Gündem
 Gündem > Ergenekon > Genelkurmay'ın 'bizim değil' dediği silahları askerî birlikler Emniyet'ten geri almış
Genelkurmay'ın 'bizim değil' dediği silahları askerî birlikler Emniyet'ten geri almış
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen Kafes iddianamesi, Poyrazköy'de ele geçirilen Ergenekon silahlarının ne yapıldığı konusunu açıklığa kavuşturdu.
İddianameye göre, Nisan 2009'da aralarında LAW silahı, el bombası ve diğer ağır silahların da yer aldığı mühimmat İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Bunun üzerine ilginç bir gelişme yaşandı. Genelkurmay'ın savcılara 'Silahlar bize ait değil' diye cevap vermesine rağmen, ilgili birlikler açıklamanın ardından mühimmatı polisten istedi. Seri numaralı silah ve mühimmat, askere teslim edildi. Üzerinde seri numarası olmayanlar ise adlî emanette muhafaza altına alındı. İddianamede, ilgili mühimmatın MKE tarafından imal edilerek Jandarma Genel Komutanlığı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na teslim edildiğinin MKE Kurumu'nun resmî yazısı ile sabit olduğu da özellikle belirtiliyor.
Geçtiğimiz yıl bir ihbar mektubuyla gündeme gelen Beykoz Poyrazköy cephaneliği, Bedrettin Dalan'a ait İstek Vakfı üzerinde yapılan ve dört gün süren kazılarda ortaya çıkarıldı. 24 Nisan 2009'da sona eren işlemde buradan aralarında ağır silahların da bulunduğu bir cephanelik ele geçirildi. Ergenekon terör örgütünün eylemler için toprağa gömdüğü silahlarla ilgili işlemler bundan sonra başladı. MKE Genel Müdürlüğü bunların kendi imalatları olduğunu belirterek, üzerinde kafile numarası bulunan mühimmatı teslim alan askerî birlikleri tespit etti. Buna göre Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmattan kafile ve seri numaraları ile üretim tarihleri belirtilen 3 adet dolu LAW silahı, 1 adet MKE yapımı sis kutusu, 2 adet el bombası Jandarma Genel Komutanlığı'na ait. Bir adet MKE yapımı mor renkli sis kutusu Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na, 4 adet el bombası ile 20 adet el bombası fünyesinin de Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na ait olduğu bildirildi. "Tespit edilmiş söz konusu mühimmat askerî savcılık aracılığı ile belirtilen kuvvet komutanlıklarının ilgili birimine teslim edilmiştir." ibaresinin yer aldığı iddianameye göre, üzerinde kafile numaraları bulunmayan MKE yapımı mühimmat ile yabancı menşeli olup, ait olduğu kurum ve birliğe teslim edilemeyen mühimmat, bu konuda mahkeme bir karar verene kadar muhafazası için adli emanet kayıtlarına alınarak askerî birlik depolarına konuldu.
Genelkurmay 'eksik yok' demişti
İddianamede silah ve mühimmatın TSK kayıtlarında bulunup bulunmadığının araştırılması amacıyla askerî savcılığa yazılan yazıya, "Envanterde eksik yoktur." cevabı verilmiş olmasına rağmen, söz konusu silahların Poyrazköy'de ele geçirilmiş olmasının bir çelişki olduğuna işaret ediliyor. Genelkurmay'a yeniden bu silahların nasıl çıktığının araştırılması ve sorumlular hakkında bu konu ile ilgili soruşturma bulunup bulunmadığının bildirilmesi için yazı yazıldığı belirtiliyor. Genelkurmay Adli Müşavirliği, buna şu cevabı vermiş: "MKE tarafından sadece silahlı kuvvetlere mühimmat verilmediği, başka kurumlara da verildiği ve yabancı ülkelere de satıldığı tespit edilmiştir."
İstanbul Emniyeti'nden teslim aldılar
İlgili mühimmatın MKE tarafından imal edilerek Jandarma Genel Komutanlığı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na teslim edildiğinin MKE Kurumu'nun yazısı ile sabit olduğu belirtilen iddianamede, burada silahların nerede olduğu yönündeki soruya cevap veriliyor: "Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askerî Savcılığı aracılığıyla yapılan yazışmalar sonucunda MKE imali olup üzerinde kafile numarası bulunan mühimmatlar, ait olduğu kuvvetler tarafından İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden teslim alınmıştır." LAW silahı, el bombası gibi etkisi itibarıyla vahim nitelikteki mühimmatın, ne şekilde, kimler tarafından askerî birliklerden, depolardan çıkarıldığı, resmi kayıtlarda söz konusu mühimmat hakkında ne tür bilgi bulunduğunun tespit edilemediği de dile getirilen iddianamede, Jandarma Genel Komutanlığı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından ilgili personeli hakkında depodan çıktığı anlaşılan mühimmatla ilgili olarak başlatılan soruşturma bulunmadığı ifade ediliyor.
