Basından > Can Dündar 17 Aralık yolsuzluk fezlekesini talep etti, mahkeme reddetti

Can Dündar 17 Aralık yolsuzluk fezlekesini talep etti, mahkeme reddetti

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar hakkında, 17 ve 25 Aralık yolsuzluk soruşturmalarıyla ilgili köşe yazıları nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan'a hakaret suçlamasıyla açılan davaya devam edildi. Dündar'ın fezlekelerin istenmesi talebi reddedildi.

İstanbul 2. Asliye Ceza mahkemesi'ndeki duruşmaya, MİT TIR'larıyla ilgili soruşturma kapsamında tutuklu bulunan Dündar cezaevinden getirildi. Salona alınan Dündar'ı izleyiciler uzun süre alkışladı. CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, bazı CHP'li vekiller, gazeteciler Ruşen Çakır, Tarık Toros, Erkam Tufan Aytav, Mete Çubukçu, sanatçılar Tarık Akan ve Rutkay Aziz'in de aralarında bulunduğu kalabalık bir grup da adliyeye geldi.

Dündar'ın, 18 Temmuz 2014 tarihli 'Fezlekeleri okumak hakkımız' ve 1 Temmuz 2014 tarihli 'Erdoğan'ın yumuşak karnı' başlıklı köşe yazılarında Erdoğan ve oğluna hakaret ettiği iddia edildi. Hakim, önceki duruşmada talep edilen yolsuzluk dosyasına ilişkin takipsizlik kararının geldiğini belirtti.

Dündar'ın avukatı Akın Atalay, yasada isnadın ispatı düzenlemesi bulunduğunu kaydetti. Kamu yararı olması veya şikayetçilerin rızası olması durumunda ispat haklarını kullanabileceklerini kaydeden Atalay, şikayetçilere rızaları olup olmadığının sorulmasını talep etti.

Erdoğan'ın avukatı Hatice Özay, yolsuzluk soruşturmasında takipsizlik verildiği için yazılarda ifade edilen isnatların geçersiz olduğunun görüldüğünü söyledi. Ayrıca bir ispata gerek olmadığını kaydeden Özay, bu talebin yargılamayı sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu savundu. Tarafları dinleyen mahkeme, bu yönde bir karar gözetilmeden yargılamaya devam edilmesine hükmetti.

FEZLEKENİN TAMAMININ İSTENMESİNİ TALEP ETTİ

Dündar'ın avukatı Bülent Utku, yolsuzluk dosyasının tamamını istediklerini belirtti, ancak sadece takipsizlik dosyasının getirtildiğini söyledi. Utku, Meclis Araştırma Komisyonu tutanakları ve fezlekelerin tamamının istenmesini talep etti.

Avukat Akın Atalay, gazetecinin görevinin maddi gerçeği ortaya çıkarıp haber yapmak olmadığını kaydetti. Böyle olması durumunda bunun resmi gazete olacağını ifade eden Atalay, müvekkilinin yazılarının yayınlandığı tarihte yolsuzluk hakkında henüz takipsizlik verilmediğini de aktardı. Müvekkilinin o tarihte görünür gerçekliğe uygun şekilde gazetecilik yaptığını belirtti.

'BİLGİLERE NASIL ULAŞTIN?'

Hakim, Dündar'a bilgilere nasıl ulaştığını sordu. Fezlekenin internetten yayınlandığını, açık kaynaklardan ulaştığını belirten Dündar, o dönemde hükümet sözcüsü olan Hüseyin Çelik'in de, 'Fezlekelerde rencide olacağımız bir şey yok, isteyene gösterebiliriz' dediğini söyledi. Dündar, "Açık kaynaklardan fezlekeye ulaştım. Tamamı mı bir bölümü mü bilmiyorum. Oradaki bilgileri yazdım. Hakaret ettiğim iddia ediliyor. Hakaret varsa ben değil fezlekeyi yazanlar yapmıştır. Fezlekeler getirtilirse o ifadeleri benim mi onların mı yaptığı anlaşılır." dedi.

