Avrupa Birliği > Avrupa Birliği Bilgi Merkezi sessiz sedasız kapandı

Avrupa Birliği Bilgi Merkezi sessiz sedasız kapandı
Türk halkını Avrupa Birliği konusunda bilgilendirmek, iletişimi tabana yaymak amacıyla 2004 yılında Taksim'de şaşalı bir törenle açılan Avrupa Birliği Bilgi Merkezi kapandı. Merkezin ne zaman, neden kapandığı ise muamma.
 
Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) tam üyelik sürecinde en hareketli yıllardan biri 2004'tü. Türk halkının yüzde 70-75'inin tam üyeliğe destek verdiği ve umut bağladığı bu dönemde, ilişkiler de son derece sıcak gelişiyordu. AB ülkelerinden tam üyeliğe destek oranı da yüzde 50'lere yakındı.
İşte bu süreçte AB üyesi ülke halkları ile Türk halkının birbirini tanıması için ocak ayında Avrupa Komisyonu Türkiye Temsilciliği AB İletişim Stratejisi Projesi başlattı. İstanbul'un merkezi Taksim'de Avrupa Komisyonu Başkanı Romano Prodi, Genişlemeden Sorumlu Komisyon Üyesi Günter Verheugen, dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ve Avrupa Komisyonu Türkiye Temsilcisi Büyükelçi Hansjörg Kretschmer'in katıldığı törenle Avrupa Birliği Bilgi Merkezi şaşalı bir törenle açıldı. Aynı yılın sonunda Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu "imtiyazlı ortaklık" gibi engelleri ortadan kaldıran Türkiye Raporu'na 262'ye karşı 407 oyla "evet" diyordu.
Sıcak rüzgârların estiği ortamda açılan ve amacı Türk halkını Avrupa Birliği konusunda bilgilendirmek, iletişimi tabana yaymak olan merkez, ilk yıl yoğun ilgi gördü. Merkezden en fazla yararlananlar öğrenciler oldu. Bir yılda 6 bine yakın sorunun yöneltildiği merkezde uzmanlardan cevap bekleyenler arasında hamaldan dolmuşçuya kadar farklı kesimler vardı. Sorulan sorulardan bazıları da şöyleydi.
* AB'ye girince askerlik kısalacak mı?
* AB'de bir hamalın taşıyabileceği maksimum yük ne kadar? 
* Taksicilik sistemi konusunda AB'nin özel bir çalışma ya da şartnamesi var mı? 
* AB ülkelerine elimde bitki ile seyahat edebilir miyim?
* İstanbul'da şehir içi dolmuşları kalkacak mı?
* AB'de babalar için de doğum izni var mı, ne kadar?
 
AB heyecanı azaldı
Ancak daha sonraki yıllarda 5 yıl içinde Fransa, Almanya gibi ülkelerde seçimler yapıldı. Türkiye'nin üyeliğine karşı başkanlar göreve geldi. AB heyecanı giderek azaldı. Türkiye'nin AB süreci de Kıbrıs sorununa bağlandı. Fransa ve Almanya'nın isteksizliği tüm AB politikalarını etkilerken Taksim'de büyük umutlarla açılan Avrupa Birliği Bilgi Merkezi de sessiz sedasız kapandı.
Merkezin ne zaman kapandığını, neden kapandığını soracak bir yetkiliyi de bulmak mümkün olmadı. Ancak kapanması şaşırtıcı değil.
Çünkü Türkiye'de artık AB üyeliği için pek heyecan yok. Bu konuda son araştırmalardan birini gerçekleştiren German Marshall Found'un eylülde açıklanan verilerine göre Türkiye'de AB üyeliğine destek verenlerin oranı yüzde 48'e düşmüş. Üyeliğin gerçekleşmeyeceğini düşünenlerin oranı ise yüzde 65.
Türkiye'nin AB üyeliğine olumsuz bakan Avrupalıların oranı yüzde 28'den 32'ye yükseldi. Hatta umutsuzluk o safhada ki, AB ülkelerinde Türkiye'nin bir gün AB üyesi olacağına inananların oranı yüzde 54 iken, Türkiye'de yüzde 28 olarak saptandı. 
Bu durumu hangi merkez düzeltebilir ki? 
 
