Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Balyoz Harekat Planı > Görevden alma kararı soruşturmaya darbedir

Görevden alma kararı soruşturmaya darbedir

Hukukçular, Balyoz soruşturmasını yürüten savcıların görevden alınmasını değerlendirdi: Savcıların gözaltı talimatı varsa bu asla durdurulamaz.
 

Balyoz Harekât Planı’nı soruşturan savcılar Bilal Bayraktar ile Mehmet Berk’in İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin tarafından görevden alınması tartışma yarattı. Başsavcının soruşturmayı yürüten savcıları çok ciddi deliller bulunmadığı müddetçe görevden alma yetkisinin bulunmadığını belirten hukukçular, “Soruşturma engellenmişse mahkeme kararına rağmen gözaltılar durdurulmuşsa bu suç teşkil ediyor. Delillerin karartılmasından kim sorumlu olacak” dedi.

 

Başsavcı müdahale ile suç işledi

Eski Savcı Gültekin Avcı: Savcıların gözaltı talimatı varsa asla durdurulamaz. Bu, ciddi bir hukuksuzluktur. Hiçbir merciinin buna müdahale etme yetkisi yok. İstanbul Başsavcılığı HSYK ile bağlantılı bir şekilde bunu yapıyor. Başsavcı, bu müdahale ile suç işlemiş oluyor. HSYK ile Genelkurmay bunu istiyordu. Başsavcının tavrından anlaşılan budur. Yoksa bunu delillere dayandırırdı. Başsavcı bizzat soruşturulmalı, mercek altına alınmalıdır. Bu operasyonun gerek hukuksal gerekse gayri hukuki bir şekilde engellenmesi için düğmeye basıldığını görüyoruz. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu da bunun arkasında.

Eski Savcı Reşat Petek: Operasyon esnasında savcıların görevden alınmaları soruşturmaya darbedir. Soruşturmayı neticesiz bırakmaya yönelik bir hareket olarak algılamaya yol açar. Delilleri karartma, şüphelilerin kaçma ihtimali vardır. Yarın bu soruşturmanın maddi gerçeği ortaya çıkması için kaybolan delillerden kim sorumlu olacaktır? Çok ciddi yargısal birsüreçte kaos oluşmuştur. Hukukla izah edilebilir bir tarafı yok. Son derece yanlıştır. CMK açısından da yanlıştır. Bu arama, el koyma işlemleri hâkim kararıyla yapılan işlemlerdir. Hâkim kararıyla devreye koyulan yargısal bir işleme kimse müdahale edemez. Ciddi bir hukuk sorunu var. Eğer, soruşturma engellenmişse, mahkeme kararına rağmen gözaltılar durdurulmuşsa bu suç teşkil ediyor. Görevi kötüye kullanmadır. Konunun incelenmesi gerekiyor.

 

Soruşturma devam etmelidir

Eski Savcı Mete Göktürk: İşlemlerin usulüne göre yapılmadığı ve taraflı davranıldığı düşüncesiyle Başsavcı, savcıları görevden alma yetkisi var. Çok ciddi nedenler var mı yok mu bilmiyorum. Operasyon esnasında delillerin dağılması, kaybolması açısından çok sakıncalı. Soruşturma devam edecektir. Aksi düşünülemez. Hiçbir Başsavcı’nın hatta Bakan’ın bile bu soruşturmayı kesme yetkisi yok.

Ceza Hukukçusu Prof. Dr. Ahmet Gökçen: Adliye’de böyle işlemler hep olur. Bizde savcılık müessesesi tektir ve savcılar, Başsavcı ve vekili ile koordineli çalışırlar. Başsavcı ya da Başsavcı vekilinin bir dosyayı bir savcıdan alıp başka savcıya vermesi yeni bir şey değildir. Başsavcılık ile savcılar arasında belki bir iletişim sorunu oldu. Onu bilemiyorum. Sıradan vatandaşların dosyalarında da, dosya o savcıdan alınır başkasına verilir. Doğru mu bu ayrı konu? Bu kararın hukuksal olup olmadığını Başsavcı ve Başsavcı vekiline sormak gerekiyor. Bundan sonra gözaltı kararlarının işleme konulmasına atanan yeni savcılar karar verecektir. Savcılar gözaltı işlemine gerek duymayabilir. Bu onların vereceğ bir karardır. Bekleyip göreceğiz.

 

Statükocular direniş sergiliyor

Eski Savcı Necati Özdemir: Türkiye’nin gelişmesinin önünde statükocu çevreler her noktada tam bir karşı koyuş ve direniş sergiliyorlar. Bu İstanbul üzerinde yaşadığımız konu da bunun bir parçasıdır. Bütün bunlar, değişimden rahatsız olanların yerini koruma mücadelesidir. Yargı bu işe kurum olarak alet olmuş durumda. Olanları hukuk içinde değerlendirme durumu kalmamıştır.

Taraf, 07.04.2010


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.