Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi'nde konuşan Hans, Türkiye raporuna ilişkin bilgi verdi. Hans, "Komisyon, Türkiye'de tırmanan şiddetin son bulmasını ve Kürt meselesinde çözüm için görüşmelere geri dönülmesini umuyor" ifadesini kullandı.
Avrupa Birliği Komisyonu tarafından hazırlanan raporun yayınlanmasının ardından açıklamalarda bulunan Hahn, "Geçen yıl önemli eksiklikler, toplanma ve ifade özgürlüğünün yanı sıra yargı bağımsızlığını etkiledi" dedi. Hans, gazetecilere yönelik artan baskı ve sindirme ortamına da vurgu yaptı.
TÜRKİYE'YLE İŞBİRLİĞİMİZİ SÜRDÜRMEYE DEVAM EDECEĞİZ
Türkiye'nin 2 milyonun üzerinde Suriyeli ve Iraklı sığınmacıya insani destek sağladığına dikkati çeken Hahn, "Avrupa'da devam eden sığınmacı krizinin açık bir şekilde gösterdiği gibi, Türkiye ile ortak fırsatlar ve zorluklar paylaşıyoruz" diye konuştu.
Hahn, AB'nin göçmen ve sığınmacı meselesine yönelik Türkiye ile hazırladığı Ortak Eylem Planı'yla işbirliğin hızlandırıldığına işaret ederek, şunları söyledi: "Ama bizim, Türkiye ile ilişkilerimiz göçmen meselesinin ötesine uzanıyor. Biz, Türkiye ile dış ilişkilerde, güvenlik politikalarında, terörizme karşı mücadelede, enerjide, ticarette ve ekonomik ilişkilerde ortak çıkarlarımız doğrultusundaki bütün alanlarda işbirliğini sürdürmeye devam edeceğiz."
MEDYA ÖZGÜRLÜĞÜ VE İNTERNET HUKUKUNDA EKSİK ÇOK
Hahn, Türkiye'de gazeteciler ve medya organlarının özgürlüğü ve internet hukukunda önemli eksikler olduğunu vurgulayarak, "Bu gibi kilit alanlardaki reformlar, Türkiye'nin giriş sürecinde kendi yararı için vazgeçilmez öncelikler" değerlendirmesinde bulundu.
Seçimlerin ardından yeni kurulacak Türk hükümetiyle bu kilit konularda güçlü temas içerisinde olacaklarını vurgulayan Hahn, Kıbrıs konusunda anlaşmaya giden görüşmelerde kararlı olunması ile üyelik müzakerelerinin de hız kazanacağını ifade etti.
Avrupa Birliği Komisyonu tarafından hazırlanan raporda şu ifadeler yer aldı:
"Ankara ve Suruç’taki terör saldırıları gibi hassas olarak kabul edilen olaylara ilişkin medyaya uygulanan haber yasağı sık tekrarlanan bir trend. Devlete kurumlarına, çalışanlarına ve sembollerine saldırıya ilişkin cezai yasa, hükümet ve hükümet yetkililerine eleştirel yaklaşan gazetecilere, hukukçulara ve sosyal medya kullanıcılarına karşı geniş şekilde kullanılıyor. İnternet sitelerinin mahkeme kararıyla ya da karar olmaksızın bloke edilmesi sürüyor. Türkiye, Twitter’a içerik silme ya da hesapların askıya alınması için dünyada en fazla başvuru yapan ülke konumunda."
RAPORDA ÖVGÜLER DE YER ALDI
Türkiye'nin Irak ve Suriye'de gelen sığınmacılar için “benzeri görülmemiş” bir destek verdiği kaydedilen raporda, sığınmacı krizinin çözümü için Türkiye-AB Ortak Eylem Planı'nın hazırlandığı dile getirildi.
Türkiye için her yıl hazırlanan raporun ekonomi alanında ise Türk ekonomisinin ilerleme kaydettiği ve işleyen bir pazar ekonomisi olarak kabul edilebileceği belirtildi. Belgede, “Ekonomik ve Parasal Politika” başlıklı 17. faslın açılmasına dönük Türkiye'nin ilerleme kaydettiği de vurgulandı.
Bu yıl Türkiye için hazırlanan İlerleme Raporu'nda, Temmuz 2015'ten itibaren Doğu ve Güneydoğu'da şiddet olaylarının tırmanmasının insan hakları ihlalleri açısından endişelere yol açtığı ifade edildi. Belgede, "Bu kapsamda ele alınan terörle mücadele önlemleri orantılı olmalıdır" değerlendirmesi yapıldı.
BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNE GENİŞ BÖLÜM
Hürriyet, Avrupa Birliği Komisyonu tarafından 1998’den bu yana her yıl yayımlanan ve Türkiye’nin yıllık AB karnesi niteliğinde olan İlerleme Raporu’nun son taslağına ulaşmıştı.
Belge bundan önceki 17 belgede olmadığı kadar geniş ve eleştirel bir basın özgürlüğü bölümüne sahip olmasıyla dikkat çekmişti.
Rapor, Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker’in talimatıyla seçimler öncesinde iki, seçimler sonrasında da bir kez olmak üzere toplamda üç kez ertelenmişti.
Türkiye ile AB arasındaki tam üyelik müzakereleri 3 Ekim 2005'te başladı. Bu süreçte 33 fasıldan 14'ü müzakerelere açılırken, sadece bilim ve araştırma faslı kapatılabildi.
