Avrupa Birliği > "Türkiye en çok ihtiyaç duyduğu zamanda AB'den uzaklaşıyor"

"Türkiye en çok ihtiyaç duyduğu zamanda AB'den uzaklaşıyor"
Bağımsız Türkiye Komisyonu, Türkiye'nin, en çok ihtiyaç duyduğu zamanda giderek Avrupa Birliği'nden uzaklaştığı ve otoriterleştiği uyarısında bulundu.
Komisyon'un yayımladığı mektupta, "Bugün Türkiye birçok zorlukla karşı karşıya: Artan otoriterlik, etkileyici olmaktan uzak bir büyüme ve yalpalamakta olan bir Kürt barış süreci" denildi.

Başkanlığını 2008 Nobel Barış Ödülü’nü alan Finlandiya'nın eski Cumhurbaşkanı Martti Ahtisaari’nin yaptığı Bağımsız Türkiye Komisyonu’nun AB-Türkiye ilişkilerini değerlendirdiği "Açık Mektup" en önemli dijital paylaşım platformlardan Project Syndicate’da yayımlandı.

Kamuoyunda “Akil Adamlar” olarak bilinen Bağımsız Türkiye Komisyonu, AB-Türkiye yakınlaşmasını desteklemek üzere Türkiye Açık Toplum Vakfı’nın öncülüğü, Avrupalı devlet insanlarının katılımıyla oluşturuldu.

"ARTIK YÜKSELEN YILDIZ DEĞİL"

Mektubun girişinde, "Türkiye artık, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 12 yıllık iktidarının ilk yarısında olduğu gibi bölgenin yükselen yıldızı değil. Ülkenin ekonomik olarak büyüdüğü, gerçek bir demokrasiye doğru ilerlediği ve böylece bölgedeki birçok ülkeye esin kaynağı olduğu günler çok geride kaldı" denildi.

RUSYANIN ENERJİ KAYNAKLARINA BAĞIMLI

Suriye ile 900 kilometre uzunluğunda bir sınıra sahip olan Türkiye'ye iki milyona yakın Suriyeli sığındiğine işaret edilen mektupta, "Bunun yanı sıra, Türkiye IŞİD’in saldırılarına ve sızmalarına da açık. Aynı zamanda ülke, gerek İran, gerekse İsrail ile kökleri derinlere uzanan gerilimli ilişkilere sahip ve rövanşist bir Rusya’nın enerji kaynaklarına giderek daha da bağımlı hale geliyor" denildi ve şu uyarı yapıldı:

"TÜRKİYE ZORLUKLARI TEK BAŞINA AŞAMAZ"

"Türkiye bu zorlukları tek başına aşamaz. AB Türkiye’nin ticaretinde neredeyse yüzde 40, doğrudan yabancı yatırımlarda yüzde 70 ve turizmde yüzde 50’den fazla paya sahip. Oysa ülkenin güney komşularıyla ekonomik bağları 2011’deki Arap Baharı’ndan bu yana hızla zayıflamakta."

AB'YE DESTEK YÜZDE 53'E YÜKSELDİ

Bu gelişmelerin Türkiye kamuoyunun eğilimlerine de yansıdığı vurgulanan mektupta, AB’ye desteğin 2009’daki yüzde 34 düzeyinden, geçen yıl yüzde 53’e yükseldiğine işaret edildi ve "Başka bir deyişle Türkiye, AB’den ve transatlantik camiasıyla yakın işbirliğinden daha cazip bir alternatifinin olmadığı gerçeğiyle yüzleşmekte" denildi.

IŞİD'İ YENMEK

Avrupa’nın da istikrarlı, demokratik ve yüzünü Batı’ya dönmüş bir Türkiye’ye hiç bu kadar ihtiyacı olmadığının altı çizilen mektupta, Türkiye’nin işbirliğinden yoksun bir Avrupa ve uluslararası toplumun, yabancı savaşçılardan kaynaklanan tehditlerle mücadele etmek, IŞİD’i yenmek, Irak’ta istikrarı sağlamak ve Suriye çıkmazına siyasi bir çözüm geliştirmek için var gücüyle çabalamak durumunda olduğuna dikkat çekildi.

UZAKLAŞMAYA DEVAM

"Ne var ki, bu koşullarda AB ve Türkiye birbirlerine yaklaşacaklarına, uzaklaşmaya devam ediyor" diye devam eden mektupta, "İfade özgürlüğü, güçler ayrılığı ve hukukun egemenliği Erdoğan’ın yönetimi altında adım adım erozyona uğramakta. Ülke, bölgenin mezhep çatışmalarının içine çekilme riski altında ve Vladimir Putin Rusyasının otoriterlik sirenlerinin etkisi altına girmekte" uyarısı da yapıldı ve şöyle denildi:

İLİŞKİLERDE BAŞ AŞAĞI İNİŞ

"AB – Türkiye ilişkilerinde baş aşağı iniş, Türkiye’nin kendi isteğiyle sürgünde yaşayan İslami lider Fethullah Gülen’e yakın medya üzerindeki baskılarını artırdığı geçtiğimiz yıl sonunda yeni bir rekor kırdı. Operasyon AB tarafından sert bir şekilde eleştirildi ve Erdoğan’ın buna cevabı öfke dozu yüksek bir tepki oldu."