3 amiral, Ergenekon üyeliğinden yargılanacak
Kafes Eylem Planı iddianamesi, dün 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. Davanın ilk üç sanığı amiral rütbesini taşıyor. Ahmet Feyyaz Öğütçü, Kadir Sağdıç ve Mehmet Fatih İlğar, Ergenekon silahlı terör örgütü üyesi olmakla suçlanıyor. 3'ü tutuklu 33 sanığın 15 yıla kadar hapis talebiyle yargılanacağı davanın ilk duruşması 15 Haziran 2010'da yapılacak. 65 sayfalık iddianamede bir ilk de yaşandı. Ankara, Kayseri, Mersin, Adana, Konya, Karaman ve Aksaray barolarına üye avukatlar, 'millet' adına müşteki olarak kabul edildi.
11 Mart 2010 tarihli bilirkişi raporunda Kafes Eylem Planı'nın Bektaş'a ait DVD'ye, yakalanmadan 11 gün önce 11 Nisan 2009'da kaydedildiğinin tespit edildiği anlatıldı. 2009 yılında azınlıklara yönelik tehditlerin Kafes Eylem Planı ile uyumlu olduğu da tespit edildi.
Kafes iddianamesinde bir ilk yaşandı. Ankara, Kayseri, Mersin, Adana, Konya, Karaman ve Aksaray barolarına üye avukatlar 'millet' adına müşteki olarak iddianamede yer aldı. Müştekiler şöyle sıralandı: "Evrensel Hukukçular Platformu Başkanı avukat Hasan Hüseyin Tanrıverdi, Ankara Barosu'na kayıtlı bir grup avukat, Kayseri Barosu Başkanı Ali Aydın ve Kayseri Barosu'na bağlı bir grup avukat, avukat Halil Hulki Özel ve Mersin Barosu'na kayıtlı bir grup avukat, avukat Murat Şahin ve Adana Barosu'na kayıtlı bir grup avukat, avukat Süleyman Küçüksucu ve Konya Barosu'na kayıtlı bir grup avukat, Selçuk Acarözmen ile birlikte Karaman Barosu'na kayıtlı bir grup avukat, Sebahattin Batur'un da aralarında bulunduğu Aksaray Barosu'na kayıtlı bazı avukatlar."
Mahkeme, duruşma tarihi olarak 15 Haziran 2010'u belirledi. Duruşmalar üç gün boyunca yapılacak ve Poyrazköy cephaneliği davası ile birleştirilmesi talebi duruşmada değerlendirilecek. İddianameye giren raporlarda Poyrazköy kazılarında ele geçen mühimmatların ilgili birliklere teslim edildiği bildirildi. Sahibi belli olmayanların ise askeri depolarda saklandığı aktarıldı.
SANIKLARIN 15 YIL HAPSİ İSTENİYOR
Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan 65 sayfalık iddianamede, şüpheliler Ahmet Feyyaz Öğütçü, Kadir Sağdıç, Mehmet Fatih İlğar'ın 'Ergenekon silahlı terör örgütüyle doğrudan bağlantılı olarak Kafes Operasyonu Eylem Planı'nı hayata geçirmek üzere faaliyet yürüten yasa dışı örgütlenmede 'Danışma Kurulu' adı altında emir ve komuta yetkisini haiz örgüt mensubu oldukları' belirtildi. Mücahit Erakyol, Deniz Erki, Tanju Veli Aydın, Emre Sezenler, Hüseyin Doğancı, İsmail Bak, Metin Samancı, Levent Gülmen, Aydın Ayhan Saraçoğlu, Bülent Aydın, Bora Coşkun, Süleyman Erharat, Murat Aslan, Emre Tepeli, İbrahim Öztürk, Halil Özsaraç, Gürol Yurdunal, Ümit Özbek, Bülent Karaoğlu, Daylan Muslu, Hüseyin Erol, Mehmet İnce, Alpay Belleyici, İsmail Zühtü Tümer, Levent Olcaner, Özgür Erken, Metin Fidan, Türker Doğanca, Mesut Adanur ve Metin Keskin'in eylemlerinin de 'Ergenekon silahlı terör örgütüyle doğrudan bağlantılı olarak Kafes Operasyonu Eylem Planı'nı hayata geçirmek üzere faaliyet yürüten yasa dışı örgütlenmenin üyesi olmak' suçunu oluşturduğu kaydedildi. Tüm sanıkların, TCK'nın 314. maddesinin 2. fıkrası ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5. maddesi uyarınca 7,5 ile 15'er yıl arasında hapis cezasına çarptırılmaları istendi. Kafes Eylem Planı'nın ele geçirildiği iddia edilen emekli Binbaşı Levent Bektaş, Poyrazköy cephaneliği iddianamesinde bir numaralı sanık olduğu, Marmara bölge komutanı olarak ismi geçen Yarbay Ercan Kireçtepe, Binbaşı Erbay Çolakoğlu da ikinci Ergenekon davasında tutuklu yargılandığı için iddianamede yer almadı. Emekli Koramiral Feyyaz Ögütçü, Balyoz darbe planı soruşturmasında tutuklu ancak Kafes planı davasında tutuksuz sanık.
