Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > İrtica Eylem Planı > 'Kara propaganda' sitelerinin IP adresi Milli Savunma Bakanlığı

'Kara propaganda' sitelerinin IP adresi Milli Savunma Bakanlığı

13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin hakkında yakalama kararı çıkardığı Albay Dursun Çiçek, dün İstanbul Adliyesi'ne teslim oldu. İfadesi alınan Çiçek, 'kuvvetli suç şüphesi' bulunduğu gerekçesiyle tutuklandı. Millete komplo belgesinde imzası bulunan Albay Çiçek, daha önce de iki kez tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Ancak nöbetçi hâkimler Oktay Kuban ve Faik Saban, Çiçek'i aynı gün tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakmıştı.
 

Mahkemenin kabul ettiği dördüncü Ergenekon iddianamesi millete komplo planının ayrıntılarını gözler önüne sererken, belgenin altında imzası bulunan Albay Dursun Çiçek dün tutulanarak cezaevine gönderildi. Kaos planıyla darbeye zemin hazırlandığı savunan savcıların iddianameye koyduğu deliller ise ıslak imzalı orjinal belgeyi gönderen meçhul subayı doğruluyor. Taraf gazetesinde yayımlanan 'AKP ve Gülen'i bitirme planı' haberinden sonra Karargâh'taki belge imha operasyonu muvazzaf subay, sivil memur ve erlerin tanık ifadeleriyle anlatılıyor. İddianamede 'kara propaganda' yapmak amacıyla kurulan internet siteleriyle ilgili önemli bilgiler veriliyor. Soruşturmayı yürüten savcıların talebi doğrultusunda araştırma yapan TR.NET Orta Doğu Yazılım Hizmetleri AŞ, Milli Savunma Bakanlığı'na ait IP numaralarını kullanan bu sitelerin Genelkurmay'a ait olduğunu tespit etti. Meçhul subay da ikinci ihbar mektubunda, sitelerin hükümeti yıpratmak için Karargâh'ta hazırlandığını yazmıştı. Aydınlık dergisinde yayımlanan Başbakan Tayyip Erdoğan'a ait ses kayıtlarının kaynağı da iddianamede deşifre ediliyor. Buna göre, Levent Ersöz, Jandarma Genel Komutanlığı'nda görevliyken hükümet üyelerini hukuk dışı yöntemlerle dinledi. Kayıtları da Aydınlık Dergisi'ne servis etti. İddianamedeki çarpıcı bir ayrıntı da Çiçek'e ait bilgi notu. Genelkurmay'ın arkasında olduğunu belirten Dursun Çiçek, Org. Başbuğ'un Ergenekon savcılarının değiştirilmesi için devreye girdiğini not etmiş: "Hakim ve savcı haziran kararnamesi çok önemli. Yüksek yargı üyeleriyle görüşüldü. Bizzat İ. Paşa görüştü. Ergenekon savcılarında değişiklik olabilir."

 

'Kara propaganda' sitelerinin IP adresi Milli Savunma Bakanlığı

İnternet andıcı, Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılara, 'Kaos Planı'nın orijinalini gönderen 'meçhul subay'ın ikinci ihbar mektubuyla ortaya çıkmıştı. İhbar mektubunda, Genelkurmay'ın 'kara propaganda' yapmak ve hükümeti yıpratmak için internet siteleri kurduğu ve bunları işlettiği ileri sürülüyor ve her birinin adresleri veriliyordu. Genelkurmay Başkanlığı 1. Bilgi Destek Şube Müdürlüğü tarafından hazırlanan ve dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Hasan Iğsız'ın imzasını taşıyan belgede, kamuoyunu yönlendirmek maksadıyla kurulan internet sitelerinin yanı sıra günlük takip edilmesi maksadıyla fişlenen internet sitelerine de yer verilmişti.

