Avrupa Birliği > Soru-Cevap: Lizbon Anlaşması

Soru-Cevap: Lizbon Anlaşması

Genişleyen Avrupa Birliği'nin işleyişini düzenlemek amacıyla hazırlanan Lizbon Anlaşması için çabalar tam sekiz yıldır sürüyor.

AB liderleri bu tarihte daha demokratik, şeffaf ve verimli bir birlik kurmak için kolları sıvadıklarını söylemişti.

Anlaşmaya karşı çıkan çevreler ise, ulusal egemenliği tehdit eden federalci bir yapı kurmaya çalıştığı görüşünde.

AB kuralları gereği anlaşmanın yürürlüğe girmesi için 27 üye ülkenin de onayını alması şart.

 

Evet, şu anda yalnızca Çek Cumhuriyeti'nin onayı bekleniyor.

İrlandalı seçmenler Haziran 2008'de yapılan referandumda anlaşmayı reddetmişti. Bunun üzerine İrlanda'ya kaygılarını giderecek bazı "yasal güvenceler" verildi.

Örneğin vergi ve kürtaj, ötanazi, eşcinsel evlilikler gibi "aileyi ilgilendiren" konularda AB bu ülkeye kendi kurallarını dayatmayacak; ayrıca ülkenin geleneksel tarafsızlık politikasına müdahale etmeyecek.

Ayrıca Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, bakanlar kurulu görevi gören Avrupa Komisyonu'nda her ülkenin bir üye bulunduracağını açıkladı.

Bu da İrlanda'ya verilen bir ödün olarak görüldü. Çünkü ilk taslakta, komisyon üyesi sayısının zamanla azaltılarak bürokrasinin hafifletilmesi öngörülmüştü.

Bu güvencelerden sonra, 2 Ekim 2009'da düzenlenen ikinci referandumdan "evet" oyu çıktı.

Bir hafta sonra Polonya Cumhurbaşkanı Lech Kaczynski de anlaşmayı onayladı.

Onay sürecinde sona kalan ülkelerden biri de Almanya idi.

Almanya parlamentosu 25 Eylül 2009'da, AB'nin yasama sürecine katılım konusunda bazı güvenceler aldıktan sonra anlaşmaya onay verdi.

Çeklerin kararı ne zaman belli olacak?

Çek parlamentosunun alt kanadı anlaşmayı 18 Şubat 2009'da, üst kanadı da 6 Mayıs'ta onayladı.

Ancak AB'ye mesafeli duran Cumhurbaşkanı Vaclav Klaus, bazı senatörlerin Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı başvuru sonuçlanana dek anlaşmayı onaylamayacağını açıkladı.

Çek Anayasa Mahkemesi 27 Ekim'de davayı ele almaya başladı.

Çeklerin onayından sonra anlaşmanın yeni bir Avrupa Konseyi başkanı ve Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi atanması gibi maddelerinin hemen yürürlüğe girmesi öngörülüyor.

Ancak tüm maddelerin uygulanmasının 10 yıllık bir zaman dilimine yayılabileceği belirtiliyor.

Referandum düzenleyen tek ülke İrlanda mı oldu?

Evet. Pekçok AB lideri, Lizbon Anlaşması'nın bundan önceki anlaşmalardan fazla bir farkı olmadığını söyleyerek halkoylamasına gerek olmadığını savundu.

İrlanda'nın yanı sıra, İngiltere'de gelecek yıl iktidara gelmesi beklenen Muhafazakar Parti de buna karşı çıkarak referandum istedi.

Hatta İngiliz Muhafazakarlar, Çeklerin onayı gecikirse iktidara geldiklerinde bu tartışmayı yeniden açacaklarını söylüyor.

Lizbon Anlaşması, bundan önce reddedilen Avrupa Anayasası'na ne kadar benziyor?