Avukatlar gururlu: Suçlular cezalandırılsın
Mersin Ahenk Hukuk Derneği Başkanı İbrahim Dulkadir: İddianamenin kabul edilmesi birileri için 'dokunulamaz' dönemlerinin bittiğinin apaçık göstergesi. Hukuk devleti açısından sevindirici. İnsana güven veriyor. Kafes'te çok ciddi komplolar vardı. Suçlular cezasını mutlaka çekecektir.
Kayseri Baro Başkanı Avukat Ali Aydın: Hukuk adına önemli bir gelişme. Yargının görevini yapmaya başlaması sevindirici bir durum. İddianamenin kabul edilmesi, vatandaşlık görevi olarak yaptığımız işin ne kadar önemli olduğunu da gösterdi. Ümit ediyoruz ki suçlu olan kişilere gereken ceza verilecek. Yargı görevini yaptı. Mutluyuz.
Konya Barosu avukatı Süleyman Küçüksucu: Plan toplumda kaos ortamı oluşturmayı amaçlıyordu. Avukatlar olarak bunu adalete şikâyet ettik.
Karaman Barosu avukatı Selçuk Acar Özmen: Millet olarak olayların yakından takip edildiğini göstermek için suç duyurusunda bulunduk. Bizler faydalı bir şey yaptığımıza inanıyoruz. Kafes'in amacı darbeye zemin hazırlamak. Bizler de buna karşı çıkmak amacıyla dilekçe verdik.
Ele geçirilen patlayıcılar bir şehri havaya uçurabilir
Kafes iddianamesinde, yasa dışı yapılanmanın silah listesine yer veriliyor. Buna göre, örgüt bir şehri havaya uçuracak amonyum nitrat patlayıcıya sahip. "EK-C (silah mühimmat ve malzeme listesi) başlıklı belgede Marmara Bölge 2. Hücre lideri Dz.Kd.Bnb. Eren Günay'ın imzası var. Nişancı tüfekleri, Glock, Uzi ve LAW'ların bulunduğu listedeki plastik patlayıcılar ile amonyum nitrat miktarı bomba uzmanlarını şaşkına çevirdi. Uzmanlar, 2 ton amonyum nitratın İstanbul'un yarısından fazlasını havaya uçurabileceğini belirtiyor.
Kafes planında operasyonlarda ihtiyaç duyulan silahların listesi yer alıyor. Buna göre Kafesçiler, onlarca silah ve bir şehri havaya uçuracak amonyum nitrata sahip. İddianamede "Kafes Eylem Planı-6.JPG" isimli resim dosyasının "EK-C (silah mühimmat ve malzeme listesi) başlıklı belgede silah mühimmat ve malzeme isimleri ile karşılarında adetleri yazılı bir tablonun bulunduğu kaydediliyor. Marmara Bölge 2. Hücre lideri Dz.Kd.Bnb.Eren Günay imzasının yer aldığı listedeki silahlar arasında keskin nişancı tüfeklerinden Glock'a, suikast silahı Uzi'den LAW'a kadar her şey var. Patlayıcı olarak kullanılan amonyum nitrat ve Danıştay saldırısı ile Trabzon'daki Rahip Santoro suikastında kullanılan Glock dikkat çekiyor. Listedeki plastik patlayıcılar ve amonyum nitrat ise bomba uzmanlarını şaşırttı. Uzmanlar 2 ton amonyum nitratın C4, C3, C8 plastik patlayıcıların kullanıldığı 'yemleme' yöntemiyle İstanbul'un yarısından fazlasının havaya uçurulabileceğini belirtiyor. 1 kg TNT, 12 katlı bir binayı havaya uçurabiliyor. 17 kişinin hayatını kaybettiği Güngören'deki patlamada 1 kilogram TNT kullanılmıştı.