Genelkurmay Karargâhı'nda yapılan 'basın bilgilendirme toplantısı'nda internet andıcı doğrulandı, ancak Baş-bakanlık'ın direktifleri doğrultusunda böyle bir çalışma yapıldığı savunuldu. Başbakanlık arşivinde konuyla ilgili herhangi bir talimat ve belgeye ulaşamadı. Bunun üzerine Başbakanlık Müsteşarlığı, Genelkurmay'la temasa geçerek böyle bir belgenin bulunmadığını iletti. Genelkurmay Adli Müşaviri'nin "Başbakanlık'ın direktifi" sözüyle kastettiği emrin ne olduğu soruldu. Ardından TSK'nın internet sitesinde konuyla ilgili bir açıklama yapıldı. Açıklama internet andıcının 28 Şubat sürecine dayandığını da ortaya koydu. Genelkurmay açıklamasında, "6 Kasım 2009'da yapılan haftalık basın bilgilendirme toplantısında, bir soruya verilen cevapta kastedilen direktif 2000 yılına aittir." denildi. Genelkurmay'ın söz konusu sitelerin 2007'de iptal edildiği yönündeki açıklamasının doğru olmadığı ortaya çıktı. Web adreslerinin 2007'den sonra kullanıldığı, bazılarının 2009'da yeniden güncellendiği belirlendi.

Bazı Ergenekon tutuklularından çıkan belgelerce de tespit edilen internet sitelerini soruşturan savcılar ilginç bir ayrıntıyı da ortaya çıkardı. İddianamede yer alan bilgilere göre, kara propaganda siteleri arasında yer alan irtica.org ve irtica.net internet sitelerinin Bilişim Suçları Şube Müdürlüğü'nce IP numaraları tespit edildi. Bulunan IP numaraları Türkiye'nin tek IP numarası verme yetkisine sahip merkez olan TR.NET Orta Doğu Yazılım Hizmetleri AŞ'ye soruldu. Buradan gelen cevap, sitelerin Milli Savunma Bakanlığı'na yönlendirilen IP numarası ile yayın yaptığını ortaya çıkarttı. İddianamede şu çarpıcı ifadelere yer veriliyor: "TR.NET Orta Doğu Yazılım Hizmetleri AŞ tarafından Cumhuriyet Başsavcılığımıza yazılan 25.12.2009 tarihli yazıda, söz konusu IP adreslerinin TR.NET.IP adres bloklarından olduğu ve internet hizmetleri alınan Milli Savunma Bakanlığı'na yönlendirildiği bildirilmiştir. Dolayısıyla, irtica.org ve irtica.net isimli internet sitelerinin, TR.NET Orta Doğu Yazılım Hizmetleri AŞ tarafından Milli Savunma Bakanlığı'na yönlendirilen 195. 155. 137.41 IP numarası ile yayın yaptığı anlaşılmıştır."

42 internet sitesi üzerinden kara propaganda yapılıyordu

Ergenekon savcılarına ulaştırılan ihbar mektubuyla ortaya çıkan ve kamuoyunu yönlendirmek maksadıyla illegal bir şekilde işletilen internet siteleri şunlar: terorizm.info, irtica.org, nursi.info, geocities.com/fethullahgercegi, irtica.net, ozgurgenc.net, genclik.info, gencizbiz.net, aslar.org, askeriz.info, stratejik.info, tskasker.com, turkatak.gen.tr, turkuz.info, turkler.info, turkses.com, turkeyturks.com, turksturkey.com, turkses.net, turkses.org, pkkgercegi.net, pkkapo.com, apopkk.com, pkkgercegi.com, pkkgercegi.org, armenianreality.com, turkishgenocide.net, turkishmassacre.com, terorveguvenlik.net, terorizm.info, terorgercegi.com, terorveguvenlik.com, terorveguvenlik.org, greekmurderers.net, members.tripod.com/camerian_volunteer, cameria.org, yunanli.com, pontuslu.com, gurbetciler.info, turkuzbiz.org, hepimizturkuz.org, bizturkler.org (CİHAN YENİLMEZ - İSTANBUL)

Yapılanlarla planlar örtüşüyor

İddianame ile birlikte ortaya çıkan bu bilgiler, dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Hasan Iğsız ve Adli Müşavir Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu'nun da altına imza attığı Nisan 2009 tarihli kara propaganda sitelerinin Genelkurmay Karargâhı'ndan yönetildiği, yüzlerce internet sitesinin ise andıçla fişlendiği iddialarını tescillemiş oldu. Savcılar iddianamede, 'kara propaganda amacıyla kurulan sitelerden www.irtica.org ve www.irtica.net internet sitesindeki yayınları göz önüne alarak, şu tespitte bulunuyor: "İrticayla Mücadele Eylem Planı'nda yer alan medya faaliyetleri ve kara propaganda faaliyetleri kapsamında yapılması planlanan çalışmalarla örtüştüğü, söz konusu belgede yer alan konuların bahse konu internet sitesinde yoğun olarak işlendiği, bu sitelerin planı hayata geçirilmek amacıyla kullanıldığı ve sitenin tek bir merkezden yönlendirildiği, bu internet sitelerinin kuruluş amacının kamuoyu oluşturmak veya yönlendirmek olduğu ortaya çıkmaktadır."

