Basından > Süreçte aynı aktörler farklı koşullar

 Süreçte aynı aktörler farklı koşullar
Yeni kabinede çözüm sürecinin aktörleri değişmedi. Yalçın Akdoğan ve Efkan Âlâ koltuklarını korurken Dolmabahçe fotoğrafında yer alan Mahir Ünal da Kültür ve Turizm Bakanı oldu. Van’dan milletvekili seçilen Beşir Atalay’a ise yeni kabinede görev verilmedi.

Dolmabahçe görüşmesinde Halkların Demokratik Partisi heyetiyle görüntü veren üç isim vardı. Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, İçişleri Bakanı Efkan Âlâ ve AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal.
Yeni kabine şekillenirken Ankara kulislerindeki iddia Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tepki gösterdiği Dolmabahçe görüşmesinin aktörlerine kabinede yer verilmeyeceği yönündeydi. Ancak tam tersi oldu.

Akdoğan ve Âlâ yerini korudu
7 Haziran öncesi hükümette görevlendirme alanı içinde çözüm süreci de bulunan Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, 7 Haziran sonrasında kurulan anayasal hükümette de Başbakan Yardımcılığı görevinde bulunmuştu. Çözüm sürecinin koordinasyonunu yürüten Akdoğan, Dolmabahçe açıklamasında Hükümet adına konuşan isimdi.
Aynı toplantıda Akdoğan’ın hemen yanındaki isim ise İçişleri Bakanı Efkan Âlâ idi. Seçim sürecinde bağımsız bakanların atanmasıyla bakanlıktan ayrılan Âlâ, yeni kabinede İçişleri Bakanlığı’na geri döndü.
Dolmabahçe açıklamasında yer alan bir diğer isim ise AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal’dı. Ünal da yeni kabineyle ilk defa bakan oldu. Mahir Ünal Kültür ve Turizm Bakanlığı görevine getirildi.
7 Haziran sürecinde bağımsız bakanların atanmasından önce Adalet Bakanı olarak sürecin en önemli aktörlerinden biri olarak görev yapan Bekir Bozdağ da yeni kabinede aynı görevine devam edecek.

Atalay yok
Kabinede yer bulan bu isimler kadar yer bulamayan bir isim de önem taşıyor, ilk yıllarından itibaren uzun süreyle çözüm sürecinin koordinasyonunu yapan Beşir Atalay. Bir süre önce Başbakan Yardımcılığı görevinden alınıp AK Parti sözcülüğüne getirilen Atalay, 3 dönem kuralına takıldığı için 7 Haziran’da aday olmamıştı. 1 Kasım seçimlerinde yakın çevresinin aktardığına göre “ısrarlı rica” üzerine Van’dan aday olmayı kabul eden Atalay’ın Van’dan aday olması çözüm sürecinin O’na emanet edilebileceği iddialarını da beraberinde getirmişti. Ancak Beşir Atalay yeni kabinede yer bulamadı.
Yeni kabinenin çözüm süreci açısından anlamını Al Jazeera’ye değerlendiren Akademisyen Vahap Coşkun’a göre çözüm sürecinin aktörleri açısından bakıldığında dikkat edilmesi gereken üç nokta var. O iki noktadan biri Beşir Atalay’ın kabinede yer almaması.
“Van vekili yapılmış olmasının bir mesaj içerdiği söyleniyordu. Şu anda onun kabinede yer almamış olması bir eksiklik. Çünkü Beşir Hoca muhataplarıyla çok sağlıklı ilişki kurabilen bir kişi. O’nun daha yumuşatıcı dilinin kabineye yansıması önemliydi.”
Coşkun, ikinci noktanın ise aktörlerin tamamının yerini koruması olduğunu söyledi. “Dolmabahçe mutabakatında yer alan isimler kabineye giremeyecek” söylentilerinin birkaç gündür kulaktan kulağa yayıldığını hatırlatan Vahap Coşkun, “Bunun ayakları yere basan bir iddia olmadığı anlaşıldı” dedi.

“Süreçte devamlılığın göstergesi”
Vahap Coşkun yeni kabineyle ortaya çıkan bir diğer sonucun ise süreç politikasındaki devamlılık olduğunu belirtti.
“Burada önemli olan hükümetin politikasındaki süreklilik. O süreklilik şu anda kendisini bir takım tercihlerle bağlamış durumda. Kentlerde kamu düzeninin tahsisi ve PKK’nin silahlı unsurlarının yurtdışına çıkması, silahlı mücadeleyi bıraktıklarını beyan etmeleri. Muhtemelen bu kadro bunların takipçisi olacak, çözüm sürecini bunun etrafında yürütecek.”
“Yeni hükümetin kurulmasıyla sürece ilişkin adımların hızlanmasını bekliyor musunuz?” sorusunu da yanıtlayan Coşkun, bugün gelinen noktanın Hükümet için de PKK için de sürdürülebilir olmadığını söyledi. Coşkun, “PKK’nin savaşı şehre taşıma isteği varsa bundan vazgeçmesi gerekiyor. Diğer taraftan da hükümetin de bir siyaset üretmesi gerekiyor. Salt güvenlik tedbirlerini siyaset sanmak hükümeti açmaza sürükler.” dedi.

aljazeera.com.tr, 24.11.2015

Konu ile ilgili sayfalar...
7/14/2017 - Yeni KHK ile 7 binden fazla ihraç: Emniyet'ten 2303, Adalet Bakanlığı'ndan 418, YÖK'ten 302, Diyanet'ten 551...
7/4/2017 - Utanç bilançosu: Yılın ilk altı ayında en az 906 işçi hayatını kaybetti...
6/23/2017 - Altan kardeşler ve Ilıcak'ın görüşleri nedeniyle 'darbecilik'le suçlandığı davada tahliye yok!...
6/23/2017 - Article 19 bilirkişi raporu: Altanlar'a yönelik suçlamalar asılsız, müebbet istemi orantısız...
6/21/2017 - Gülen yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında yargılanan gazeteci yazar Mehmet Altan: Darbeden haberdar değildim ...
Bütün başlıklar için tıklayınız