Sanıklar, Ergenekon'la doğrudan bağlantılı
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen Kafes Operasyonu Eylem Planı'yla ilgili iddianamede 3'ü tutuklu 33 sanık yer alıyor. İddianamede, sanıkların doğrudan Ergenekon terör örgütüyle bağlantılı oldukları ve örgütün amaçları doğrultusunda faaliyet gösterdikleri aktarılıyor. İddianamede, yapılanmanın Deniz Kuvvetleri Komutalığı bünyesinde kurulan bir örgüt olduğu sonucuna varıldığı belirtiliyor. Ayrıca bu örgüt mensuplarının TSK'daki hiyerarşiyi aykırı hareket ettikleri belirtiliyor. Şu ifadeler kullanılıyor: "Soruşturma makamlarına ulaşan ihbarlar, ele geçen dokümanlar, sanık Levent Bektaş'ın İstanbul Kıraç Beldesi Hadımköy Yolu Üzeri San. 1. Bulvarı No: 109 sayılı işyerinde elde edilen 3 no'lu DVD içerisinde gizlenmiş bir şekilde bulunan 'Kafes Eylem Planı' isimli klasör içerisinde bulunan 'Gizli' ibareli 'Görev bölümlü' başlığı altındaki liste, ele geçen DVD'de yer alan planları, örgütsel içerikli notlar göz önüne alındığında şüphelilerin Deniz Kuvvetleri bünyesinde kurulan ve Ergenekon terör örgütü ile doğrudan bağlantılı, Kafes Operasyonu Eylem Planı'nı hayata geçirmek üzere faaliyet yürüten illegal yapılanma içerisinde görev aldıkları, TSK'nın kurallarına aykırı olarak askeri hiyerarşi dışında oluşan bu örgütlenmenin yasal bir örgütlenme olmadığı anlaşılmıştır."
İddianamenin 'Sonuç ve Talep' bölümünde şu ifadeler kullanılıyor: "Şüpheliler Ahmet Feyyaz Öğütçü, Kadir Sağdıç, Mehmet Fatih İlğar'ın, eylemlerine uyan, Ergenekon silahlı terör örgütüyle doğrudan bağlantılı olarak Kafes Operasyonu Eylem Planı'nı hayata geçirmek üzere faaliyet yürüten yasa dışı örgütlenmede 'Danışma Kurulu' adı altında emir ve komuta yetkisini haiz örgüt mensubu olmak suçundan...TCK'nın 314/2. maddesi gereğince ayrı ayrı cezalandırılmalarına..."
Kan donduran plan
Türkiye'yi dünyada yalnızlaştırarak 'kafese' almayı amaçlayan eylem planıyla ilgili detaylar iddianamede tek tek sıralandı. Buna göre azınlıklara yönelik suikast, bombalama, adam kaçırma, kundaklama ve yıldırma eylemleri düzenlenecek. İrticaî örgütler adına üstlenilecek bu eylemler sebebiyle hükümet zor durumda kalacak. Cuntacıların 'Kafes' adını verdiği operasyonun öncelikli hedefi hükümeti düşürmek.
İşte korkunç plandan bazı ayrıntılar:
Gayrimüslim nüfusun isim ve adresleri belirlenecek.
Gayrimüslimlere ait gazete, dergi vb. abone listeleri elde edilecek.
Agos gazetesi abonelerine tehdit telefonları açılacak ve tehdit mektupları gönderilecek.
Adalar bölgesindeki yoğun güzergahlardaki duvarlara tehdit içerikli sloganlar yazılacak.
AKP karşıtı web siteleri artırılarak faaliyetleri yoğunlaştırılacak.
AZINLIKLARA SUİKAST DÜZENLENECEK
Adalar bölgesindeki çeşitli mahallelerde bomba patlatılacak.
Azınlık haklarını hararetle savunma konusunda ön plana çıkmış kişi/kişilere suikast düzenlenecek.
Agos Gazetesi civarı gibi belirlenen yerlere ses bombaları konulacak.
Adalarda vapur seferi düzenlenen iskelelerde bombalı eylemler düzenlenecek.
Tanınmış gayrimüslim işadamı ve sanatçılardan belirlenen bir ya da birkaçı kaçırılacak.
Gayrimüslim nüfusun yoğun bulunduğu bölgelerde sık aralıklarla araç, ev ve işyeri kundaklanacak.
İstanbul ve İzmir gibi gayrimüslimlerin yoğun olarak yaşadığı illerde de benzeri eylemler yapılacak.
İcra edilen sabotaj, adam kaçırma, suikast eylemleri özel plan hücre lideriyle kurulacak koordineyi müteakip, belirlenecek irticai örgütler adına üstlenilecektir.
Eylem safhası için gerekli detaylı planlamalar bölge komutanlıklarınca hazırlanarak, emniyetli kanaldan özel plan hücre liderine ulaştırılacaktır.
Personelin ulaşım, iaşe, ibate, teknik ve taktik ihtiyaçları görevli bulundukları bölge komutanlıklarınca temin edilecektir.
Kafes Operasyonu, Özel Operasyon Gücü komutanı tarafından sevk ve idare edilecektir.
Özel Operasyon Gücü komutanı ana karargahta bulunacaktır.