İddianamenin bir başka bölümünde tanık olarak ifade veren 2. Bilgi Destek Şube Müdürü Albay Ziya İlker Göktaş, Nisan 2009 tarihli andıcın doğru olduğunu beyan ediyor.

 

İnternet andıcının kaynağı 28 Şubat

-'Kaos Belgesi'nin aslını gönderen subayın ikinci ihbar mektubuyla ortaya çıkan internet andıcı kamuoyunda uzun süre tartışıldı. Genelkurmay ilk açıklamasında andıcı kabut etti ancak Başbakanlık'ın direktifleri doğrultusunda böyle bir çalışma yapıldığını savundu. Başbakanlık'ın, 'böyle bir direktif olmadığını' açıklamasının ardından Genelkurmay, direktifin 2000 yılında verildiğini açıkladı. İşte o süreç:

3 Kasım 2009: 'Eylem Planı'nın orijinalini gönderen ve Genelkurmay Başkanlığı içerisindeki cuntacı ekibi ifşa eden meçhul subay, internet andıcını deşifre etti. Buna göre Türkçe ve yabancı dillerde yayın yapan 400'den fazla internet sitesi günlük olarak izleniyordu. Kara propaganda için ise 42 internet sitesi kurulmuştu. Andıçta koordine edenler arasında İstihbarat Başkanı Korgeneral İ.H. Pekin, MEBS Başkanı Koramiral M.Otuzbiroğlu, Adli Müşavir Tuğgeneral H.Çubukçu ve Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Hasan Iğsız paşaların imzaları bulunuyor. Iğsız Paşa'nın imzasının yanına "Sayın K.'a arz." notu dikkat çekti.

6 Kasım: Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin irticai ve bölücü tehdit unsurlarını izlemek üzere kurulmuş, işletilmiş internet siteleri bulunduğunu açıkladı. Çubuklu, "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, Başbakanlık'ın ilgili plan ve direktifleri çerçevesinde irticai ve bölücü tehdit unsurlarını izlemek üzere kurulmuş, işletilmiş internet siteleri bulunmaktadır." dedi.

6 Kasım: Başbakanlık'ta böyle bir direktifin bulunmadığı açıklandı.

7 Kasım: Genelkurmay'ın cevabı şöyle oldu: "6 Kasım 2009'da yapılan haftalık basın bilgilendirme toplantısında, bir soruya verilen cevapta kastedilen direktif 2000 yılına aittir. Söz konusu internet siteleri, 2007 tarihli 5651 sayılı yasaya uyum sağlamak maksadıyla yeniden düzenlenmiş ve daha sonra tümüyle iptal edilmiştir."

8 Kasım: Genelkurmay'ın söz konusu sitelerin 2007'de iptal edildiği yönündeki açıklamasının doğru olmadığı ortaya çıktı. Web adreslerinin 2007'den sonra kullanıldığı, bazılarının 2009'da yeniden güncellendiği belirlendi.

13 Kasım: Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu, haftalık basın bilgilendirme toplantısında gazetecilerin 'internet direktifi Başbakanlık tarafından bulunamadı' yönündeki hatırlatması üzerine, direktifin Anasol-M hükümetinin iktidarda olduğu 2000 senesinde verildiğini tekrarladı.

 