Obama Davos'a geliyor, Erdoğan bekleniyor
Turgut Özal'ın başbakanlığı yıllarında Türkiye'nin gündemine giren Davos, bu yıl 40'ıncı yılını kutluyor. Davos Zirvesi'nin ilk adımı 1973 yılında petrol krizinin ardından Klaus M. Schwab isimli İsviçreli bir iş profesörünün girişimiyle atıldı. Bir düşünce platformu olarak başlayan Davos Zirvesi, Schwab'ın kurduğu Dünya Ekonomik Forumu Vakfı tarafından 1979 yılında kurumsallaştırıldı. Dünyanın en büyük şirketlerinin yöneticileri, işadamları, politikacılar, akademisyenler tam 40 yıldır İsviçre'nin küçük bir dağ kasabası olan Davos'ta toplanıyor ve geleceğin dünyasını tartışıyor.
Son yıllarda katılanlarda geçmiş yılların heyecanı olmasa da Davos Zirvesi hâlâ dünyada önemli bir güç merkezi. Davos Zirvesi Türk kamuoyunun zihnine ise geçen yıl Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Gazze: Orta Doğu`da Barış Modeli" oturumunda İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'le girdiği tartışma sonucu Davos'u terketmesiyle kazındı. "One minutes" sözleriyle tarihe geçen Erdoğan'ın "Daha da Davos'a gelmem" sözleri unutulmazlar arasına girdi.
 
Katılımcı sayısında patlama yaşanır
2010 yılı Davos Zirvesi yaklaşıyor. 27-31 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirilecek yeni zirve için hazırlıklar tüm hızıyla sürüyor. Geçen yıl krizin tartışıldığı Davos'ta bu yıl "Yeniden düşün, yeniden tasarla ve yeniden inşaa et" temasıyla dünyanın yeniden geliştirilmesi tartışılacak.
Önceki gün bir konferans için Türkiye'ye gelen Coca Cola CEO'su Muhtar Kent, toplantıları Özal döneminden beri izleyen bir isim. Kent, bu yılın en önemli konuğunun ABD Başkanı Barack Obama olacağını söylüyor.
Obama'nın katılımıyla katılımcı sayısında patlama yaşanacağını söyleyen Kent'in bir sıkıntısı var. Bu sıkıntısını Vakfın Başkanı Klaus Schwab'a da ilettiğini söyleyen Kent, "Eskiden Davos'a 750-1000 kişi katılırdı. Şimdi 3 bin kişiyi geçiyor. 90'ın üzerinde devlet başkanları, bakan geliyor. Bir de onların korumaları. Davos artık bunu kaldırmıyor. Ne otellerde, ne restoranlarda yer bulunmuyor. Dostum Schwab'a daha az kişi davet et, dedim. Bu yıl Obama da geliyor. Gerçekten işimiz zor. Umarım aç kalmayız" diyor.
Davos'un meraklıları bu sıkıntıyı aşmak için şimdiden rezervasyonlara başlamış bile. Şimdi merak edilen tek konu Klaus Schwab, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı ikna edebilecek mi?
 
Referans, 05.11.09
Konu ile ilgili sayfalar...
3/31/2017 - Avrupa Birliği Brexit stratejisini açıkladı...
3/28/2017 - Gürcüler vizesiz Avrupa'da ...
3/25/2017 - AB'nin 60'ıncı doğum günü ...
3/11/2017 - AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Hahn: Türkiye’ye bazı mali yardımlar durduruldu ...
3/1/2017 - Avrupa Konseyi: Türkiye otokrasiye sürükleniyor ...
Bütün başlıklar için tıklayınız