Koç Müzesi'nin bombalanması, Danıştay saldırısından daha etkili olurdu
Kafes iddianamesinde, Deniz Kuvvetleri bünyesinde faaliyet gösteren hücre tipi örgütün planladığı eylemlerden biri olan Koç Müzesi'nin bombalanmasıyla ilgili çarpıcı tespitlerde bulunuldu. Son kısımda yer alan savcılık değerlendirmesinde Rahmi Koç Müzesi'ndeki patlama eylemi ve azınlıklara yönelik tehdit ve tahrik faaliyetlerinin, 2006 yılındaki Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet Gazetesi'ni bombalama olaylarından daha etkili olacağı belirtiliyor.
Ergenekon'un örgütsel dokümanlarından, "Devletin yeniden yapılandırılması için öneriler (Master Plan)" isimli belgede yer alan bazı planlara dikkat çeken savcılar, Kafes planı çerçevesinde darbe öncesi ortam hazırlama faaliyetlerine ağırlık verileceğinin öngörüldüğünü kaydediyor. Sanık Levent Bektaş'ta ele geçirilen belgelerin, daha önce Ergenekon soruşturması kapsamında eski Özel Harekat Dairesi Başkan Vekili İbrahim Şahin ve Fatma Cengiz'de çıkan belgelerle benzerlik göstermesinin önemine dikkat çekiliyor.
İddianamenin 'Sonuç ve Değerlendirme' bölümünde, Levent Bektaş'ta ele geçen planlarda çerçevesi çizilen ve Kafes Operasyonu Eylem Planı'nda yazılı bulunan gayrimüslim Türk vatandaşlarına yönelik eylemlerin gerçekleştirilmesi, Koç Müzesi'nde bulunan denizaltıya yerleştirilen patlayıcıların yoğun öğrenci ziyareti sırasında patlatılması, Poyrazköy'de ele geçen mühimmatın kullanılacağı suikastlarlarla 'darbeye zemin hazırlanmasının hedeflendiği' vurgulanıyor.
Planlanan eylemlerin, Türk devletini uluslararası kamuoyu nezdinde zor durumda bırakacağı da ifade ediliyor. Levent Bektaş'ta ele geçen dokümanlardan, Ergenekon terör örgütünün gayrimüslim Türk vatandaşları, özellikle de Ermeni kökenli Türk vatandaşlarıyla ilgili araştırmalar yaptığı, bu kapsamda Agos Gazetesi abone bilgilerinin kullanıldığı anlatılıyor.
Değişik illerde bulunan kiliselerin, bu kiliselerin sorumlularının, adreslerinin, iletişim bilgilerinin tespit edildiği belirtilerek, Kafes Operasyonu Eylem Planı ve ele geçen notlardan, Levent Bektaş ile irtibatlı şüpheli ve sanıkların gayrimüslim Türk vatandaşlarına yönelik eylem hazırlığı içerisinde bulunduklarının anlaşıldığı kaydediliyor. İddianamede, "Bu yapılanmanın, TSK'nın kurallarına aykırı olarak askerî hiyerarşi dışında, Deniz Kuvvetleri bünyesinde oluşturulan Kafes Operasyonu Eylem Planı'nı hayata geçirmek üzere faaliyet yürüten yasa dışı bir örgütlenme olduğu anlaşılmıştır.'' ifadesine yer veriliyor.
Çiçek'i tahliye eden hakimden ilginç şerh: Sanıklar her şartta
askerî mahkemede yargılanmalı
"Kafes Operasyonu Eylem Planı" iddianamesi İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından "oyçokluğu'' ile kabul edildi. Daha önce "İrtica ile Mücadele Eylem Planı"nın ıslak imzalı orijinalinin ortaya çıkmasına rağmen Albay Dursun Çiçek'in tahliyesi yönünde oy kullanan ve 'amirallere suikast' davasında tutuklu 9 teğmenin tahliyesini istemesiyle gündeme gelen Hakim Oktay Kuban, iddianameye ilişkin tensip tutanağında askerî mahkemelerin bile kabul etmediği ilginç şerh gerekçeleri koydu. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından Ekim 2009'da özel yetkili İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ne atanan Oktay Kuban, iddianamenin iadesi gerektiğine ilişkin ileri sürdüğü 9 maddelik gerekçede savcıları eleştirdi, sanıkları ise korudu. Hakim Kuban, tutuklu sanıklar Mücahit Erakyol, Levent Gülmen ve Halil Özsaraç'ın tahliye edilmesi yönünde oy kullandı. "Poyrazköy cephaneliği", "Amirallere suikast" ve "Kafes Eylem Planı" davalarında "görevsizlik kararı" verilerek sanıkların askerî mahkemede yargılanması gerektiğini savundu.