Erdoğan'ın avukatı Hatice Özay, sanığın intenetten ulaştığı bilgileri yazdığını söyleyerek, "Bu bilgilerde şüphesi varsa görünür gerçeklik yönünden hukuka uygunluk gerçekleşmemiş olacak. Fezlekeyi yazanlar hakaret etmişse sanık da bunu yayınlayarak basın yoluyla hakaret etmiş olacak. Her durumda hakaret edilmiş oluyor." diye konuştu.

FEZLEKENİN İSTENMESİ TALEBİ REDDEDİLDİ

Söz alan Dündar, yazılarındaki isnatların iddiadan ibaret olduğunu ve fezlekede yer alan bilgiler olduğunu vurguladığını söyledi. Karşı tarafa da söz hakkı tanıdığını, onlardan gelen yazıları da yayınladığını kaydetti. Mahkeme, ara karar ile fezlekelerin istenmesi talebini reddetti. Avukat Özay, "İddia edildi denmesi bir anlam ifade etmiyor. Kamuoyunda suçlu algısı oluşturulmaya yönelik bir yazı. Suçun işlendiğini ortadan kaldırmaz. Şikayetimiz devam ediyor." diye konuştu.

Dündar'ın avukatları, esasa ilişkin savunmalarını yapmak için süre talebinde bulundu. Süre veren mahkeme duruşmayı erteledi. Duruşma sonunda mahkeme ara verdi. Dündar jandarma eşliğinde salondan ayrılırken izleyiciler yine alkışladı. Dündar'ın Erdoğan ve oğluna hakaret iddiasıyla toplam 4 yıl 6 aya kadar hapsi isteniyor.

TEKZİP DAVASINDA BERAAT

Dündar'ın, hakaret davasından önce tekzip kararının yayınlanmamasıyla ilgili davanın duruşması yapıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın şikayeti üzerine tekzip yayınlanmasıyla ilgili mahkeme kararına rağmen, gazetenin yayınlamadığı iddia edildi. Gazetenin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Abbas Yalçın ve Dündar, ortak savunmalarında tekzibi yayınladıklarını belirtti ve gazete nüshasını mahkemeye sundu. Mahkeme ise, tekzip yayınlanmasına dair kararın itiraz yolu açık olmak üzere verildiğini, o karar kesinleşmeden bu dava açıldığı gerekçesiyle beraat kararı verdi.

CAN DÜNDAR: DÜRÜSTLER, USULSÜZLÜK YAPANLAR KADAR CESUR OLMAKLA YÜKÜMLÜDÜR

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'ın yolsuzluk soruşturmalarıyla ilgili yazı dizisinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, oğlu Bilal Erdoğan, eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 9 kişiye hakaret ettiği gerekçesiyle açılan davaya devam edildi. Dündar hakkında Erdoğan ve oğluna hakaret suçuyla açılan dava ile bu dosyanın birleştirilmesine karar verildi. Dündar savunmasında "Dürüstler, usulsüzlük yapanlar kadar cesur olmakla yükümlüdür" dedi.

İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, MİT TIR'larıyla ilgili soruşturma kapsamında tutuklu bulunan Can Dündar cezaevinden getirildi. Mahkeme, talep edilen yolsuzluk soruşturmasına verilen takipsizlik kararının geldiğini belirtti.

Savunma yapan Dündar, gündemden düşmemesi gereken yolsuzluk soruşturmalarının, bu şikayet ile yeniden gündeme taşıma fırsatı buldukları için şikayetçilere teşekkür edilmesi gerektiğini belirtti. Dündar, duruşmanın da 17 Aralık'a bırakılması ve davanın bugün görülüyor olması nedeniyle de teşekkür etti.17 Aralık'ın artık bir izlenimi olduğunu kaydeden Dündar, hayatında kimseye hakaret etmediğini söyledi. Yazısında da hiçbir ismin geçmediğini belirten Dündar, iddianamede de kime ne şekilde hakaret ettiğinin anlatılmadığını belirtti.