KATILIM SÜRECİNİN ASKIYA ALINMASI

Avrupa’da kimilerinin, Türkiye’deki haklar ve özgürlükler alanındaki kötüye gidişin, ülkenin zaten can çekişen AB katılım sürecinin askıya alınmasını "gerektirecek kadar ciddi" olduğunu düşündüğüne de dikkat çekilen açık mektupta, "Doğrusunu söylemek gerekirse Türkiye’nin Kopenhag Siyasi Kriterleri’ni yerine getirdiğini savunmak gerçekten zor. Örneğin Türkiye, Sınır Tanımayan Gazeteciler’in Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde yer alan 180 ülke arasında 154. sıraya kadar gerilemiş durumda" saptaması yapıldı. 

AB'YE DÜŞEN GÖREV

Mektupta, "Ancak, katılım müzakerelerinin resmen askıya alınmasının, Türkiye’yi demokratikleşme ve AB ile uyum yolunu izlemeye sevk edecek son teşvik unsurunun da ortadan kaldırılmasından başka bir işe yarayacağını söylemek zor. AB bunu yapmak yerine çabalarını daha da artırmalı, bir yandan Türkiye’nin demokratikleşme alanındaki geriye gidişini eleştirirken, bir yandan da katılım sürecinin güvenilirliğini güçlendirmelidir" uyarısına da yer verildi.

HAKLAR, TEMEL ÖZGÜRLÜKLER

Bugüne kadar Türkiye’nin AB’ye katılımında en büyük engelin Kıbrıs olduğuna da işaret edilen mektupta, "AB’ye üye ülkeler Güney Kıbrıs hükümetiyle, ihtiyaç duyulan değişikliğin gerçekleştirilmesine yönelik temaslarını artırmalıdır. Bu yönde atılacak adımlar katılım müzakerelerinde, Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Komisyonu’nun savunduğu haklar, temel özgürlükler ve yargı konularındaki 23. ve 24. fasılların açılmasını sağlayacaktır" denildi ve şu öneriler yapıldı:

ÖNERİLER

"Terörizmle mücadele, Suriyeli sığınmacılar, Libya’dan Ukrayna’ya kadar bir dizi kriz konularında AB-Türkiye işbirliğinin derinleştirilmesi, gümrük birliği anlaşmasının, Dünya Bankası’nın yakın zamanda dile getirdiği gibi, geliştirilmesi ve modernleştirilmesi ve vize liberalizasyon sürecinde hızla yol alınmasını sayabiliriz.Her ne kadar bu sayılan adımlar, katılım sürecinin yenilenmesinin alternatifi olmasalar da, en azından sürecin canlandırılmasına yardımcı olacaklardır. Her şeyden önce bu türden adımlar, Türkiye’yi Avrupa ailesine dahil ederek ülkenin ortak Avrupa değerlerimizden tehlikeli bir şekilde uzaklaşma eğilimine ters yönde etkide bulunacaktır."

BAĞIMSIZ TÜRKİYE KOMİSYONU

Başkan: 2008 Nobel Barış Ödülü’nü alan Finlandiya’nın eski Cumhurbaşkanı Martti Ahtisaari. Üyeler: İtalya Dışişleri eski Bakanı Emma Bonino, Hollanda Dışişleri eski Bakanı Hans van den Broek, Münih Güvenlik Konferansı Başkanı Wolfgang Ischinger, İspanya Dışişleri eski Bakanı ve Avrupa Konseyi eski Genel Sekreteri Marcelino Oreja Aguirre, Fransa eski Başbakanı Michel Rocard, Avusturya Dışişleri eski Müsteşarı Albert Rohan. Komisyon çalışmaları raportörü Roma Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Direktörü Nathalie Tocci.

DİĞER İMZACILAR

Makaleyi ayrıca Münih Güvenlik Konferansı Sekreteri Wolfgang Ischinger; Hollanda Dışişleri eski Bakanı ve AB Dış İlişkiler Komiseri Hans van den Broek; İspanya Dışişleri eski Bakanı Marcelino Oreja Aguirre; Fransa eski Başbakanı Michel Rocard; Roma’da Istituto Affari Internazionali Başkan Yardımcısı Nathalie Tocci de imzaladı.

dha.com.tr, 17.03.2015

Konu ile ilgili sayfalar...
3/31/2017 - Avrupa Birliği Brexit stratejisini açıkladı...
3/28/2017 - Gürcüler vizesiz Avrupa'da ...
3/25/2017 - AB'nin 60'ıncı doğum günü ...
3/11/2017 - AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Hahn: Türkiye’ye bazı mali yardımlar durduruldu ...
3/1/2017 - Avrupa Konseyi: Türkiye otokrasiye sürükleniyor ...
Bütün başlıklar için tıklayınız