Poyrazköy'de ele geçirilen LAW silahları ve el bombalarına ilişkin ise "deniz ve yol kenarlarına bırakılan buluntu mühimmat" ifadelerini kullandı. Adeta bilirkişi raporları ve mahkeme kararlarıyla tescillenen delilleri yok saydı.
Örgütün mühimmatı Poyrazköy'le sınırlı değil
Emekli Koramiral Feyyaz Öğütçü'nün bir numaralı sanık olarak yargılanacağı Kafes Eylem Planı iddianamesinin değerlendirme bölümünde, Poyrazköy'de ele geçirilen cephaneliğin dışında örgütün, henüz ele geçirilemeyen malzeme ve mühimmata sahip olduğuna dikkat çekiliyor. Paniğe kapılan örgüt mensuplarının ellerindeki mühimmatın bir kısmını denize, yol kenarlarına bırakmak suretiyle elden çıkardıkları vurgulanıyor.
İddianamenin devamında ele geçirilen belgelerde Levent Bektaş'ın yönetimindeki ekibin deşifre olduğu, bunun yerine yeni bir yapılamaya gidilmesi gerektiğinin belirtildiği ifade ediliyor. Uyarıyı dikkate alan örgütün, deşifre olan mensupları yerine yeni elemanlar kazandırdıkları iddianamenin sonuç bölümüne şu ifadelerle yansıyor: "Örgütün, deşifre olan elemanlarının yerine 'yeni ekipler' oluşturduğu ele geçirilen doküman ve belgelerden anlaşılmaktadır."
Kayıp el bombaları ve tabancalar için sahte belge düzenlemişler
Kafes iddianamesinde 3 numaralı sanık Foça Çıkarma Gemileri Komutanı Tuğamiral M.Fatih İlğar'a bağlı bir gemide kayıp el bombaları ve tabancaların açığa çıkmaması için sahte belge düzenlendiğine dair isimsiz bir ihbar mektubu bulunuyor. Mektupta, bu belgeyi iddianamenin 21 numaralı sanığı olan ve Mehmet Fatih İlğar'a bağlı bir savaş gemisinde başçarkçı olarak görev yapan Deniz Kıdemli Yüzbaşı Ümit Özbek'in hazırladığı belirtiliyor. Özbek'in ismi, sanıklardan Levent Bektaş'ın işyerinde ele geçen 3 No'lu DVD'deki 'Kafes Operasyonu Eylem Planı'nın eki niteliğindeki 'Görev Bölümü' başlıklı belgede 'Ege Bölge Komutanlığı' başlığı altında 'Dz.Kd.Yzb. Ümit ÖZBEK: 2'inci Hücre Elemanı' şeklinde geçiyor.
DHKP/C ile irtibatı askerî tesisteki işçi sağlıyor
'Kafes Operasyonu Eylem Planı' iddianamesinde, sanıkların yasa dışı terör örgütleri ile nasıl irtibat halinde olduğu da gözler önüne serildi. İddianamedeki örgütün, yasa dışı terör örgütü DHKP/C ile askerî tesislerde işçi olarak çalışan Tanju Veli Aydın ile temasa geçtiği belirlendi. Tanju Veli Aydın'ın adı aynı zamanda Kafes Operasyonu Eylem Planı'nda Marmara bölge komutanlığı, "1. hücre elemanı" olarak da geçiyor. Ele geçen belgelerde Aydın ile ilgili, "Tanju Veli Aydın kontrolünde, sol bağlantıları güçlü" şeklinde not düşülmüş. Notlarda Aydın'dan DHKP/C içindeki ekibini hazır hale getirmesi istenirken, gerekli malzemelerin eski yerde olduğu belirtiliyor.
Kafes Eylem Planı'nda ismi 1. hücre elemanı olarak geçen işçi Tanju Veli Aydın'da çıkan bilgi notu, Ergenekon'un Erzincan yapılanmasının şehirde kaos çıkarmak için sol terör örgütleriyle işbirliği görevi verilen Üsteğmen Ersin Ergut'u hatırlattı. Terör örgütü üyeliğinden yargılanacak Erzincan İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şubesi'nde görevli Üsteğmen Ergut'ta çıkan belgelerde sol terör örgütleriyle işbirliğine gidilmesi isteniyordu. Ergut'un el yazısıyla ajandasına aldığı notta şu çarpıcı cümle geçiyordu: "Sol terör örgütü faaliyetleri artırılacak."
