Basından > Murat Karayılan: Özerkliği kabul etmezlerse biz de ayrılmayı düşünürüz

Murat Karayılan: Özerkliği kabul etmezlerse biz de ayrılmayı düşünürüz
PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan ''Eğer onlar Demokratik Özerkliği tümden reddeder ve bunu isteyenleri yok etmeye kalkışırlarsa biz de ayrılmayı düşünürüz.'' dedi.

Yeni Özgür Politika gazetesine konuşan Karayılan, PKK lideri Abdullah Öcalan özgürleşmeden ve Kürtlerin özerkliği tanınmadan savaşın durmayacağını söyledi. Karayılan, “Eğer özerkliği tümden reddeder ve bunu isteyenleri yok etmeye kalkışırlarsa biz de ayrılmayı düşünürüz” ifadesini kullandı 

 Yeni Özgür Politika’ya konuşan Murat Karayılan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

 “HENDEK OLMASAYDI DA SALDIRILAR BAŞLAYACAKTI”

 “AKP hükümeti ‘tek millet, tek bayrak, tek dil’ eksenini korumak ve yeni dizaynda Kürt halkının herhangi bir statü kazanmasının önüne geçmek için Kürdistan halkının öz yönetim ve özerklik taleplerini bastırmak istiyor. Bu talebi ileri süren herkesi cezalandırarak, içeri atarak, yok ederek Kürt halkını teslim almak istiyor. Tıpkı 1920’lerde nasıl Kürtler bir boşluğa girdiyse, Kürt halkını öyle bir boşluğa sevk etmek ve kimliğine sahip çıkamaz hale getirmek için bu saldırı dalgası başlatılmış bulunuyor. Yani kapsamı böyledir. Hendek olmasaydı da bu saldırılar başlatılacaktı. Nitekim ateşkesi bozup saldırıları başlattıklarında hendek yoktu. Ama masayı devirdiler, çözüm sürecini boşa çıkardılar, ‘Kürt sorunu yoktur’ dediler ve bu temelde süreci başlattılar.

 “YAŞANAN BİR İÇ SAVAŞTIR”

 “Bir çatışma durumuna savaş ya da iç savaş diyebilmek için nelerin olması gerektiğine baktığımızda şu anda Cizre’de, Silopi’de, Sur’da, Nusaybin’de, Kerboran’da bir savaşın yaşandığı açıkça görülür. Tank kullanılıyor mu, evet; top kullanılıyor mu, evet; roket kullanılıyor mu, evet; Kobra helikopterleri kullanılıyor mu, evet; keşif uçağı kullanılıyor mu, evet. Yani bir savaşta kullanılabilecek bütün silahlar kullanılıyor. Şehirler tarumar ediliyor. Şu an Sur’da binaları yıka yıka ilerlemek istiyorlar. Koskoca uluslararası bir yol olan İpek Yolu bir haftadır kapatılmış bulunuyor. Kendi memurlarını Cizre ve Silopi’den çekmiş bulunuyorlar. Yani bir savaş var ve bu savaş kendi halkına karşı veriliyor. O zaman bu bir iç savaştır.

 “HPG ŞEHRE İNMEDİ AMA DAHİL OLABİLİR”

 “Hendek ve barikatlar siyasi soykırıma karşı gelişmiştir. Bu açıdan esas olarak hendekler bir savunma yöntemi olarak gündemleşmiştir. Tabi buralardaki çatışma süreci başlangıçta taş, sopa, molotof ve av tüfekleriyle yapılıyorken, süreç içerisinde kendiliğinden bir silahlanmaya doğru gidilmiştir.

 “Hiçbir dönemde tarafımızdan bu tür bir direniş için şehirlere silah taşınmamıştır. Ancak başlangıçta silahsız bir şekilde direnen bu insanlar bir şekilde giderek kendi imkanlarıyla silahlanmak durumunda kaldılar. Tabi bu silahların ve de örgütlenmenin mahiyeti, birebir saldırıların mahiyetine bağlıydı.