Kanlı planlar, Psikolojik Harekât'ın yapılandırılmasıyla başlamış

Kaos Planı' iddianamesinde yakın geçmişi aydınlatan çok çarpıcı detaylar yer alıyor. İddianamedeki bilgilere göre sanık Albay Dursun Çiçek savcılıktaki beyanında 2004 yılı Ağustos ayından itibaren Genelkurmay Harekat Başkanlığı Bilgi Destek Daire Başkanlığı şubesinde çalışıyor. Çiçek, bu birimin isminin 2005 yılı başına kadar 'Psikolojik Harekat Daire Başkanlığı' olduğunu belirtiyor. Bulunduğu şubenin görev kapsamının Ocak 2008'de yeniden düzenlendiğini ifade eden Çiçek, bu tarihten itibaren '1915 Olayları, Pontus Olayları, Dış Türkler, NATO ve Tatbikatlar' gibi dış konuların bu şubenin sorumluluk alanına dahil edildiğini aktarıyor. Dursun Çiçek, söz konusu tarihten önce görev alanının günlük cari işlemlerin yürütülmesi olduğunu, plan yapma gibi uzun vadeli bir görevlerinin bulunmadığını kaydediyor. Çiçek'in bu anlatımından Ocak 2008'den itibaren bu birimin daha uzun soluklu planlar üzerine yoğunlaştığı anlaşılıyor.

Psikolojik Harekat Daire Başkanlığı'nın sorumluluk alanının genişletildiği Ocak 2008 tarihinde yaşanan gelişmeler dikkat çekiyor. Azınlıkları hedef alan eylem planlarının, Ermeniler ve Rumlar konusunun psikolojik harekata dahil edildiği tarihten sonraya denk geldiği görülüyor. İrtica Eylem Planı, Kafes Eylem Planı, Poyrazköy soruşturmasına konu olan hadiseler, azınlık ve Alevilere yönelik suikast iddiaları ile tutuklanan İbrahim Şahin grubunun harekete geçtiği tarih hep bu dönemden sonraya denk geliyor. (MELİK DUVAKLI / İSTANBUL)

 

Dava, Silivri'deki mahkemede görülecek

-Millete ve hükümete komplo planıyla ilgili iddianamenin tensip tutanağı dün avukatlara dağıtıldı. Mahkeme heyeti, "davanın, birleştirilme talepli açılmış olması, sanıkların tutuklu bulunduğu cezaevinin Silivri'de bulunması ve duruşmaların seri olarak yapılacak olması'' gerekçeleriyle yargılamanın Silivri Cezaevi bitişiğindeki duruşma salonunda yapılmasına hükmetti.

Heyet, tutuklu sanıklar Serdar Öztürk, Ufuk Akkaya ve Mehmet Deniz Yıldırım'ın, atılı suçları işlediklerine dair kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması, tutukluluk gerekçeleri ve atılı bir kısım suçların Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 100/3. maddesinde sayılan suçlardan olmasını dikkate alarak, tutukluluk hallerinin devamına ve tahliye taleplerinin reddine "oyçokluğuyla'' karar verdi.

"Silahlı terör örgütüne üye olma'' ve "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme'' iddialarıyla suçlanan Çiçek hakkında; mevcut delil durumu, isnat edilen suçların vasıf ve mahiyeti, dosya içeriği, muhtelif kriminal raporlar ve tanık beyanlarını dikkate alarak, sanığa isnat edilen suçları işlediğine dair kuvvetli suç sebeplerinin olması, delilleri gizleme veya değiştirme hususlarında da kuvvetli şüphesinin bulunması, adli kontrol uygulamasının yeterli olmaması ve suçların CMK'nın 100/3. maddesinde sayılan tutuklamayı gerektirebilecek suçlardan olması gerekçeleriyle yakalama emri çıkarılmasını kararlaştırdı.

Tensip tutanağında, Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, 3 sanığın tutukluluklarının devamı ile sanık Dursun Çiçek hakkında yakalama emri çıkarılması kararlarına karşı oy kullandı.

 

Karargâhtaki temizliği böyle itiraf ettiler

-Savcıların tanık olarak ifadelerini aldığı subay, memur ve erbaşlar 12 Haziran tarihli haberin yayınlanmasından sonra yapılan işleri tek tek anlatıyor. İmha işlemi 19-20 Haziran'da gece yapılmış. Bilgi Destek Daire Başkanlığı'nda çalışan tanıklardan bazılarının ifadeleri şöyle:

Cüneyt Alkan (Tümgeneral Mustafa Bakıcı'nın habercisi): Bütün sivil memurları topladık ve evrak imha edileceğini söyledik. Bunu söyleyenler Hulusi Gülbahar, Dursun Çiçek ve İ. Ziya Gökalp albaylardı. Çalışmalar sonucunda 4-5 araba dolduruldu. Evraklar Karargâh'ın içerisinde bu işe tahsis edilen yerde kırpıldı. Albay Cemal Gökçeoğlu bana 'Burada olanların hiçbirini görmedin, bilmedin, duymuyorsun yoksa askerliğin bitmez.' dedi. Aynı uyarıyı Hulusi Albay da yaptı.