Fransız ve Hollandalı seçmenlerin 2005 yılındaki oyları ile rafa kalkan Avrupa Anayasası ile benzeşen konular şunlar:

  • AB üyelerinin altışar aylık sürelerle dönem başkanı olması yerine, liderlerden oluşan karar mercii durumundaki Avrupa Konseyi'ne 2,5 yıllığına bir başkan seçilmesi,

  • AB'ye dünya sahnesinde daha fazla ağırlık kazandırmak üzere, halen Javier Solana'nın yürüttüğü Dış İlişkiler Temsilcisi rolü ile Dış İlişkilerden Sorumlu Komisyon Üyeliği'nin birleştirilmesi,

  • Üye ülkeler arasındaki oy dağılımının yeniden düzenlenmesi, önemli kararlar için "çifte çoğunluk" koşulu (yani hem üye ülkelerin %55'inin onayı hem de bunların AB nüfusunun %65'ini temsil etmesi şartı)

  • Bazı konularda üyelerin veto hakkının kaldırılması,

  • Avrupa Komisyonu, Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Adalet Divanı'na yeni yetkiler verilmesi.

Öyleyse bu anlaşmanın, anayasadan ne farkı kalıyor?

Avrupa Anayasası, bugüne dek hazırlanan tüm AB anlaşmalarını feshederek temiz bir sayfa açacaktı.

Lizbon Anlaşması ise siyasi ve parasal açılardan birliğin temelini oluşturan Maastricht (1992) ile Avrupa Topluluğu'nun kurulmasını sağlayan Roma Antlaşması'nın (1957) yerini alıyor.

Ayrıca AB'nin bayrağından ve marşından söz etmiyor. Ama bayrak ve marş kullanılmaya devam edecek.

Anlaşma süreci ne zamandır devam ediyor?

AB'nin 2001'deki Laeken zirvesinde alınan bir karar, birlik anlaşmalarının basitleştirilerek yeniden düzenlenmesi için bir kurultay toplanması çağrısında bulunmuş, bu toplantılar sonucunda bir anayasa hazırlanabileceğini söylemişti.

Kurultay çalışmalarına Şubat 2002'de başladı; 2,5 yıl sonra yani Ekim 2004'te bir anayasa metni Roma'da imzalandı.

Ancak 2005'te Fransa ve Hollanda'da yapılan halkoylamalarından "hayır" sonucu çıkınca bu metin kadük kaldı.

Yeni bir anlaşma için ciddi çabalar Ocak 2007'de dönem başkanlığına gelen Almanya tarafından başlatıldı.

Lizbon Anlaşması son şeklini Ekim 2007'deki AB zirvesinde, 27 üye ülke liderinin onayı ile aldı.

Anlaşmada kimi ülkelere muafiyet tanınıyor mu?

İrlanda ve İngiltere halihazırda sığınma, vize ve göçmenlik gibi alanlarda uygulamaların dışında kalma hakkına sahip.

Ayrıca adalet ve içişleri alanlarında muafiyet isteme hakları var.

Danimarka da adalet ve içişleri konusunda muafiyetini koruyacak, ancak istediğinde sisteme dahil olma imkanına kavuşacak.

Çek Cumhurbaşkanı Vaclav Klaus ise 2. Dünya Savaşı sırasında dönemin Çekoslovakya'sından sürülen Almanların, ülkesine mülkiyet davaları açmasının önlenmesini istiyor.

Anlaşma için yolun sonuna yaklaşıldı mı?
Konu ile ilgili sayfalar...
3/31/2017 - Avrupa Birliği Brexit stratejisini açıkladı...
3/28/2017 - Gürcüler vizesiz Avrupa'da ...
3/25/2017 - AB'nin 60'ıncı doğum günü ...
3/11/2017 - AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Hahn: Türkiye’ye bazı mali yardımlar durduruldu ...
3/1/2017 - Avrupa Konseyi: Türkiye otokrasiye sürükleniyor ...
Bütün başlıklar için tıklayınız