Savcılık tek tek belgeledi: 'Kafes Eylem Planı' hayata geçirildi
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Muhabere Elektronik Şube Müdürlüğü hizmetlerinde kullanılmakta olan 155 mail ihbar hattına 23 Mayıs 2009 tarihinde bir ihbar e-postası geliyor. E-postada, Kafes Operasyonu Eylem Planı'nın amacı ve örgütün izleyeceği stratejiler aktarılıyor: "...Kafes Eylem Planı'nın amacı; ülke içerisinde çeşitli eylemler yaparak ülkede Ergenekon örgütünün hedefleri doğrultusunda kargaşa çıkarılması, Cumhuriyet mitingleri tarzında çeşitli yürüyüş ve mitinglerin organize edilmesi, basın kuruluşları aracılığı ile Ergenekon'a destek verilmesi, hükümetin yıpratılması ve gayrimüslim vatandaşlarımızın tehdit edilerek, can güvenliklerinin olmadığı duygusunu aşılayarak hükümetin içeriden ve dışarıdan baskı altına alınması ve ülke gündemini değiştirerek Ergenekon davasının boşa çıkarılmasıdır." Mektupta ayrıca plan dahilinde yapılan bazı uygulamalara da örnekler veriliyor: "Bugüne kadar bu eylem planı dahilinde hayata geçirilen bazı eylemlerden de örnek vermek istiyorum. Kasımpaşa Postanesi'nden Ermeni kiliselerine, gazetelere, gayrimüslim vatandaşlarımızın evlerine tehdit içerikli mektupların gönderilmesi bu plan dâhilinde yapılmıştır. Burada da amaç, kargaşa ve kaos çıkarmaktır. Kasımpaşa Postanesi'nde güvenlik kameralarının olmaması, burayı tercih etmelerindeki en büyük etkendir."
İddianamedeki bilgilere göre savcılık, mektuptaki iddiaların doğruluğunu araştırıyor. Ve gerçekten de söz konusu postaneden azınlıklara tehdit içerikli mektuplar gönderildiğini tespit ediyor. İddianamede şu ifadeler kullanılıyor: "Kasımpaşa Postanesi'nden tehdit mektubu gönderilip gönderilmediği yönünde yapılan çalışmalar neticesinde; 3 Mayıs 2007 tarihinde Beyoğlu İlçesi Kasımpaşa Postanesi'nden İstanbul'da bulunan bazı Ermeni okullarına "Temel Malatyalı Karadeniz Mahallesi Trabzon Sokak No: 3/1 Avcılar İstanbul" isim ve adresi ile gönderilen 2 sayfalık 'SON UYARI VE İKAZ' başlıklı, 'İlgili bütün kuruluşlara gönderilmiştir. Bu muhtıra ve harekât Türk milletinin geleceği ve birlikte yaşamasının devamı için başlatılmıştır. Saygılarımızla.' ibareleri ile son bulan bilgisayar çıktısı mektubu gönderen isim ve adres üzerinde yapılan çalışmalarda böyle bir adresin bulunmadığı, isim ile ilgili çalışmalarda herhangi bir kaydının olmadığı anlaşılmıştır. Yapılan araştırmada söz konusu tehdit mektubunun Surp Haç Yatılı Ermeni Lisesi, Özel Kalfayan Ermeni Kız Yurdu, Loven Vartuhyan Ermeni İlköğretim Okulu, Özel Tarkmancaş Ermeni İlköğretim Okulu, Karagözyan Ermeni İlköğretim Okulu, Getronagan Ermeni Lisesi, Özel Topkapı Levon Ermeni İlköğretim Okulu, Bezciyan Ermeni İlköğretim Okulu, Eseyan İlköğretim Okulu ve Özel Dadyan Ermeni Lisesi'ne gönderildiği tespit edilmiştir."
AMAÇ: GÜNDEMİ DEĞİŞTİRİP, AKP ÜZERİNDEKİ BASKIYI ARTIRMAK
İddianamede yer alan 'Gizli' ibareli 'Psikolojik Harekat Kampanya Kontrol Formu'nda Kafes'in hedefi şu sözlerle aktarılıyor: "Türkiye'de yaşayan gayrimüslimlerin can ve mal güvenliklerinin sorgulanarak, AKP hükümeti üzerinde iç ve dış toplumun baskısını artırmak, kamuoyunu meşgul etmek ve Ergenekon davası başta olmak üzere gündemi değiştirmektir."
'Kafes komplo' tezini bilirkişi çürüttü; plan DVD'ye 11 Nisan'da kaydedilmiş
Azınlıklara yönelik kanlı eylem planlarını öngören 'Kafes Eylem Planı'nın 29 Mart 2009 yerel seçimlerinden 12 gün sonra hazırlandığı ortaya çıktı. İddianamede yer alan bilgilere göre, altında Poyrazköy soruşturması kapsamında tutuklanan Yarbay Ercan Kireçtepe'nin imzası bulunan plan, Levent Bektaş yakalanmadan önce, 11 Nisan 2009'da DVD'ye kaydediliyor. Kafes'in komplo olduğu ve DVD'ye sonradan kaydedildiği yönündeki iddialar da bilirkişi raporuyla çürütüldü.
