Basından > ‘Balyoz’da kumpas’ davasında tutuklama yok, 23 Kasım’a ertelendi

 ‘Balyoz’da kumpas’ davasında tutuklama yok, 23 Kasım’a ertelendi
‘Balyoz planı’ davasında yargılanan bazı sanıklara kumpas kurdukları suçlamasıyla dava açılan gazeteciler eski Taraf gazetesi çalışanları Mehmet Baransu, Yasemin Çongar, Ahmet Altan ve Yıldıray Oğur ilk kez hakim karşısına çıktı. Dava 23 Kasım’a ertelendi.


İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tüm sanıklar hazır bulunurken Belçika, İtalya, İsviçre, İsveç, Danimarka, Almanya konsolosluklarından temsilciler, Avrupa Gazeteciler Federasyonu, Uluslararası PEN, Norveç Gazeteciler Birliği temsilcilerinin yanısıra CHP’li Sezgin Tanrıkulu ve gazeteci Perihan Mağden de izleyici olarak yer aldı. Hakkında yakalama kararı bulunan sanık Tuncay Opçin ise duruşmaya gelmedi.

Balyoz davasında yargılanıp beraat eden ve bu davanın şikayetçisi emekli hakim albay Ahmet Zeki Üçok, emekli albay Hakan Büyük, emekli orgeneral Çetin Doğan, emekli koramiral Kadir Sağdıç, emekli tümgeneral Ahmet Bertan Nogaylaroğlu ve albay Nedim Ulusan’ı avukatları Hüseyin Ersöz temsil etti.

Duruşmada, 276 sayfalık iddianamenin özeti okunarak başlandı. İddianamede, Baransu’nun 35 yıldan 75 yıla kadar, Çongar, Altan ve Oğur’un 20’şer yıldan 52 yıl altışar aya kadar hapsi talep ediliyor.

Baransu: Tutuklu muyum, esir mi belli değil

Sesli ve görüntülü kayda alınan duruşmada savunmasını yapan Baransu, iddianamenin okunması sırasında hükümeti yıkmaya yönelik ifadenin geçtiğini belirterek “İddianamenin herhangi bir yerinde hükümeti yıkmaya yönelik bir iddia görmedim. İddianamede baştan sona 1000’e yakın doğru olmayan iddia var. Ahmet Altan, Yasemin Çongar ve ben olmasaydım askeri vesayeti nah bitirirdiniz” dedi.

Baransu, iddianamenin hiçbir ekinin kendisine yollanmadığını belirterek, “17-25 Aralık’tan sonra hakkımda açılan 70 tane dava var. Avukatımla haftada bir gün, 20 dakika görüşebildim. Ben tutuklu muyum, esir miyim belli değil. Delilleri bana vermediniz. Ekleri alamıyorum. Savunmamı onları gördükten sonra yapacağım” diye konuştu.

‘İddianamede farklılıklar var’

Yasemin Çongar’ın avukatı Veysel Ok da kendilerindeki iddianameyle, mahkemede okunan iddianame arasında farklılıklar olduğunu belirterek bu çelişkinin mahkeme tarafından giderilmesini talep etti.

Avukat Ok, iddianamede Can Dündar’ın yargılandığı iddianameden ciddi intihaller yapıldığını belirtti.

Şikayetçilerin avukatları katılma talebinde bulundu

Şikayetçilerin avukatı Hüseyin Ersöz ise Balyoz davasında müvekkillerine suç isnat edilen belgelerin, 1. Ordu Karargahı’ndan çıkarılmış gizli belgeler olduğunu, sanıkların bu belgeleri sahte dokümanlara gerçek süsü vermek için kullandığını belirtti. Ersöz, “Belgelerin 1’inci Ordu Karargahı’ndan çıkarılmasında sanıkların dahli bulunmaktadır” diyerek müvekkillerinin suçtan doğrudan zarar gördüğünden davaya katılma talebinde bulundu.

‘O haber bugün gelse yine yayınlarım’

Baransu ise, “O haber, bugün gelse yine yayınlarım. ‘Balyoz Darbe Planı’na konu olan ses kayıtlarına bakın, 15 Temmuz’da gerçekleşen darbe girişiminde yapılanlarla birebir aynı. 15 Temmuz’da AKOM’a gidildi mi, gidildi; TRT’ye, CNN Türk’e, büyükşehir belediyesine gidildi mi, gidildi. Çetin Doğan’ın ses kayıtlarında da AKOM’un merkez yapılacağı, TRT’nin ele geçirileceği, Taksim’e tank çıkarılacağı hepsi var. Birebir aynı” diyerek katılma talebinin reddini talep etti.

Çongar: Bavulun gazeteye getirildiği gün ben orada değildim

Çongar, duruşmada yaptığı savunmasında Baransu’nun bavulu gazeteye götürdüğü gün orada olmadığını savundu: “Baransu habere kaynaklık eden metinleri ve diğer bazı belgeleri haber kaynağından aldığı bavul içinde tutanakla savcılığa teslim etti. Gazete yönetiminin bavulun içeriğine dokunulmaması konusunda kesin bir kararı vardı, bunu biliyorum. Ancak bavul, Mehmet Baransu tarafından gazeteye getirildiği gün ben orada değildim, dolayısıyla belgelerin asıllarının içinde yer aldığı söylenen bavulu hiç görmedim, o bavulla aynı mekânda hiç bulunmadım.

Bu davanın konusu olan Egemen Harekat Planı o bavuldaki belgeler arasında mıydı değil miydi bilmiyorum. Takdir edersiniz ki, görmediğim, dokunmadığım belgeleri imha etmiş olamam. Kaldı ki o dönem Taraf gazetesinin darbe konulu haberlerine kaynaklık eden hiçbir belgeyi yırtmak, yakmak ya da kâğıt öğütücüden geçirmek gibi bir eyleme katılmadım. Taraf gazetesinde herhangi birinin böyle bir iş yaptığını duymadım, tanık olmadım.”

Savunmaların ardından duruşmayı 23 Kasım’a erteleyen mahkeme heyeti, Baransu’nun da tutuklu yargılanmasına devam edilmesi kararı verdi.

diken.com.tr, 02.09.2016

Konu ile ilgili sayfalar...
7/14/2017 - Yeni KHK ile 7 binden fazla ihraç: Emniyet'ten 2303, Adalet Bakanlığı'ndan 418, YÖK'ten 302, Diyanet'ten 551...
7/4/2017 - Utanç bilançosu: Yılın ilk altı ayında en az 906 işçi hayatını kaybetti...
6/23/2017 - Altan kardeşler ve Ilıcak'ın görüşleri nedeniyle 'darbecilik'le suçlandığı davada tahliye yok!...
6/23/2017 - Article 19 bilirkişi raporu: Altanlar'a yönelik suçlamalar asılsız, müebbet istemi orantısız...
6/21/2017 - Gülen yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında yargılanan gazeteci yazar Mehmet Altan: Darbeden haberdar değildim ...
Bütün başlıklar için tıklayınız