Basından > Türkiye iklim görüşmelerinden neden mutsuz ayrıldı?

Türkiye iklim görüşmelerinden neden mutsuz ayrıldı?
Tarihsel önemde olduğu sıkça dile getirilen ve hafta sonu Paris'te sona eren BM İklim Konferansı'na yaklaşık 200 ülke katıldı.

Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu ülkelerin her biri, sıcaklık artışının bu yüzyılın sonuna kadar 2 derecenin altında kalması için vaatler verdiler.

Peki Türkiye bunun için ne yapacak? Türkiye'nin taahhütleri neler? Bu anlaşmayı meclisten ne zaman geçirecek?

İklim Konferansını takip eden uzmanlar Türkiye'nin vaatlerinin gerçekleştirilebilir olduğunu söylüyor.

Ancak dikkat çektikleri bir konu da Türkiye'nin anlaşmayı TBMM'den geçirmekte isteksiz davranabileceği.

23 yıldır düzeltilemedi

İstanbul Politikalar Merkezi'nde kıdemli uzman, Yeşil Gazete yazarı Ümit Şahin, Türkiye'nin bu zirvede "mutsuz" olduğunu söylüyor ve bu durumu şöyle açıklıyor:

"Çünkü Türkiye iklim değişikliği çerçeve anlaşmasına imza attığında gelişmiş ülke statüsüne konuldu. Bu 23 yıl önceydi ve sözleşme ve dolayısıyla gelişmiş ülke statüsü değişmediği için iklim değişikliğini önlemek için atacağı adımlar için finansal kredi alamıyor."

Türkiye bu konumu değiştirmek için uzun zamandır uğraşıyor. Ancak bugüne kadar başarabilmiş değil.

Türkiye daha önce gelişmiş ülke statüsüne ek olarak "özel bir statüye" sahip olduğunu çerçeve sözleşmeye ekletti.

Ancak bu durum finansal konumu etkilemedi. Yani Türkiye'nin alternatif enerji kaynakları yaratmak için yapacağı yatırımlarda kredi almasının önü açılamadı.

Ümit Şahin, kendisinin de Türkiye'yi temsil eden delegasyonla yaptığı görüşmelerde bu iklim hedeflerini gerçekleştirmek için hibe değil, kredi istediklerini vurguladıklarını belirtiyor.

Şahin, Ankara'nın bu talepleri Paris Konferansı da dahil olmak üzere her platformda dile getirdiğini ancak henüz sonuç alamadığını söylüyor.

Bu konu aynı zamanda Türkiye'nin daha büyük adımlar atmak için isteksiz davranmasının da nedeni olarak yorumlanıyor.

Zira Türkiye'nin yapabileceğinden azını yaptığını düşünenler de var.

Anlaşma bağlayıcı değil

Peki Türkiye veya diğer ülkeler bundan sonra ne yapacak?

Ümit Şahin "Çıkan anlaşma çok bağlayıcı değil. Türkiye şu anda bu anlaşmaya imza attığına göre bütün politikalarını değiştirmek zorunda ama diğer bütün ülkeler gibi değiştirmezse bir yaptırımla karşılaşmayacak" diyor.

Türkiye bu anlaşmayı TBMM'den geçirmez veya uygulamaya koymazsa tıpkı diğer ülkeler gibi herhangi bir yaptırımla karşılaşmayacak.

Enerji analisti ve gazeteci Özgür Gürbüz ise Türkiye'nin gerçekleştirilmesi oldukça kolay hedeflerin altına imza attığını vurguluyor ve asıl zor olanın Türkiye'nin "taahhütlerini yerine getirmemesi" olduğunu söylüyor.

Türkiye, 2030'daki sera gazı salımını 1,175 milyon ton CO2 eşdeğeri yerine %21 azaltarak 929 milyon ton CO2 eşdeğerine indireceğini taahhüt etti.

Özgür Gürbüz, Türkiye'nin hiçbir şey yapmasa bile bu değerlere hali hazırdaki politikalarıyla varabileceğini belirtiyor.

Peki Türkiye'nin bu anlaşmayı kısa vadede meclise göndermemesi mümkün mü?

Uzmanlara göre mümkün. Zira anlaşma 2020 sonrasını belirlemek üzere dizayn edilmiş durumda.

Bu nedenle Türkiye'nin sözleşmeyi imzalayarak taahhütlerini yerine getirmeye başlaması için 2020'ye kadar zamanı var.

BBCTurkish.com, 15.12.2015

Konu ile ilgili sayfalar...
7/14/2017 - Yeni KHK ile 7 binden fazla ihraç: Emniyet'ten 2303, Adalet Bakanlığı'ndan 418, YÖK'ten 302, Diyanet'ten 551...
7/4/2017 - Utanç bilançosu: Yılın ilk altı ayında en az 906 işçi hayatını kaybetti...
6/23/2017 - Altan kardeşler ve Ilıcak'ın görüşleri nedeniyle 'darbecilik'le suçlandığı davada tahliye yok!...
6/23/2017 - Article 19 bilirkişi raporu: Altanlar'a yönelik suçlamalar asılsız, müebbet istemi orantısız...
6/21/2017 - Gülen yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında yargılanan gazeteci yazar Mehmet Altan: Darbeden haberdar değildim ...
Bütün başlıklar için tıklayınız