 HPG’nin resmi bölük ve takımları şehre inmemiştir; böyle bir karar da yoktur. Fakat bu noktada uyarı yapıyoruz: Bu biçimde devam ederse, artık HPG’nin de dahil olma durumu söz konusu olabilir. Hareketimizin yönetimi bugün bunu gündemine almıştır; tartışıyor.

 “BİRLİKTEN YANAYSAN DEMORKATİK ÖZERKLİĞİ SAVUNURSUN”

'“Demokratik Özerklik formülasyonunu Önder Apo geliştirmiştir; Türkiye’de bölünmenin değil, bir arada yaşamanın formülasyonudur. Zoraki birlik değil, gönüllü birliğin demokratik ulus perspektifiyle geliştirilmesidir. Kaldı ki Demokratik Özerklik sistemi tüm Türkiye için talep edilen bir sistemdir. Eğer bu reddedilirse, o zaman birlik de reddedilmiş demektir. Bu yüzden Demokratik Özerklik direnişi Kürt halkının Türkiye’yle birlikte yaşama tutumu ve son arayışıdır. Bunu böyle ele almak gerekiyor.

''BUGÜN DİRENEN BİR HALK VAR''

 “Eğer birlikten yanaysan Demokratik Özerkliği savunursun. Ancak, ‘biz Demokratik Özerkliği falan tanımıyoruz; siz de dilinizi, kültürünüzü, her şeyinizi terk edeceksiniz; benim boyunduruğum altında yaşamaya mahkumsunuz; teslim olacaksınız’ diyorsanız bu artık mümkün değildir. Bunu bilmeniz gerekir. Ortadoğu’nun bugünkü gerçekliğinde ve PKK’nin Kürdistan’da sağladığı gelişme ile Kürt halkının bugün yaşadığı bilinçlenme ve iradeleşme karşısında sizin bu dayatmanız beyhude bir dayatmadır. Bu artık mümkün değildir. Artık zulümle sonuca gidemezsiniz. ‘Zulümle abad olunmaz’ sözünü bizzat kendiniz kullandınız. Bugün direnen bir halk gerçekliği var; gece-gündüz sokakta olan bir halk var. Siz bu halkın hepsini öldüremezsiniz, bastıramazsınız.

 “EĞER ORDUYU DAHA ÇOK İLERİ SÜRERLERSE YENİ KARARLARA GİDERİZ”

 “Eğer orduyu daha fazla ileri sürerlerse ve katliam geliştirirlerse bu, ateşe körükle gitmektir; o zaman biz de yeni kararlara gideriz. Bu savaş çok daha yaygınlaşır, derinleşir ve sonuçta Türk devleti kaybeder. Türk devletinin Kürt Özgürlük Mücadelesi karşısında kazanma şansı yoktur artık. Çünkü Kürdistan Özgürlük Mücadelesi doğru ve güçlü bir siyasete sahiptir; davasında haklıdır."

Cumhuriyet, 21.12.2015

Konu ile ilgili sayfalar...
7/14/2017 - Yeni KHK ile 7 binden fazla ihraç: Emniyet'ten 2303, Adalet Bakanlığı'ndan 418, YÖK'ten 302, Diyanet'ten 551...
7/4/2017 - Utanç bilançosu: Yılın ilk altı ayında en az 906 işçi hayatını kaybetti...
6/23/2017 - Altan kardeşler ve Ilıcak'ın görüşleri nedeniyle 'darbecilik'le suçlandığı davada tahliye yok!...
6/23/2017 - Article 19 bilirkişi raporu: Altanlar'a yönelik suçlamalar asılsız, müebbet istemi orantısız...
6/21/2017 - Gülen yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında yargılanan gazeteci yazar Mehmet Altan: Darbeden haberdar değildim ...
Bütün başlıklar için tıklayınız