AB Komisyonu üyelerinin mülakatları başladı
AB Komisyonu'nda üyelik görevine getirilecek 26 adayın mülakatları kapsamında ilk olarak AB’nin Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilciliği’ne getirilen Catherine Ashton göreve uygunluğunu ortaya koymak için ter döktü.
AB'nin Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilciliği'ne getirilen İngiliz Catherine Ashton'un üç saat süren mülakatında konu dönüp dolaşıp aynı noktaya geldi. Acaba Ashton, uluslararası ilişkiler konusunda görevini hakkıyla yerine getirebilecek yeterli bilgiye sahip miydi? İngiliz politikacı en çok şimdiye kadar savunduğu politikalarla ilgili sorulara maruz kaldı.
53 yaşındaki politikacı 70'li ve 80'li yıllarda İngiliz Nükleer Silahsızlanma Girişimi CND'nin mali sorumlusu konumunda bulunuyordu. Ashton o dönem Sovyetler Birliği'nden mali destek aldıkları yönündeki iddiaları hiç bir zaman kabul etmemişti. Ancak Avrupa Parlamentosu'nda da aynı sorularla karşı karşıya kaldı. Ashton, tek taraflı silahsızlanmayı hâlâ destekleyip desteklemediği yönündeki soruyu şöyle yanıtladı: "70'lı yılların gündemiyle 2010'unki birbirinden farklı. O dönemde çok daha büyük bir hareketin parçası olan öneriler, günümüzde geçerliliğini yitirmiş durumda. Ayrıca 28, 29 yıldır CND üyesi değilim. Tam olarak ne kadar olduğunu ben bile unuttum."
Brantner'den eleştiri
Ashton mülakat sürecindeki bazı sorular karşısındaysa oldukça terledi. Hararetli konulardan biri, Çek politikacı Stefan Füle'nin Avrupa Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu yeni üyesi olarak, Avrupa Komşuluk Politikası ile ilgili sorumluluğu üstlenecek olmasıydı. Alman Yeşiller Partisi'nden Franziska Brantner, dış politikanın baş sorumlusu olarak Ashton'ın böyle önemli bir konuda sorumluluk üstlenmekten kaçınmasını eleştirdi. Brantner, "Yanıtınızın beni oldukça şaşırttığını söylemeliyim. Birçok sorumluluğun yanında bir de Avrupa Komşuluk Politikası ile ilgili sorumluluğu üstlenemeyeceğinizi, bu nedenle Sayın Füle'nin bu görevi üstlenmesinden memnuniyet duyduğunuzu söylüyorsunuz. Sorumluluklarınızın çok fazla olduğunu düşünüyorsanız, belki de bu sizin için doğru bir görev değildir." şeklinde konuştu.
Muhafazakar İngiliz politikacı Geoffrey van Orden da Ashton'ın askeri konularda deneyimsiz olduğu imasında bulunarak, "Acaba CND'nin protesto gösterileri düzenlediği füze üssü Greenham Common dışında askeri bir birimi ziyaret ettiniz mi?” sorusunu yöneltti.
"Hangi tarafı desteklersiniz?"
Ashton, kendisine yöneltilen sorular karşısında gayet sakin bir tavır takındı. AB'nin yeni dışişleri bakanı, Irak Savaşı'nda eski Amerikan Başkanı George W. Bush'un en yakın müttefiki olan İngiltere Başbakanı Tony Blair'e en yakın politikacılardan biriydi. Ashton, Irak Savaşı ile ilgili olarak bugün ne düşündüğünün sorulması üzerine "İleriye bakmamız gerektiğini düşünüyorum" açıklamasını yaptı.
Ashton, Alman Yeşiller partisinden Franziska Brantner'ın "Konsey ve Komisyon arasında fikir ayrılığına düşülmesi halinde hangi tarafı destekleyeceği" sorusuna ise şu yanıtı verdi: "Benim için önemli olan nokta taraf tutma konumunda olmamak. Önemli olan, sizlerin de yardımıyla Konsey ve Komisyon'u stratejik ortak bir politikada bir araya getirebilmek."
"AB önemli ülkelerle işbiriliğine gitmeli"
Catherine Ashton mülakat sırasında AB'nin; ABD, Rusya, Çin, Türkiye, Japonya, Kanada, Brezilya ve Güney Afrika gibi önemli ülkelerle etkin bir işbirliğine girmesi gerektiğini kaydetti. Görevi süresince NATO ile işbirliği konusuna da ağırlık vereceğini açıklayan İngiliz politikacı, Avrupa'nın sesini Dünya'ya duyurmak için Ortadoğu, Washington, Moskova ve Pekin'de temaslarda bulunmayı planladığını açıkladı.
Adayların iletişim becerilerinin, AB değerlerine uygunluğunun ve liderlik yeteneklerinin değerlendirileceği mülakatlar kapsamında, mali geçmişleri de masaya yatırılacak. Adayların mülakatı başarıyla tamamlayıp tamamlayamadıkları 26 Ocak'ta belli olacak.
dw-world.de, 12.01.2010
|