Yazı dizisinin yayınlandığı sırada cumhurbaşkanlığı seçimi süreci olduğunu, adaylardan birinin de Erdoğan olduğunu hatırlatan Dündar, yolsuzluk dosyalarının ortaya çıktığını, fezlekeler hazırlandığını ifade etti. Gazeteci olarak elde edilen bilgileri halkla paylaşma görevleri olduğunu belirten Dündar, cumhurbaşkanı adaylarından biri hakkında iddialar ortaya atıldığını söyledi. Bunda kamu yararı gördüğü için bu bilgileri yazı dizisi olarak yayınladığını kaydeden Dündar, "Çünkü bizce bir ülkede dürüstler usulsüzlük yapanlar kadar cesur olmakla yükümlüdür." dedi.

Dündar, "Fezlekede evrakta sahtecilik, rüşvet, haksız kazanç, iddiaları var. Bunlara dair bilgiler belgeler varsa gazeteci bunları biliyor ve yazmıyorsa o durumda gazeteci asıl suçlu duruma düşer. Biz de bu suça ortak olmak istemedik." diye konuştu.

Fezlekedeki iddialardan örnekler anlatan Dündar, bir iş adamının halka yönelik küfürlü ifadesini hatırlattı. Dündar, "İşte biz bunun için buradayız. Bunu söyleyen iş adamının hakaretten yargılanması gerekirken bunları gündeme getiren ben hakaretten yargılanıyorum. Fakat er ya da geç bunların ortaya çıkacağını, yine bu çatı altında gerçekten millete az önce bildirilen ibareleri reva görenlerin yargılanacağını ve o zaman bu hakaret davasına da gülüyor olacağımızı düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

Dündar'ın avukatları, öğleden önce görülen Erdoğan ve oğluna hakaret davası ile bu dosya arasında hukuki irtibat bulunduğu için birleştirilmesi talebinde bulundu. Fezlekelerin istenmesi de talep edildi.

Şikayetçiler Erdoğan, Bilal Erdoğan, Binali Yıldırım, Usame Kutup, Yassen Abdulah Al Kadı, Abdulkerim Çay, Muaz Yassen Al Kadı, Hasan Doğan ve Cengiz Aktürk'ün avukatları, Dündar'dan şikayetçi olduklarını bildirdi.

Hakim, Dündar'a bilgilere nasıl ulaştığını sordu. Gazeteci olduğu için kaynağını açıklamakla yükümlü olmadığını belirten Dündar, "Ancak genel olarak internette, sosyal medyada ve gazetelerde yayınlanan fezleke bölümlerinden faydalandığını söyledi.

Dündar'ın avukatı Bülent Utku, yolsuzluk dosyasında 25 Temmuz 2014'te takipsizlik verildiğini, yazı dizisinin ise 3-8 Ağustos tarihleri arasında yayınlandığı için gizliliğin ihlali suçunun oluşmadığını belirtti.

Mahkeme, iki davanın birleştirilmesine karar verdi. Savunmalar için süre veren mahkeme duruşmayı erteledi.

Cumhuriyet gazetesinde 6 gün süreyle yayınlanan yazı dizisinde soruşturmanın gizliliğinin ihlal edildiği, müştekilerin tamamının yapılan değerlendirmelerle küçültüldüğü ve eleştiri sınırlarının aşıldığı ileri sürüldü. Dündar'ın birçok kez "kamu görevlisine basın yoluyla alenen hakaret etme" ve birçok kez "soruşturmanın gizliliğini alenen ihlal etmek" suçundan toplam 2 yıl 8,5 ay ile 9 yıl 4 ay arasında hapis cezası talep edildi.

Zaman, 17.12.2015

Konu ile ilgili sayfalar...
7/14/2017 - Yeni KHK ile 7 binden fazla ihraç: Emniyet'ten 2303, Adalet Bakanlığı'ndan 418, YÖK'ten 302, Diyanet'ten 551...
7/4/2017 - Utanç bilançosu: Yılın ilk altı ayında en az 906 işçi hayatını kaybetti...
6/23/2017 - Altan kardeşler ve Ilıcak'ın görüşleri nedeniyle 'darbecilik'le suçlandığı davada tahliye yok!...
6/23/2017 - Article 19 bilirkişi raporu: Altanlar'a yönelik suçlamalar asılsız, müebbet istemi orantısız...
6/21/2017 - Gülen yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında yargılanan gazeteci yazar Mehmet Altan: Darbeden haberdar değildim ...
Bütün başlıklar için tıklayınız