Soruşturma kapsamında hazırlanan 65 sayfalık iddianamede şu ifadeler kullanılıyor: "Sanık Levent Bektaş'tan elde edilen 3 No'lu DVD'nin oluşturulma tarihi ile DVD'de kayıtlı belgelerin üzerindeki tarihler arasında çelişki gibi görünen farklılığın açıklığa kavuşturulması yönünde, 9 Mayıs 2009 tarihli inceleme ve değerlendirme raporunu düzenleyen uzman bilirkişilere verilen talimat üzerine hazırlanan 11 Mart 2010 tarihli ek raporda özet olarak; Levent Bektaş'tan elde edilen 3 No'lu DVD'nin çoklu oturum yöntemi kullanılarak iki farklı zamanda yazdırıldığı aktarılıyor. DVD'de 'Nero Burning Rom' isimli program vasıtasıyla ilk oturum (session) oluşturulurken (ilk yazdırma işlemi), 'yak' komutundan hemen önce 'Daha sonra dosya eklenmesine izin ver' komutunun aktif hale getirildiğinden dolayı, DVD'de ikinci bir oturum oluşturulmasına imkân sağladığı belirtiliyor. DVD'nin ilk oturum oluşturma/yazdırılma işleminin 23 Aralık 2008 tarih ve 22.10'da, ikinci oturum oluşturma/yazdırılma işleminin ise 11 Nisan 2009 tarih ve saat 19.03'te gerçekleştirildiği görülüyor. DVD'de yer alan 2. oturumda, 1. oturumdan farklı olarak 'Okul (2004) DVDRip.mp4' isimli video dosyasının eklendiği/yazdırıldığının tespit edildiği bildirilmiştir. Dolayısıyla içerisinde Kafes Operasyonu Eylem Planı ve ekleri ile diğer örgütsel dokümanlar bulunan 'ac.rar' isimli arşivleme/sıkıştırma dosyasının bulunduğu 'Okul (2004) DVDRip.mp4' isimli bir video dosyasının DVD'ye kayıt/yükleme tarihinin 11 Nisan 2009 olduğu, DVD'nin ele geçirildiği 22 Nisan 2009 tarihinden 11 gün önce bu işlemin gerçekleştirildiği, hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespit edilmiştir."
Kim ne ile suçlanıyor?
Emekli Koramiral Feyyaz Öğütçü: İddianamede 1 numaralı sanık olarak yer alıyor. Levent Bektaş'ın işyerinde ele geçirilen 3 No'lu DVD'deki 'Kafes Operasyonu Eylem Planı Görev Bölümü'nde Danışma Kurulu başlığı altında 'Kora. A.Feyyaz Öğütçü: Başkan' şeklinde ismi geçiyor. Oluşturulacak projelerin sevk ve idaresi üst kuruldan onaylandıktan sonra üç aşamalı emir komuta zincirinin ilk ismi de Feyyaz Öğütçü. Balyoz Eylem Planı soruşturması çerçevesinde tutuklanmıştı. Ergenekon terör örgütüne doğrudan bağlantılı olarak Kafes Operasyonu Eylem Planı'nı hayata geçirmekle suçlanıyor.
Emekli Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Kadir Sağdıç: Levent Bektaş'ın ofisinde ele geçirilen DVD'lerde Kafes Eylem Planı'nın Danışma Kurulu başkan yardımcısı olarak geçiyor. Planda ele geçirilen belgelerde Sağdıç'ın adı "olmazsa olmaz" olarak ifade ediliyor. Oluşturulacak projelerin sevk ve idaresi üst kuruldan onaylandıktan sonra üç aşamalı emir komuta zincirinin ikinci ismi. Tutuksuz yargılanıyor. Ergenekon terör örgütüne doğrudan bağlantılı olarak örgütün amaçları doğrultusunda hareket etmekle suçlanıyor.
İzmir Foça Çıkarma Filosu Komutanı Tuğamiral Mehmet Fatih İlğar: İddianamede 3 numaralı sanık olarak geçiyor. Levent Bektaş'ta ele geçirilen 3 No'lu DVD'de adı Danışma Kurulu üyeliğinde geçiyor. 'Fuhuş çetesi' isimli belgenin 'Dz. Kuvvetleri içerisinde kurulu bulunan organize örgüt elemanları ve irtibatları' başlığı altındaki bölümde ismi yer alıyor. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne gönderilen bir ihbar mailinde İlğar'ın Deniz Kuvvetleri'nde iddia edilen illegal yapılanma içinde yer aldığı öne sürülüyor. Tutuksuz yargılanıyor. Ergenekon terör örgütüne doğrudan bağlantılı olarak Kafes Eylem Planı'nı hayata geçirmekle suçlanıyor.
Zaman, 20.03.2010
Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.
| 