Meltem Ağırgün (Veri hazırlama memuru): Planın basında yer almasından sonra eski dokümanları imha ettik. Bu emri Albay Hulusi Gülbahar verdi. Çalıştığımız bilgisayarları teslim ettik.

Hakan Kaya (Sivil memur): 19 Haziran 2009 günü mesai bitimi sonrasında daireye çağrıldım. Şube müdürü bana kayıtlı bulunmayan tüm evrakları kaydetmemi, diğer evrakları imha etmemi söyledi. İşler saat 02.30-03.00 civarında bitti.

Cemal Gökçeoğlu (Eğitim Doktrin Komutanlığı'nda uzman lider eğiticisi): Emir gereği imha işlemlerini 19-20 Haziran 2009 tarihlerinde yaptık. Kırpılan evraklar torbalar içinde atık kâğıt birimine teslim edildi.

Albay Hulusi Gülbahar (4. Şube Müdürü): Dursun Çiçek'in şubesinde de imha işlemi yapıldı. Bu imha edilen evraklarla ilgili tutanak tuttum.

 

Başbakan'ı dinleyip Aydınlık'a servis ettiler

-Kirli tezgâh iddianamesi, başta Başbakan Tayyip Erdoğan olmak üzere birçok önemli ismin telefonlarını dinleyen Ergenekon örgütünün, söz konusu kayıtları Aydınlık Dergisi ile Ulusal Kanal'a servis yaptığı tespit edildi. İddianameye göre yasa dışı dinlemeleri dönemin Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Şener Eruygur, Jandarma İstihbarat Daire Başkanı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz ve Jandarma Teknik Takip sorumlusu emekli Albay Hasan Atilla Uğur organize etmiş. Ergenekon davasıyla ilgili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunulan 4. iddianame ilginç detaylar içeriyor. İddianamede Başbakan Erdoğan'ın telefonlarının dinlenmesiyle ilgili iki ihbar mailine yer veriliyor. Buna göre İstanbul Emniyet Müdürlüğü Muhabere Elektronik Şube Müdürlüğü'ne 18 Ekim 2009 tarihinde bir ihbar maili geliyor. İhbarda Aydınlık Dergisi'nin 18 Ekim 2009 tarihli sayısında yer alan Başbakan Erdoğan ile Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat arasında geçen konuşmanın, 2. Ergenekon davası sanıklarından emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ün arşivinde yer aldığına dikkat çekiliyor. e-postada ayrıca bu kayıtların İşçi Partisi'nin Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Deniz Yıldırım ve Ulusal Kanal İstihbarat Şefi Ufuk Akkaya'da da mevcut olduğu aktarılıyor. Aydınlık Dergisi, Jandarma içinde yapılan bu yasa dışı dinlemeyi 18 Ekim 2009 tarihli sayısında "Erdoğan ve Talat'ın karanlık telefon görüşmesi" başlığı ile yayınladı.

Jandarma Genel Komutanlığı'nın yasa dışı dinlediği isimlerden biri de Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek. İddianameye göre emekli Albay Uğur ile eski Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok arasında geçen telefon görüşmesinde Altınok, Melih Gökçek'i kastederek "Onun telefon görüşmesi sende var mı?" diye soruyor. Uğur da Gökçek'le ilgili arkadaşlarında raporların olduğunu söylüyor.

Savcılar, dinleme kayıtlarıyla ilgili iddianameye şu notu düştü: "Hasan Atilla Uğur'un dönemin Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok ile yaptığı görüşme metni incelendiğinde, Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek ile ilgili birçok bilgiye sahip olduğu ve bu bilgilerin bir kısmını görüşme yaptığı Turgut Altınok'a aktardığı anlaşılmaktadır."

İddianamede Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Deniz Yıldırım'da çıkan "San Disk" marka SDCZ6-4096RB seri numaralı flash diskin içerisinde Başbakan Erdoğan'a ait 7 telefon kaydı bulunduğu ifade ediliyor. Bu dosyaların haricinde Melih Gökçek'in 12, Cüneyt Zapsu'nun 32 telefon görüşmesinin kaydı yer alıyor.

Zaman, 01.05.2010


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.