Emniyet’in gizli Susurluk raporu
1990’LI yıllarda işlenen fail meçhul cinayetlere ilişkin açılan davaya, Emniyet çarpıcı iddiaların yer aldığı “Gizli” ibareli bir Susurluk Raporu gönderdi. Susurluk Çetesine ilişkin önemli değerlendirmelerin yer aldığı raporda, bazı devlet görevlilerin terörle mücadele adı altında yasa dışı silahlı şiddet eylemlerine karıştıkları tespiti yapıldı.
Aralarında eski bakanlardan Mehmet Ağar’ın da bulunduğu 19 sanık hakkında açılan davada mahkeme, bir önceki celse, Emniyet’e bir yazı yazarak, bilgi ve belge talebinde bulunmuştu.
Emniyet, “Gizli” ibareli bir “Susurluk” raporu gönderdi.
13 Şubat 2009 tarihini taşıyan raporda, TBMM Susurluk Komisyonun yaptığı tespitler, Ergenekon iddianamesinde yer alan iddialar ve İstanbul DGM’nin Susurluk olayına ilişkin hazırlanmış olduğu fezlekeden bazı bölümlere yer verildi.
ORGANİK İLİŞKİ VAR
Raporda, çete ve mafya yapılanmaların devlet içerisindeki bazı resmi görevliler ile organik bir ilişki içinde olduğu iddia edilerek, “Türkiye’deki terör olayları, fail meçhul cinayetler, uyuşturucu ve kaçakçılık olayları, çete ve mafya yapılanmaları gibi toplumda huzursuzluğa neden olan organize olaylar ve yapılanmalara ile devlet içerisindeki bazı resmi görevliler organik bir ilişki içerisinde bulunmaktadırlar” denildi.
Raporda, özetle şunlar kaydedildi:
TERÖRLÜ MÜCADELE ADI ALTINDA
Terörle mücadele etme görüntüsü altında terör ve mafya örgütlerine mensup şahıslarla ortak hareket eden ve yasa dışı yollara tevessül eden bir takım devlet görevlileri bulunmaktadır. Bu oluşumlara mensup şahısların toplumu infiale sevk eden çok sayıda olaya karıştıkları değerlendirilmektedir. Bu oluşumlar illegal suç faaliyetlerini devlet adına yapılan faaliyetler olarak yansıtmaktadırlar. Kendisini devlet adına hareket ediyor görüntüsü veren bu oluşumların her türlü yasadışı gelir alanında faaliyet gösteren çıkar amaçlı çetelere menfaate dayalı ilişkiler kurabildikleri bu çetelere her türlü konuda yardımcı oldukları sıkıştıklarında kamu gücünü kullanarak bu grupları kolladıkları iddia edilmektedir.
ETKİN SORUŞTURMA YAPILMADI
Susurluk olayına ilişin etkili bir soruşturma yapılmadığı ve TBMM Soruşturma Komisyonun çalışma şeklinin de eleştirildiği raporda, “Soruşturma tek yönlü olarak sürdürülmüştür. Gerekli olan siyasi irade ortaya konulmamıştır. Soruşturma kapsamında ele alınan olaylarda maddi delillerin toplanmasında sorunlar mevcuttur. Ömer Lütfi Topal cinayeti ile ilgili İstanbul’da gözaltına alınan şahıslar soruşturma yapılmaksızın adli organların bilgisi haricinde serbest bırakılmışlardır. Soruşturma kapsamındaki olayların örgütsel bağlantıları açısından derinlemesine soruşturmaları yapılmamıştır. Soruşturma kapsamındaki olayların birbiriyle olan irtibatı yeterli soruşturma teknikleri kullanmaları incelenmemiştir. Olaylar hakkında bilgisi sahibi olduğu düşünülen ya da olması gereken resmi görevliler komisyona ya hiç gelmeyerek, ya devlet sırrı kavramına sığınarak hiç konuşmayarak ya da komisyonu eksik ve yetersiz bilgilere sunarak, Susurluk yapılanmaların ve olaylarının aydınlatılmasını engelledikleri ifade edilmiştir.
Hürriyet, 19.10.2015
|