"Bu suça ortak olmayacağız" diyen 21 akademisyene gözaltı!
Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi, bir süre önce bir bildiri yayınlamış, bu bildiriye Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümetten tepki gelmişti
"Bu suça ortak olmayacağız" başlıklı metne imza atan 21 akademisyenden 12'si gözaltına alındı. Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı yürüttüğü soruşturma kapsamında, "Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ve devletin yargı organlarını alenen aşağılamak" ile "terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından dolayı bildiriye imza atan 21 akademisyen hakkında gözaltı kararı alındı.
Polis ekipleri, akademisyenlerden 12'sini gözaltına aldı, 9 akademisyen hakkında da gözaltı işlemlerin devam ettiği öğrenildi.
DHA, Kocaeli Emniyet Müdürü Levent Yarımel’in, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturmayı yürüttüğünü belirterek, "Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatları doğrultusunda bildiriye imza atan 12 akademisyen gözaltına alındı. Gözaltılar 19'u bulacak" dediğini duyurdu.
Gözaltına alınan akademisyenlerin listesi şöyle:
Adem Yeşilyurt, Ar. Gör., Kocaeli Üniversitesi
Aynur Özuğurlu, Doç. Dr., Kocaeli Üniversitesi
Burcu Yakut Çakar, Doç. Dr., Kocaeli Üniversitesi
Derya Keskin, Yrd. Doç. Dr., Kocaeli Üniversitesi
Güven Bakırezer, Doç. Dr., Kocaeli Üniversitesi
Hakan Koçak, Doç. Dr., Kocaeli Üniversitesi
Hülya Kendir, Yrd. Doç. Dr., Kocaeli Üniversitesi
Kuvvet Lordoğlu, Prof. Dr., Kocaeli Üniversitesi
Mehmet Cengiz Erçin, Prof. Dr., Kocaeli Üniversitesi
Mehmet Rauf Kesici, Yrd. Doç. Dr., Kocaeli Üniversitesi
Mehmet Ruhi Demiray, Yrd. Doç. Dr., Kocaeli Üniversitesi
Nilay Etiler, Prof. Dr., Kocaeli Üniversitesi
Onur Hamzaoğlu, Prof. Dr., Kocaeli Üniversitesi
Özlem Özkan, Doç. Dr., Kocaeli Üniversitesi
Ümit Biçer, Prof. Dr., Kocaeli Üniversitesi
Veli Deniz, Prof. Dr., Kocaeli Üniversitesi
Yücel Demirer, Doç. Dr., Kocaeli Üniversitesİ
Zelal Ekinci, Prof. Dr., Kocaeli Üniversitesi
Selime Güzelsarı, Yrd. Doç., Abant İzzet Baysal Üniversitesi
Kocaeli Üniversitesi Senatosu'nun konuya ilişkin yaptığı açıklama şöyle:
"11.01.2016 tarihinde, çeşitli üniversitelere mensup bir grup akademisyen tarafından yayınlanan bildiri, tüm yurtta olduğu gibi üniversitemizde de büyük infial yaratmıştır. Devletimizin birliği ve bekası için güvenlik güçleri tarafından vatan toprağında teröre karşı verilen kahramanca mücadeleyi, bu uğurda dökülen şehit kanlarını hiçe sayarak 'katliam ve kıyım' olarak nitelendirmek demokratik hak ve özgürlük kavramı ile asla bağdaşmamaktadır. Terörün her türlüsünün karşısında yılmadan duran Kocaeli Üniversitesi, bazı akademisyenlerin bu yaklaşımını teröre destek olarak görmekte ve yayımlanan bildiriyi şiddetle kınamaktadır. Bu bağlamda kurumumuzdaki ilgili kişiler hakkında Rektörlüğümüzce idari soruşturma süreci başlatılmış olup, kamuoyuna saygıyla duyurulur."
Ne demişlerdi?
'Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi' 11 Ocak'ta Ankara ve İstanbul'da düzenledikleri basın açıklamalarında "Bizler bu suça ortak olmuyoruz" başlıklı bir bildiri yayınladı. Türkiye ve yurt dışından 89 üniversiteden 1128 akademisyenin imzaladığı bildiride şöyle deniyordu:
"Türkiye Cumhuriyeti; vatandaşlarını Sur'da, Silvan'da, Nusaybin'de, Cizre'de, Silopi'de ve daha pek çok yerde haftalarca süren sokağa çıkma yasakları altında fiilen açlığa ve susuzluğa mahkûm etmekte, yerleşim yerlerine ancak bir savaşta kullanılacak ağır silahlarla saldırarak, yaşam hakkı, özgürlük ve güvenlik hakkı, işkence ve kötü muamele yasağı başta olmak üzere anayasa ve taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ile koruma altına alınmış olan hemen tüm hak ve özgürlükleri ihlâl etmektedir.
Devletin başta Kürt halkı olmak üzere tüm bölge halklarına karşı gerçekleştirdiği katliam ve uyguladığı bilinçli sürgün politikasından derhal vazgeçmesini, sokağa çıkma yasaklarının kaldırılmasını, gerçekleşen insan hakları ihlallerinin sorumlularının tespit edilerek cezalandırılmasını, yasağın uygulandığı yerde yaşayan vatandaşların uğradığı maddi ve manevi zararların tespit edilerek tazmin edilmesini, bu amaçla ulusal ve uluslararası bağımsız gözlemcilerin yıkım bölgelerinde giriş, gözlem ve raporlama yapmasına izin verilmesini talep ediyoruz."
Müzakere koşullarının hazırlanmasını ve kalıcı bir barış için çözüm yollarının kurulmasını, hükümetin Kürt siyasi iradesinin taleplerini içeren bir yol haritasını oluşturmasını talep ediyoruz."
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘aydın müsveddeleri’ dediği ‘Barış İçin Akademisyenler’i suç örgütü lideri Sedat Peker, “Oluk oluk kan akıtacağız ve akan kanlarınızla duş alacağız” diye tehdit etmişti.
t24.com.tr, 15.01.2016
|