos gazetesinin avukatları gibi kendilerinin de bu işin peşinde olduğunu söyledi. Beraatini talep eden Sağdıç, mahkeme aracılığıyla müdahillere de seslenmek istediğini belirterek, şöyle dedi: “Bunlar Dink davasında da avukatlar. Bizler er yada geç beraat edeceğiz. Ama bunu burada bırakmayalım. Hep birlikte bizler, Dink, Rahip Santoro ve Malatya Zirve Yayınevi cinayetinin azmettiricilerin, gerçek sorumluların yeni delille ortaya çıkarılması için ivme kaybetmeden bunu takip edelim.”

Tutuksuz sanık Foça Çıkarma Gemileri Komutanı Tuğamiral Mehmet Fatih Ilğar da Dink cinayetinde ileri gidilemediğini ifade ederek, “Biz bu davanın müdahili olacağız. Bu davada ihmali görülen bariz isimler var. Bir grup polis yargı önüne çıkarıldı. Daha yüksekte olanlar yargı önüne çıkarılmıyor. Bu rütbeliler Kafes soruşturmasını yürütüyor” diye konuştu.

Taraf, 18.06.2010


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.